Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Baslik :
ŞEMS SÛRESİ SÂLİH PEYGAMBER VE SEMÛD KAVMİ VE ABDULLÂH İBN-İ ZEM`A RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in bir hutbesinde (Sâlih Peygamber`in) dişi devesini ve onu yıkıp öldüreni zikrederek şöyle buyurduğunu işittim dediği rivâyet olunmuştur: Resûlullah bu hutbesinde ... kavl-i şerîfini okuyup âyette bildirilen şakî, Semûd`un ulusu ve en güçlü ve kuvvetlisi idi. Kavim ve kabîlesi içinde (Mekke`de) Ebû Zem`a gibi arkalı olan bu şakî, deveyi öldürmeğe kıyâm etmişti (buyurdu ve hutbesine devâm ederek) kadınlardan (ve âile muâşeretinden) de bahsedip: "Sizden biriniz karısın köle döver gibi dayakla dövmek ister. Câiz ki, o günün sonunda (akşamında) o, karısının yatak eşidir" buyurdu (ki, kadınlarınıza saygılı olmanızı vasıyet ederim, demek oluyor). Bu hutbesinde Resûl-i Ekrem (âdâb-ı ictimâiyeden de bahsedip ezcümle) bir hatâ eseri yellenen kişiye gülerek onu teşhîr etmenin fenâlığından bahs ile: Kişinin işlediği böyle bir işe niçin güler (ve sâhibini utandırır) sınız? buyurdu. Bu hadîsin bir rivâyet tarîkında: "Zübeyr İbn-i Avvâm`ın amucası Ebû Zem`a benzeri" vârid olmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
İKRA` SÛRESİ VE İBN-İ ABBÂS RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ebû Cehil azgın bir tavır ile: - Eğer Muhammed`i Kâ`be derûnunda namaz kılar görürsem muhakkak onun boynunu çiğnerim, demişti. Bu haber Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e erişince Resûl-i Ekrem: - Ebû Cehil bu cinâyeti işlerse, muhakkak onu (azâb) melekleri yakalar, buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
KEVSER SÛRESİ VE ÂYETLERİNİN TEFSÎRLERİ VE ENES İBN-İ MÂLİK İBN-İ ABBÂS RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ VE HZ. ÂİŞE RADİYA`LLÂHU ANHÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem semâya (ve âlî makamlara) yüceltildiği zaman (bu mi`râca âit gördüklerini anlatırken): Bir ırmağa götürüldüm ki, onun iki taraf sâhil (saraylar) ı içleri boş hâlis inci kubbelerdi, buyurdu. Cibrîl`e bu nedir? diye sordum. O da: İşte bu kevserdir, diye cevap verdi.
Sıra :
 
Baslik :
KEVSER SÛRESİ VE ÂYETLERİNİN TEFSÎRLERİ VE ENES İBN-İ MÂLİK İBN-İ ABBÂS RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ VE HZ. ÂİŞE RADİYA`LLÂHU ANHÂ HADİSİ
Hadis :
Rivâyete göre (Ebû Ubeyde tarafından Hazret-i) Âişe`ye: (Yâ Muhammed, emîn ol sana biz Kevser verdik!) âyetinin tefsîri soruldu. O da: "Kevser muazzam bir ırmaktır ki, Peygamberiniz salla`llahu aleyhi ve sellem`e bahşolunmuştur. Onun iki taraf sâhili, içi boş hâlis inci üzerine binâ kılınmıştır. Bu (mübârek) nehrin bardakları yıldız sayısıncadır", diye cevab verdi.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
MUAVVİZATEYN SÛRELERİ (KUL E`ÛZÜ Bİ-RABBİ`L-FELÂK VE KUL EÛZÜ Bİ-RABBİ`N-NÂS) SÛRELERİ VE ÜBEY İBN-İ KÂ`B RADİYA`LLÂHU ANHÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ben, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e Muavvizeteyn`i (Kur`ân`dan mı diye) sordum. Resûlullah tarafından bana (bu iki sûreyi oku!) denildi. Ben de okudum, demiştir. Übey (Hazretleri) der ki: Resûlullah`ın okuduğu gibi biz de (Kur`ân olarak) okuruz.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
CENÂB-I PEYGAMBER`İN KUR`ÂN MU`CİZESİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Hiç bir peygamber yoktur, ancak ona (bir mu`cize) verilmiştir ki, onun benzerine beşer câmiası (vaktiyle) îmân etmiş (de modası geçmiş) değildir. (O, devre göre yepyenidir). Hiç şüphesiz ki, bana ihsân buyurulan (en büyük) hârika, Allah`ın bana vahyettiği Kur`ân (mu`cizesi) dir. Umarım ki, ben kıyâmet günü bütün peygamberlerin çok ümmetlisi bulunayım.
Sıra :
 
Baslik :
KUR`ÂN MU`CİZESİ İLE ÖBÜR MU`CİZELERİ MUKÂYESE KUR`ÂN`IN ÜSLÛBUNDAKİ BELÂGATİ VE MEDENÎ, ADLÎ BİR ÇOK AHKÂMI İHTİVÂ ETMESİ VE ENES İBN-İ MÂLİK İBN-İ ABBÂS RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADÎSİNİN TEFSÎRİ
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Allahu Teâlâ Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e vefâtından evvele kadar Kur`ân indirdi. Hattâ vefâtı, vahiy en çok geldiği bir sırada vuku` bulup bundan sonra Resûlullah vefât etmişti.
Sıra :
 
Baslik :
YEDİ LEHCE VE ÖMER İBN-İ HATTÂB RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in sağlığında (namazda) Hişâm İbn-i Hakîm`in Furkan Sûresi`ni okuduğunu işittim. Duydum ki, Hişâm bu sûreyi Resûlullah`ın bana okumadığı birtakım lehcelerle okuyor. Az kaldı üzerine atılacaktım. Fakat selâm verinceye kadar güçlükle sabrettim. Selâm verir vermez (kaçırmamak için) hemen ridâsını göğsünün üzerinde toparlayıp: - Bu sûreyi sana -duyduğum gibi- kim okuttu? diye sordum. Hişâm: - Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem okuttu, dedi. - Yalan söylüyorsun. Çünkü Resûlullah bu sûreyi bana, senin okuduğundan başka bir lehce ile okuttu dedim. Ve onu yakasından tutarak Resûlullah`a götürdüm: - Yâ Resûla`llah, şunun Furkan Sûresi`ni bana okuttuğun lehceden başka bir lûgatla okuduğunu işittim, dedim. Resûlullah bana: Hişâm`ın yakasını bırak, buyurdu. Ona da: - Yâ Hişâm, oku diye, emretti. O da işittiğim veçhile Resûlullah`a da okudu. Bunun üzerine Resûlullah: - Bu sûre böyle inzâl olundu, buyurdu. Bundan sonra bana da: - Yâ Ömer oku, diye emretti. Ben de Resûlullah`ın bana vaktiyle okuttuğu gibi okudum. Bana da: - Bu sûre böyle indirildi. Yâ Ömer! Bu Kur`ân yedi lûgat ve yedi lehce üzerine gönderildi. Bunlardan hangisi kolayınıza gelirse onu okuyunuz, buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
ARZA-İ AHÎRE VE HAZRET-İ FÂTIMA`NIN BİR HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre der ki: Bana; (Babam) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem gizlice şöyle söyledi: Her sene Cibrîl Kur`ân`ı benimle bir kere mukabele ederdi. Bu sene iki def`a mukabele eyledi. Öyle sanıyorum ki (kızım) ecelim yaklaşmıştır.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
İBN-İ MES`ÛD`UN RESÛLULLÂH DİLİNDEN YETMİŞ KADAR SÛRE HIFZI
Hadis :
Vallahi ben, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in (doğrudan doğruya) ağzından yetmiş bu kadar sûre öğrendim, dediği rivâyet olunmuştur.
Sıra :