Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Fasil :
Baslik :
RADÂIN AZI DA, ÇOĞU DA HÜRMETİ MÛCİB OLDUĞU HAKKINDA HAZRET-İ ÂİŞE`NİN RİVÂYETİ
Hadis :
Rivâyete göre bir kere Âişe`nin odasında birisi otururken Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem içeri girdi. Resûl-i Ekrem bunu hoş görmediğini arz eder gibi sîmâsının rengi değişti. Bunun üzerine Âişe: Yâ Resûla`llah bu benim (süt) kardeşimdir, dedi. Resûl-i Ekrem de: Süt kardeşiniz kim olduğuna iyi dikkat ediniz radâ`a ancak mecâadandır, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: bir kadının, onun halası üzerine, yâhud onun teyzesi üzerine nikâh olunmasını nehyetti, dediği rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
MÜBÂDELE SÛRETİYLE NİKÂHIN HURMETİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şigâr (sûretiyle nikâh) dan nehyettiği rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
MÜT`ADAN NEHYE DÂİR RİVÂYETLER
Hadis :
Şöyle dedikleri rivâyet olunmuştur: Biz (Hüneyn seferi) ordusu içinde bulunduk. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bize gelerek: "Size müt`a sûretiyle (muvakkat bir zaman için) nikâh ve izdivâca izin verildi. Muvakkat bir zaman için evlenebilirsiniz!" buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
EN AZ MEHİR HAKKINDA SEHL İBN-İ SA`D RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e bir kere bir kadın gelip kendisini (zevceliğe almasını) teklîf etti. (Resûl-i Ekrem gözlerini indirip sükût etti.) Orada hazır bulunan bir Sahâbî: - Yâ Resûla`llah! bu kadını bana tezvîc etseniz, dedi. Resûl-i Ekrem: - (Mehir olarak dünyâlık verecek) bir şeyin var mı? diye sordu. O Sahâbî: - Hayır yâ Resûla`llah, yanımda hiç bir şey yoktur, dedi. Resûl-i Ekrem: - Haydi git, araştır ve demir bir yüzük olsun (bul, getir, tak) buyurdu. Sahâbî gitti. Sonra dönüp gelerek: - Hayır yâ Resûla`llah, dünyâlık bir şey, demir bir halka bile bulamadım. Ve lâkin şu izârım (belden aşağı ihrâmım) var. Bunun yarısını verebilirim, dedi. Râvî Sehl İbn-i Sâ`d der ki: Bu fakir Sahâbe`nin (izârı üzerine giyecek) ridâsı bile yoktu. Bunun üzerine Resûlullah: - İyi ama izârınla ne iş görebilirsin, neye yarar? Onu sen giyersen kadının üstünde ondan bir şey bulunmaz, açıkda kalır, kadın giyerse sen çıplak kalırsın, buyurdu. Adamcağız bulunduğu yere oturdu. Bu oturuşu uzayınca da kalkıp (me`yûs bir halde) gitti. Resûlullah bu zâtın (ümidsiz) gittiğini görünce onu ya kendi çağırdı, yâhud birisine çağırtarak: - Kur`ân`dan ezberinde bir şey var mı? diye sordu. Fakir Sahâbî: - Ezberimde şu sûre var, şu sûre var, şu sûre var, diye birtakım sûreler saymağa başladı. Bunun üzerine Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Kur`ân`dan ezberindeki sûrelerle seni bu kadına mâlik kıldım (tezvîc eyledim) buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
EN AZ MEHİR HAKKINDA SEHL İBN-İ SA`D RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Bir rivâyete göre: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e bir kadın gelerek: Yâ Resûla`llah, ben cenâbınıza nefsimi hibe etmek (ve kadınlık kıymetimi mehirsiz bağışlamağa) geldim, demiştir. Resûl-i Ekrem gözünü kadına doğru kaldırıp tasvîb, sonra da indirip başını eğmiştir. Râvî Sehl İbn-i Sa`d bundan önce (1803 numara ile tercemesi geçen) hadîsi rivâyet etmiştir. Hadîsin sonunda da Resûl-i Ekrem`in: Bu sûreleri ezbere okuyabilir misin? suâline karşı fakir Sahâbî`nin: Evet okurum, demesi üzerine Resûl-i Ekrem`in: Kur`ân`dan ezberindeki sûrelerle bu kadına seni mâlik kıldım, buyurduğunu rivâyet etmiştir.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
NİKÂHDA VELÎNİN İZNİ HAKKINDA MA`KIL İBN-İ YESÂR RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Kız kardeşim (Cümeyl Bint-i Yesâr)ı bir ere vermişdim. Bu adam hemşîremi boşadı. İddeti tamâm olunca da gelip yine istedi. Ben de dedim ki: Sana vaktiyle hemşîremi tezvîc etmiş ve onu sana (bir âile) firâşı yapmış, her vechile ikrâm etmiştim. Fakat sen (bunlara karşı) kardeşimi boşadın. Sonra da gelip onu istiyorsun. Hayır, kardeşim sana vallahi ebedî dönüp varamaz. Fakat bu adam kusursuz (iyi) bir kişi idi. Hemşîrem de kocasına varmak istiyordu. (Ben mâni` oluyordum.) Bunun üzerine Azîz ve Celîl olan Allahu Teâlâ şu (meâldeki): "Kadınları erleri boşayıp iddetleri meşrû` olan halde bâliğ olunca (yeniden birleşmek isterlerse) ey velîler siz kadınların izdivaclarına mâni` olmayınız!" âyetini inzâl buyurdu. Bunun üzerine ben: Yâ Resûla`llah şimdi ne yapayım? dedim. Resûl-i Ekrem: Hemşîreni eski kocasına tezvîc et, buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
NİKÂHDA SEYYİBİN, BÂKİRİN İZNİ HAKKINDA EBÛ HÜREYRE, ÂİŞE, HANSÂ` HADÎSLERİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Dulkadın, kendisinin sarâhaten emri olmadıkça nikâh olunmaz. Er görmedik kız da kendisinden istîzân olunup izni alınmaksızın nikâh olunmaz. Meclisde hazır bulunanlar: Yâ Resûla`llah bâkir bir kızın izni nasıl olur? diye sorduklarında Resûlullah: Onun izni sükût etmesidir, buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
NİKÂHDA SEYYİBİN, BÂKİRİN İZNİ HAKKINDA EBÛ HÜREYRE, ÂİŞE, HANSÂ` HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ben bir kere: Yâ Resûla`llah er görmedik kız utanır (rızâsını bildiremez), dedim. Resûl-i Ekrem: Bâkirin rızâsı susmasıdır, buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
NİKÂHDA SEYYİBİN, BÂKİRİN İZNİ HAKKINDA EBÛ HÜREYRE, ÂİŞE, HANSÂ` HADÎSLERİ
Hadis :
Ensâr kadınlarından Hansâ` Bint-i Hızâm radiya`llahu anhâ`dan rivâyete göre Hansâ`yı babası (Hâlid) iznini, rızâsını almaksızın tezvîc etmişti. Halbuki Hansâ` dul kadındı. (muvâfakatı alınmak îcâb ederdi.) Kadın bu izdivâcı hoş görmiyerek: Resûl-i Ekrem`e gidip şikâyet etti. (Ve babam beni birisine nikâh etmiş. Halbuki başkası ile evlenmek benim için daha hayırlı olurdu, dedi.) Resûl-i Ekrem de bu nikâhı red ve iptâl etti.
Sıra :