Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Baslik :
KUR`ÂN`IN FAZÎLETİ HAKKINDA OSMÂN, İBN-İ ÖMER, İBN-İ MES`ÛD HADÎSLERİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Kur`ân`ı muhâfazaya ithimâm ediniz! Hayâtım yed-i kudretinde olan Allah`a yemîn ederim ki: Kur`ân`ın hâfızadan çıkıp kaçması, bağlı devenin (ihtimâmsızlık eseri) boşanıp kaçmasından daha zorludur.
Sıra :
 
Baslik :
PEYGAMBER`İN BESMELE-İ ŞERÎFE`Yİ MED EDİP ÇEKMESİ HAKKINDA ENES İBN-İ MÂLİK RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Rivâyete göre: Enes İbn-i Mâlik`den Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in Kur`ân okuyuşu nasıldı? diye sorulmuştu o da: "Resûlullah Kur`ân okurken (meddi îcâb eden harfleri) meddederdi" diye cevab verdi. Sonra Enes, (Misâl olarak) "Bismi`llâhi`r-Rahmâni`r-Rahîm`i okuyarak: Resûlullah "Bismi`llâh"i meddederdi, "Er-Rahmân"i de meddederdi, "Er-Rahîm"i dahi meddederdi, demiştir.
Sıra :
 
Baslik :
EBÛ MÛSÂ EL-EŞ`ARÎ`Yİ RESÛL-İ EKREM`İN SENÂ BUYURMASI
Hadis :
Rivâyete göre Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ona: - Ey Ebû Mûsâ, muhakkak sana Dâvud (Peygamber) in nağmelerinden bir nağme (Bir sadâ âhengi) verilmiştir, buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
ABDULLÂH İBN-İ AMR`IN İBÂDET HAYÂTI VE DÂVUD ORUCU
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Babam beni asâletli bir âile kadıniyle evlendirdi ve her zaman geçimimiz hakkında göz kulak olup gelininden kocası (Abdullah) hakkında sorguda bulunurdu. Karım da: Abdullah erkek nev`i arasından (seçme) güzel bir kocadır; Ben ona geleliberi âile döşeğimize ayak basmadı (yatmadı), örtülü eteğimizi araştırıp yoklamadı (açmadı) demiştir. Babam Amr`in bu yoldaki incelemeleri uzayınca nihâyet Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e oğlunun bu hâlini arzetti. Resûl-i Ekrem de: Abdullah`ı bana getir, buyurdu. Abdullah der ki: Resûlullah`a mülâkî olduğumda bana; nasıl oruç tutarsın? diye sordu. Ben de: her gün, dedim. Nasıl hatim edersin? dedi. Her gece, dedim. Bunun üzerine Resûlullah, "Her ayın üç gününde oruç tut, her ayda da bir, Kur`ân`ı okuyup hatmeyle" buyurdu. Ben: bundan çoğuna da gücüm yetişir, dedim. Resûl-i Ekrem: Öyle ise her haftada üç gün oruç tut, buyurdu. Ben: Bundan çoğuna da gücüm yetişir dedim. Resûl-i Ekrem: iki gün iftâr et, bir gün tut, dedi. Ben de: bundan çoğuna da gücüm yetişir, dedim. Resûl-i Ekrem: oruçların efdali olan Dâvud peygamber orucu tut ki, bir gün oruç, bir gün iftârdır. Bir de yedi gecede bir kere Kur`ân okuyup hatim eyle, buyurdu. (Abdullah İbn-i Amr İbn-i Âs rivâyetine devâm ederek:) Keşki ben Resûlullah`ın bana verdiği ruhsat ve müsâadeyi kabûl etseydim. İşte şimdi yaşlandım, ihtiyar oldum, zaîf düştüm, diye hayıflanıyordu. Bu cihetle ihtiyarlık çağında Abdullah İbn-i Amr Kur`ân`ın yedide birisini gündüzden âilesinden bâzılarının yanında okurdu, ve (gece) okuyacağı Kur`ân`ı gündüz okuyup hazırlardı ki, gece okuması hafiflesin. Oruç husûsunda kuvvetli bulunmak isteyince de bir kaç günler arka arkaya iftâr ederdi ve bu iftâr ettiği günleri sayardı. Ve -Resûlullah`tan ayrıldığı sıradaki ibâdet hayâtından bir şey bırakmağı çirkin gördüğünden- iftâr günleri sayısınca arka arkaya oruç tutardı.
Sıra :
 
Baslik :
EBÛ SAÎD HUDRÎ`NİN, ALÎ`NİN HÂRİCÎLER HAKKINDA RİVÂYETLERİ
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`den şöyle buyurduğunu işittim: Sizin içinizde öyle zümreler türeyecektir ki, siz, onların namazlarının yanında kendi namazlarınızı, onların oruçlarının yanında kendi oruçlarınızı, onların iyi işleri yanında kendi sâlih amellerinizi küçük göreceksiniz. Onlar Kur`ân da okuyacaklar. Fakat Kur`ân (ın feyzi) onların hançerelerine geçmiyecek. Onlar, okun avdan (delip) çıktığı gibi dinden çıkacaklar: Okun sâhibi (avı delip geçen) okunun demirine bakar (kan nâmına) bir şey göremez. Ağaç kısmına bakar, orada da bir şey göremez. Yelesine bakar onda da (kan) bulaşığı göremez. Sonra avcı (Acabâ ava dokunmadı mı?) şüphesiyle fok (denilen veter medhâlin)e bakar (orada da kan izi görülmez).
Sıra :
 
Baslik :
KUR`ÂN-I KERÎM`İN FAZÎLETİ HAKKINDA EBÛ MÛSÂ EL-EŞ`ARÎ HADİSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Şu bir hâlis mü`min ki: Kur`ân okur ve onun muktezâsiyle amel eder, o, tadı güzel, kokusu güzel turunç (meyvesi) gibidir. Şu bir mü`min de Kur`ân okumaz, fakat mû`cebiyle amel eder. Bu da tadı güzel, fakat kokusu olmıyan hurma gibidir. Kur`ân okuyan (fakat mû`cebiyle amel etmeyen) munâfıkın benzeri de kokusu güzel fakat acı reyhâne (otu) gibidir. Kur`ân okumayan munâfıkın benzeri de tadı acı ve kötü, kokusu acı Ebû Cehil karpuzu gibidir.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
CÜNDEB BAHSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Kur`ân üzerinde gönülleriniz birleştikce Kur`ân okuyunuz. Kur`ân hakkında ihtilâf edince de artık kalkıp oradan dağılınız!.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
NİKÂH AKDİNİN MÂHİYETİ NİKÂHA TEŞVÎK HAKKINDA ENES İBN-İ MÂLİK RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere (Ashâb`dan) üç kişi Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in (bunların bilemedikleri gizli) ibâdetini sormak (ve öğrenmek) üzere Peygamber`in ibâdeti (nin kemmiyet ve keyfiyeti) haber verilince gûyâ azınsıyarak (bir ağızdan): "Biz nerede, Resûlullah nerede? Muhakkak ki Allah, Peygamber`inin geçmiş olan ve gelecekde işlenmesi muhtemel bulunan bütün günahlarını mağfiret etmiştir" dediler. (Sonra da şöyle ahdettiler:) İçlerinden birisi: Ben geceleri dâimâ namaz kılacağım, dedi. Öbürüsü de: Ben de her zaman (her gün) oruç tutacağım, dedi. (Üçüncü) birisi: Ben de kadınlardan ayrı yaşıyacağım, hiç evlenmiyeceğim, dedi. Onlar bu söz üzerinde iken Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bunların yanlarına gelerek: - Siz, şöyle şöyle söyliyen kimselersiniz değil mi? Fakat şunu biliniz ve iyi düşününüz ki: Ben sizin Allah`dan en çok korkanınız ve korunanınız bulunuyorum. Bununla berâber ben (kâh) oruç tutarım, (Bâzı günlerde) tutmam. (Gecenin bir kısmında) namaz kılarım. (Bir kısmında da) uyurum. Kadınlarla da evlenirim. (İşte benim sünnetim budur.) Her kim benim bu yolum (da gitmez de on) dan yüz çevirirse, benden değildir, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
MÜSLÜMANLIKDA RÜHBÂNLIK YOKTUR HAKKINDA İBN-İ MAZ`ÛN`UN HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Osmân İbn-i Maz`ûn`un kadınlardan uzletini (ve evlenmekten çekinmesini) nehyetti. Eğer Peygamber onun uzletine müsâade etseydi (biz daha ileri giderek) hadımlaşırdık.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Baslik :
TEVÂŞÎLİKDEN NEHİY HAKKINDA EBÛ HÜREYRE RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Ben bir kerre Resûl-i Ekrem`e: Yâ Resûla`llah! Ben genç çağda bir adamım. Kötü bir işte bulunmaktan korkuyorum. Kadınlarla evlenecek dünyâlık da bulamıyorum, dedim. (Tavâşî olayım mı? demek istedim.) Resûl-i Ekrem sustu, cevab vermedi. Sonra bu sûretle bir daha hâlimi arzettim. Yine sükût etti. Sonra bunun gibi bir daha söyledim, yine sustu. (Dördüncü) bir daha söylediğimde Resûlullah (azarlayarak) bana: Yâ Ebâ Hüreyre senin kavuşacağın mukadderâtı yazan kalem (in mürekkebi) kurumuştur. Şu hal üzerine sen ister hadımlaş, ister bırak (müsâvîdir) buyurdu.
Sıra :