Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Fasil :
Baslik :
HAZRET-İ ÂİŞE`NİN RİVÂYETİNE GÖRE BÂKİRİ NİKÂH EFDALDİR
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e: Yâ Resûla`llah lûtfen bana bildirir misin? Sen bir vâdiye insen de orada iki nevi` ağaç bulsan 1) Üzerindeki mahsûlü yenilmiş. 2) Mahsûlü yenilmemiş. Deveni hangisinde yayar, otlarsın? diye sordum. Resûlullah: başkası tarafından otlatılmıyan ağaçta, dedi. (Âişe: Ben işte o ağacım, dedi.) Hazret-i Âişe bu sorusu ile Resûlullah`ın kendisinden başka bâkir kız olarak kimseyi tezevvüç etmediğini kasdediyordu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
HAZRET-İ ÂİŞE`NİN RİVÂYETİNE GÖRE BÂKİRİ NİKÂH EFDALDİR
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Ebû Bekir`den Âişe`yi nikâhlamak için istedi. Ebû Bekr radiya`llahu anh: Fakat ben senin kardeşinim, demişti. Resûl-i Ekrem de: Ey Ebû Bekr, sen benim Allah`ın dîninde ve kitâbında kardeşimsin. Bu cihetle Âişe bana halâldir, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Baslik :
EBÛ HUZEYFE`NİN HAL TERCEMESİ HAKKINDA HAZRET-İ ÂİŞE`NİN RİVÂYETİ
Hadis :
Rivâyete göre Ebû Huzeyfe İbn-i Utbe İbn-i Rebîa İbn-i Abdi Şems -ki, bu Ebû Huzeyfe Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber Bedir gazâsında bulunmuştu. - Sâlim (İbn-i Ma`kıl) i oğul edinmişti. Nasıl ki Resûlullah da Zeyd`i oğul edinmişti. Ayni zamanda Sâlim`e, kardeşi Velîd İbn-i Utbe İbn-i Rebîa`nın kızı (Hind`i) nikâh etmişti. Halbukî Sâlim, Ensâr`dan (Sübeyte) kadının kölesi idi. Câhiliyet zamânında bir kimse birisini evlâd edinirse, halk evlâdlığı onun adiyle anardı. (Filânın oğlu filân derlerdi) ve evlâdlık, (neseb cihetiyle oğul gibi) o kimsenin mîrâsından istifâde ederdi. Bu töre, Azîz ve Celîl olan Allahu Teâlâ: "Evlâtlıklarınızı (neseben) babaları adiyle çağırınız!" kavl-i şerîfini ... kelimesine kadar inzâl buyuruncaya kadar devâm etti ve bu âyetin nüzûlü üzerine artık âzâtlı köleler ve evlâdlıklar nesebî babaları adına iâde olundu. Bunlardan babaları bilinmiyenlerin de (eski efendisine) dinde dost ve kardeş oldu. Bu vaziyet üzerine Kureyşî, sonra Âmirî olan Süheyl İbn-i Amr`in kızı Sehle -ki, Ebû Huzeyfe`nin (öbür) karısıdır, (Sübeyte`nin de ortağıdır)- Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e geldi. Ve: "Yâ Resûla`llah! Biz Sâlim`i oğul edinmiştik. Halbuki Allahu Teâlâ evlâdlık hakkında bildiğiniz âyet-i kerîmeyi indirdi. (Şimdi ne buyurursunuz?)" diye sordu. (Buhârî`nin şeyhi) Ebû`l-Yemân bu hadîsi (müellif Buhârî`ye bu sûretle) rivâyet etti.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Baslik :
İSLÂM`DA KEFÂET HAKKINDA HAZRET-İ ÂİŞE`NİN RİVÂYETİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (amucası) Zübeyr (İbn-i Abdü`l-Muttalib) in kızı Dubâa`nın yanına gitmiş ve ona: Öyle sanıyorum ki hacca gitmek tedârikinde bulunuyorsun, demişti. Dubâa da: (Evet öyledir. Fakat) va`llahî kendimde hastalık hissediyorum, dedi. Resûl-i Ekrem: "Ey Dubâa sen haccet. Ve (hacca niyet edersen): Yâ Rab beni menâsik-i haccı îfâdan (hastalık gibi bir sebeble) men` ettiğin yerde ihrâmdan çıkacağım!" diyerek şart kıl, buyurdu. Bir de Dubâa (o sırada) Mikdâd İbn-i Esved`in taht-ı nikâhında idi.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Baslik :
KEFÂET HAKKINDA EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Kadın dört (hal ve sıfatı) için nikâh olunur: Malı için, soyu için, güzelliği için, dîni için. (Ey mümin sen bunlardan) dindâr olanı ele geçirmeğe bak (eğer dediğim gibi yapmazsan) yoksulluğa düşersin.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Baslik :
FAKÎRLİK KEFÂETE MÂNİ` DEĞİLDİR HAKKINDA SEHL İBN-İ SA`D HADİSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in yanından zengin birisi geçmişti. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem: - Bu zengin kişi hakkında ne dersiniz? diye onu tezkiye etmişti. Meclisde hazır bulunanlar da: - Bu kimse bir kadının izdivâcına tâlib olsa nikâh olunmağa, birisi hakkında şefâat ve tavsiye ederse şafâati kabul edilmeye, bir mütâlâada bulunsa sözü dinlenmeye lâyık bir kimsedir, diye şahâdet ettiler. Sehl İbn-i Sa`d der ki Sonra Resûlullah sükût etti. Bu sırada müslüman fakirlerinden birisi geçti. Bu def`a da Resûlullah: - Bu fakir kişi hakkında ne dersiniz? diye sordu. Orada bulunanlar: - Bu kimse de bir kadının nikâhına tâlib olsa nikâh olunmağa, birisi hakkında şefâat ederse şefâati kabûl olunmağa, bir rey beyân ederse sözü dinlenmeye lâyık bir kimse değildir, dediler. Bunun üzerine Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Bu fakir yok mu, öbür zengin gibi dünyâ dolusu insandan hayırlıdır, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Baslik :
NİKÂHDA KEFÂET`I HAKKINDA ÜSÂME İBN-İ ZEYD HADİSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad (âmili) olarak hiç bir şey bırakmadım" buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
SÜT BİRLİĞİ NİKÂHA MÂNİ`DİR
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e (Hazret-i Alî tarafından): Yâ Resûla`llah! Hamza`nın kızını niçin tezevvüc etmezsin, denilmiştir. Resûl-i Ekrem: Hamza`nın kızı süt kardeşimin kızıdır, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
RADÂ, NESEBİN HARÂM KILDIĞI HER ŞEYİ HARÂM KILAR HAKKINDA HAZRET-İ ÂİŞE`NİN RİVÂYETİ
Hadis :
Rivâyete göre, Âişe (hazretleri bir kere) Hafsa`nın odası önünde izin istiyen bir erkek sesi işitmişti. Âişe der ki: Yâ Resûla`llah, şu adam evinize girmek için izin diliyor, dedim. Bunun üzerine Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem: Sanırım ki o, Hafsa`nın süt amucası filân kimsedir, buyurdu. Âişe der ki: Süt amucam filân hayatta olsaydı benim yanıma girebilecek miydi? diye sordum. Resûlullah: Evet girebilirdi, çünkü süt, velâdet ve nesebin haram kıldığı her şeyi haram kılar, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
PEYGAMBERİMİZİN SÜT-ANASI SÜVEYBE
Hadis :
(Peygamberimizin kadınlarından) Ebû Süfyân kızı Ümm-i Habîbe radiya`llahu anhümâ`dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere ben: - Yâ Resûla`llah! Ebû Süfyân kızı hemşîremi nikâh ediniz, dedim. Resûlullah: Acâyib siz (kıskanmayıp) bunu aruz eder misiniz? buyurdu. Ben de: - Evet arzu ederim. Çünkü sizin için ortaktan hâlî ve münferid değilim. İsterim ki size karşı sevgimde bâri hemşîrem bana ortak olsun, dedim. Bunun üzerine Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem: - İyi bil ki hemşîren bana helâl değildir, buyurdu. Ben: - İyi ama biz duyuyoruz ki cenâbınız, Ebû Seleme`nin kızını nikâh etmek istiyor muşsunuz, dedim. Resûlullah: - (Refîkam) Ümm-i Seleme`nin kızını mı? diye sordu. Ben de: - Evet dedim, Resûlullah: - Ümm-i Seleme`nin kızı (Zeyneb) benim vesâyet ve terbiyem altında övey kızım (dır ve bana nikâhı haramdır. Böyle) olmasa bile yine bana nikâhı halâl olmaz. Çünkü o, benim süt kardeşimin kızıdır: Beni ve (onun babası) Ebû Seleme`yi Süveybe (kadın) emzirmiştir, dedi. Ve: Bir daha bana kızlarınızı, kız kardeşlerinizi sakın teklîf etmeyiniz, di(ye tevbîl buyur) du.
Sıra :