Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Ömer b. el-Hattâb

Ömer b. el-Hattâb - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Konu :
Baslik :
RESÛLULLÂH (S.A. VE S.) EFENDİMİZ HAZRETLERİNE VAHYİN BAŞLANGICI NASIL OLDUĞUNA DÂİRDİR
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işittim, buyuruyordu ki: Ameller (in kıymeti) ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur. Artık nâil olacağı bir dünyâ veya nikâh edeceği bir kadından dolayı hicret etmiş kimse varsa hicreti (Allâh`ın ve Resûlünün rızâsına değil), sebeb-i hicreti olan şeye müntehîdir.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
MAİDE ÜÇ NOLU ÂYET-İ CELÎLESİNİN SEBEB-İ NÜZÛLÜ HAKKINDA HAZRET-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Tâife-i Yehûddan bir kimse ona: "Yâ Emîre`l-Mü`minîn, sizin Kitâbınızda okumakda olduğunuz bir âyet var ki biz Yahûdîlere nâzil olmuş olaydı yevm-i nüzûlünü bayram ederdik." demiş. (Ömer radiya`llâhu anh.): "Hangi âyettir o?" diye sormuş. (Yahûdî) ... cevâbını vermiş. (Bunun üzerine) Ömer (radiyallahu anh) demiş ki biz, bu Âyet-i Kerîme`nin nâzil olduğu günü de yeri de (hakkıyle) biliyor (,kıymetini takdîr ediyor)uz. (Bu Âyet-i Kerîme) Nebiyy-i Mükerrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`e bir cum`a günü Arefe`de (vakfede) kâim iken nâzil olmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
NİYYET HADÎSİ
Hadis :
... hadîs-i şerîfi rivâyet olunuyor ki kitabın evvelinde zikrolundu. Ancak burada ... dan sonra ... ziyâdesi vardır. Hadîs`in bakiyyesi bu ziyâdeden sonra serdedilmiştir ki ziyâdenin ma`nâ-yı şerîfi: "Her kimin hicreti Allâh`a ve Resûlüne müteveccih ise hicreti, Allâh`a ve Resûlüne müntehîdir." olmuş olur.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (S.A. VE S.) İN BİR AY ZEVCELERİYLE GÖRÜŞMEMEĞE YEMÎN ETMESİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Ensârdan bir komşum ile berâber Benî Ümeyye b. Zeyd yurdunda (oturuyor) idim. Bu (yurd) Medîne`nin Avâlî denilen semtindedir. (Bir şey öğrenmek ümîdiyle) Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in nezdine nöbetleşe inerdik. Bir gün o iner, bir gün ben inerdim. Ben indiğim zaman o gün vahiy ve sâireye dâir (ne duyarsam) haberini (komşuma) getirirdim. O da indiği zaman böyle yapardı. Ensârî arkadaşım (bir def`a) nöbetinin gününde indi. (Dönüşünde) kapımı pek şiddetli çalarak: "Burada mı?" diye sordu. (Fenâ halde) ürkdüm. Yanına çıktım. "Büyük bir şey hâdis oldu. (Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem zevcâtını tatlîk etti.)" dedi. (Ömer radiya`llâhu anh der ki: Ben zâten böyle bir şey olacağını zannedip duruyordum. Sabah namazını kılınca giyinip kuşandım. Sonra Medîne`ye inip) Hafsa`nın yanına girdim. Baktım ki ağlıyor. "Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, sizleri (yâni Zevcât-ı Tâhirâtı) tatlîk mi etti?" diye sordum. "Bilmiyorum." dedi. Ondan sonra Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in yanına girdim. Ayak üstü durduğum yerden: "(Yâ Resûlâ`llâh,) Zevcelerini tatlîk mi ettin?" dedim. "Hayır." buyurdu. Bunun üzerine ben de "Allâhu Ekber." demişim.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN SEVB-İ VÂHİT İÇİNDE NAMAZ KILDIRDIKLARINA DÂİR ÖMER İBN-İ EBÎ SELEME (RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ) HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem Hazretleri (bir def`a) iki ucunu çaprastvârî bağladıkları sevb-i vâhit içinde namaz kıldılardı.
Sıra :
 
Baslik :
ENBİYÂ ALEYHİMÜ`S-SELÂM HAZARÂTINA SEHİV ÂRIZ OLABİLİR Mİ?
Hadis :
(Enes b. Mâlik radiya`llâhu anh tarîkıyle) Ömer (b. el-Hattâb) radiya`llâhu anh`den: Şöyle demiştir: (Ben) üç şeyde Rabbime muvâfakat ettim: "Yâ Resûlâ`llâh, Makâm-ı İbrâhîm`i musallâ (yâni namazgâh) ittihâz etsek." dedim. ... âyet-i kerîmesi nâzil oldu. Bir de âyet-i hicâb: "Yâ Resûlâ`llâh, emretsen de ezvâc-ı tâhirâtın hicâb içine girseler. Çünkü berr ve fâcir onlarla konuşabiliyor." dedim. Derken âyet-i hicâb nâzil oluverdi. (Kezâ) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in ezvâc-ı mutahheresi (bir def`a) kendisine karşı kıskançlık (göstermek) üzere ittifâk ettilerdi. Onlara: ... dedim. (Derken) bu âyet nâzil oldu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
CENÂZEYİ TEZKİYE. VE HAYIR VEYA ŞER İLE YÂD VE ŞEHÂDETİN TE`SÎRİ;TEZKİYENİN BİLGİYE VE VÂKIA MUTÂBAKATİ ŞART MIDIR?
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir: Hangi bir müslüman ki, onun hakkında dört (mü`min) hayır ile senâ ve şehâdet eder, Cenâb-ı Hak o müslümanı Cennet`e idlâl eder. Biz dedik ki: - Yâ Resûla`llâh! Üç kişi şehâdet ederse de böyle midir? Resûl-i Ekrem: - Üç kişi şehâdet ederse de böyledir, buyurdu. Sonra: - İki kişi şehâdet ederse de böyle midir? dedik. Resûl-i Ekrem: - İki kişi şehâdet ederse de böyledir, buyurdu. Bundan sonra biz, Resûl-i Ekrem`den bir şâhidden sormadık.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN İRTİHÂLİ SIRASINDA KENDİLERİNDEN RÂZI OLDUĞUNU HAZRET-İ ÖMER`İN HABER VERDİĞİ ALTI ZAT
Hadis :
"Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem şu altı zattan hoşnud ve râzı olarak vefât etti, dediği ve bu altı zâtın adlarını Osmân, Alî, Talha, Zübeyr, Abdurrahmân İbn-i Avf, Sa`d İbn-i Ebî Vakkâs radiya`llâhu anhüm, diye tesmiye ve tasrîh eylediği" rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
TALEBSİZ, HIRSSIZ GELEN HEDİYYENİN KABÛLÜNÜ ÂMİR ÖMER İBN-İ HATTÂB`IN BİR RİVÂYETİ
Hadis :
Şöyle dediğ rivâyet edilmiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem bana arada sırada Beytü`l-mâlden gâzîlik bahşışı verirdi. Ben de: - Yâ Resûla`llâh! Bunu benden daha ziyâde muhtac olan bir fakîre veriniz!derdim. Resûlullâh da cevâben: - Sen bunu al!. Sana bu sûretle bir mal geldiğinde -sen harîs bir kimse olmadığın, tâlib de bulunmadığın için- sen o malı al!. Böyle kendi gelmiyen ve nefsin kendisine temâyül eden bir malın peşinde de nefsini koşturma! buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
SADAKA EDEN KİMSENİN SADAKASINA RÜCÛU SAHİH DEĞİLDİR
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: (Bir kere yaya bir mücâhide) Allah rızâsı için bir at vermiştim. At tasarrufunda bulunan bir adam, (bakmıyarak) hayva (nın değeri) ni kaybetti. Bu cihetle hayvanı bundan almak istedim. Ucuzca da satar sanıyordum. Bu düşüncemi Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`den sordum. Resûlullâh: (Sakın) bu atı satın alma, sana bir dirheme verse de sadakana rücû` etme! Çünkü sadakasına rücû` eden kişi, kustuğu nesneyi yemeğe dönen kimseye benzer, buyurdu.
Sıra :