Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Sehl b. Sa`d

Sehl b. Sa`d - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Ravi :
Baslik :
UHUD`DA PEYGAMBER (S.A. VE S.)İN YARALANMASI
Hadis :
"Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in yarası ne ile müdâvât edildi?" diye kendisine sorulan suâle cevâben şöyle dediği rivâyet olunuyor: Bunu benden ziyâde bilen kalmadı. Alî (b. Ebî Tâlib radiya`llâhu anh) kalkanı ile su getiriyor, Fâtıma (radiya`llâhu anhâ) da (Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in) yüzündeki kanı yıkıyordu. (Sonra) bir hasır (parçası) alınıp yakıldı. Ve yarası onunla dolduruldu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
BİR KAT ELBÎSE İLE NAMAZ KILMANIN CEVÂZINA DÂİR RİVÂYETLER
Hadis :
Şöyle demiştir: (Bâzı kereler) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte, birtakım kimseler (bellerindeki) futaları (dar oldukları için) çocuklar gibi boyunlarına bağlamış olarak namaz kılarlardı da (cemâate gelen) kadınlara: "Erkekler doğrulup oturmadıkça başlarınızı secdeden kaldırmayınız." denirdi.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
MİNBER-İ NEBÎ KISSASI
Hadis :
Sehl`e (Medîne`deki) minber (-i Nebevînin) neden yapılmış olduğu suâl edildiği zaman demiş ki: (Şu) nâs içinde bunu benden iyibilen kalmadı. (Minber) Gâbe`nin Esl (ağac)ındandır. Onu Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem için falanca hâtunun mevlâsı filân yaptı idi. Yapılıp (yerine) konduğu zaman Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem üzerine çıkıp ve kıbleye karşı durup (iftitah) tekbîr(ini) aldı. Halk da arkasından (Mescid-i Şerîfde namaza) durdular. Okuyup rükûa vardı. Cemâat de arkasından rükû` ettiler. Sonra (rükû`dan) başını kaldırıp (ve kıbleden yüzünü ayırmayıp) gerisin geriye dön(üp in)di ve yere secde buyurdu. Sonra (yine) minbere çıktı. Sonra (yine) rükûa vardı. Sonra (yine rükû`dan) başını kaldırıp ve (sâbıkı veçhile) gerisin geriye dönüp yere secde buyurdu." İşte minberin kıssası.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
MESCİDDE YATIP KALKMANIN MUBÂH OLDUĞUNA DÂİR RİVÂYETLER.
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (bir gün ciğer pâresi) Fâtıma (tü`z-Zehrâ radiya`llâhu anhâ)nın hânesini teşrîf etti. Alî radiya`llâhu anh`in (orada) bulamadı. "Amcamın oğlu nerede?" diye sordu. (Fâtıma radiya`llâhu anhâ): "Aramızdan bir şey geçti. Darılışdık. O da gündüz uykusunu benim yanımda uyumadı." cevâbını verdi. Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem, birine: "Bak, nerede?" buyurdu. (O adam gidip) geldi ve: "Yâ Resûlâ`llâh, Mescitte uyuyor." di(ye haber getir)di. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (Mescidi) teşrîf etti. (Baktı) ki, yan tarafına yatmış, ridâsı bir yanından sıyrılmış, vücûdü toprağa bulanmış. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Ebû Türâb, kalk. Ebû Türâb, kalk." diye diye toprağı bedeninden silkmeğe başladı.
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Baslik :
NAMAZ ESNÂSINDA MUSALLÎ İLE DUVAR ARASINDAKİ MESÂFE HAKKINDA SEHL HADÎSİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in musallâsı (yâni namaz kıldığı yer) ile (kıble cihetindeki) duvar arasında bir davar geçebilecek kadar yer olduğu (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
SABAH NAMAZININ EVVEL-İ VAKİTTE KILINDIĞINA DÂİR RİVÂYETLER
Hadis :
Şöyle demiştir: Evimde sahûru ederdim de sabah namazını Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte kılmayı yetiştirebilmek için (evimden çıkmakta) acele ederdim.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
NAMAZDA İKEN ERKEKLER İÇİN (BİR ŞEY ÂRIZ OLDUĞUNDA) EL ÇIRPMANIN MENHÎ OLDUĞUNA; BÖYLE BİR DURUMDA TESBÎH EDİLMESİNE, EL ÇIRPMANIN KADINLARA MAHSÛS OLDUĞUNA DÂİR SEHL İBN-İ SA`D HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (bir kere) ıslâh-ı beyn için Benû Amr b. Avf (yurdun)a teşrîf etmişti. Namaz vakti geldi. Müezzin (Bilâl radiya`llâhu anh) Ebû Bekr (radiya`llâhu anh)`e gelip: "Nâsa namaz kıldırır mısın, ikâme(-i salât) edeyim mi?" diye sordu. O da: "Evet" dedi. Ve namaza başladı. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, nâs namazda iken teşrîf etti. (Safları yara yara birinci) saffa vardı. (Onu gören) cemâat el çırptılar. Ebû Bekr (radiyallâhu anh) namazı kılarken başını çevir (ip hiçbir tarafa bak) mazdı. (Arkasındaki) cemâat el çırpmayı çoğaltınca başını çevir(ip bak)dı. Ve Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i gördü. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Yerinde dur!" diye kendisine işâret buyurdu. Ebû Bekr (radiya`llâhu anh) ellerini kaldırıp Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in kenidsine olan bu emrinden dolayı Allâh`a hamd ü senâ etti. Sonra Ebû Bekr (radiya`llâhu anh birinci) saffa girinceye kadar geri geri gitti. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem de içeriye geçip namazı kıldırdı. Namazdan çıkınca: "Yâ Ebâ Bekr, sana emrettiğim vakit yerinde kalmaktan seni meneden ne idi?" diye sordu. Ebû Bekr de: "İbn-i Ebî Kuhâfe için Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in önünde (durup) namaz kılmak lâyık olmaz." dedi. (Ondan sonra) Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (cemâate dönüp): "Size ne oluyordu? El çırpmayı neden bu kadar çoğalttınız? Namazda iken her kim bir şey ârız olduğunu görürse tesbîh etsin. Tesbîh ettiği vakti (elbette) kendisine (imam tarafından) iltifat ve dikkat olunur. El çırpmak kadınlara mahsustur." buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
NAMAZDA KIYAMDA İKEN ELLERİN NASIL KONULACAĞINA DÂİR SEHL İBN-İ SA`D HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in gününde) nâsa, namaz kılarken sağ ellerinizi sol bileklerinizin üzerine koyunuz, diye emrolundu.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Baslik :
SEHL İBN-İ SA`D`İN MİNBER-İ NEBEVÎ HADÎSİ
Hadis :
(Yine) Sehl İbn-i Sa`d (-i Sâidî) radiya`llâhu anhümâ`nın minber hakkındaki hadîsi ki (yukarıda (447) inci olarak) geçmişti (o rivâyette) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz`in) minber üzerinde namaz kıldıkları ve (esnâ-yı salâtta) geri geri gittikleri zikredilmişti. Bu rivâyette (ise Sehl radiya`llâhu anh): "Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem namazdan çıkınca nâsa dönüp: Ey nâs, bu (gördüğünüz) şeyleri bana uyasınız ve benim namazımı öğrenesiniz diye yaptım" buyurdu" sözlerini ziyâde etmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Baslik :
HÂL-İ HAYATTA TEKFÎN LEVÂZIMININ VE KABİR İHZÂRININ CEVÂZINI İFÂDE EDEN SEHL HADÎSİ
Hadis :
[Sehl demiştir ki: (Bir gün) bir kadın, (elinde) kenarlı dokunmuş bir bürde ile Resûlullâh RS`in huzûruna girdi. (Sehl:) -Bilir misiniz bu bürde nedir? (diye oradakilere sordu). Onlar da: Şemledir, ihrâmdır, diye cevâb verdiler. Sehl, evet öyledir, dedi.] Kadın: -Yâ Resûla`llâh! Bu bürdeyi kendi elimle dokudum. Ve size geydirmek için geldim, dedi. Resûlullâh RS de aldı. Kendisinin böyle bir bürdeye ihtiyâcı var idi. Sonra Resûlullâh, bu bürdeyi giyerek biz (im yanımız)a çıktı. Filân (Sahâbe) de bu bürdeyi tahsîn ederek: Yâ Resûla`llâh! Bu ne güzel imiş? (Lûtfen) bunu bana geydir, dedi. (Resûlullâh: - Pekâlâ, buyurup Hâne-i Saâdet`e girdi. Ve durup o zâte gönderdi). Mecliste hâzır bulunanlar ona: - Bunu iyi etmedin. Nebî RS bu bürdeyi ihtiyâcı olarak geymişti. Sonra sen, Resûl-i Ekrem`den, kendisinin (hiç bir sâili) reddetmediğini bildiğin halde istedin, dediler. O da: - Vallâhi ben, bu bürdeyi geymek için istemedim. (Öldüğümde) kefenim olsun, diye istedim, cevâbını verdi. Sehl (İbn-i Sa`d): - Hakîkaten bu bürde o zâtin kefeni oldu, demiştir.
Sıra :