Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Baslik :
CENNET`LİKLERİN ÇOĞU FAKÎRLER, CEHENNEMLİK`LERİN ÇOĞU İSE KADINLARDIR
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur. Cennet kapısının üstünde oturdum. Bir de gördüm ki, (sorgusuz) Cennet`e girenlerin çoğu fakirlerdir. Mal sâhibleri zenginlerse, bunların cehennemlik olanlarından başkaları (Cennet kapısının önünde, yâhud ârafda hesâb için) hapis ve tevkîf olunmuşlardır. Zenginlerin (fukâra hakkını vermiyen) ehl-i nâr olanları ise, Cehennem`e konulmaları önce emrolunmuştu. Cehennem kapısının önünde de durdum. Bir de baktım ki, Cehenneme gidenlerin çoğu kadınlardır.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
HAZRET-İ ÂİŞE`NİN İNTİHÂRA TEŞEBBÜSÜ
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bir sefere çıkmak istediğinde kadınları arasında kur`a çekerdi. Bir sefer de kur`a Âişe ile Hafsa`ya isâbet etti. Resûlullah gece olunca Âişe`nin mahfesine biner ve onunla görüşerek yol alırdı. Bir gün Hafsa Âişe`ye: Bu gece sen benim deveme binsen, ben de senin devene binsem, sen görmediğin manâzırı görürsün. Ben de görmediğim yerleri görmüş olurum, dedi. Âişe: Pek âlâ, diye muvâfakat etti. Bunun üzerine Hafsa Âişe`nin devesine bindi. Resûlullah Âişe`nin devesine geldi. Halbuki onda Hafsa bulunuyordu. Hafsa`ya selâm verdi. Sonra yola devâm etti. Nihâyet bir durak yerinde indiler. Bu sûretle Âişe Resûlullah`ı kaybetmişti. Durak yerinde indiklerinde Âişe (teessüründen intihâra tasaddî edip) iki ayağını izhir otlarının arasına sokarak: Rabbim bana akreb yâhud yılan musallat et de beni soksun. Ben Resûlullah`a bir şey söylemeğe muktedir olamıyayım, diye duâ etti.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
NİKÂH BAHSİ
Hadis :
(Rivâyet eden Ebû Kalabe) demiştir ki: "İsteseydim aşağıdaki hadîsi "Kale`n-Nebiyyu salla`llahu aleyhi ve sellem" de (ye merfûan rivâyet ede)rdim. Lâkin Enes İbn-i Mâlik (sünnet tâ`bîriyle) şöyle rivâyet etmişti: Sünnet olan (bir kişi dul üzerine) bâkir bir kızla evlendiğinde (nevbete tâbi` olmayarak) yedi gün onun yanında ikamet edebilirdi. (Sonra nöbet tâ`yîn olunurdu.) (Bâkir üzerine) seyyîb bir kadınla evlenirse onun yanında üç gün kalmak hakkını hâizdi.
Sıra :
 
Baslik :
RİVÂYET İLMİNE DÂİR BİR MÜHİMME
Hadis :
(Zâtü`n-nitâkayn) Esmâ` radiya`llahu anhâ`dan şöyle rivâyet olunmuştur: Bir kadın (Esmâ`nın kendisi): - Yâ Resûla`llah, benim eşim var. (Kadınlık gayretiyle) kocam (Zübeyr) in bana vermediği şeyi (verdi diye) zevcimden yana eşime gösteriş yapsam bana günâhı var mıdır? diye sordum. Resûl-i Ekrem: - Verilmemiş bir şey ile süs satmak, yalandan iki elbîse giymek gibidir, buyurmuştur.
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Baslik :
GAYRETU`LLÂH`IN MÂ`NÂSI HAKKINDA EBÛ HÜREYRE RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur. Allah Tebâreke ve Teâlâ (her şeyden ulu ve yüce Allah) mü`minler hakkında gayret ve hamiyet gösterir (hayır ve saâdet diler) ve Allahu Teâlâ`nın gayreti, Allah`ın haram kıldığı fenâ şeyleri mü`minin işlememesi içindir.
Sıra :
 
Baslik :
ESMÂ` VE ZÜBEYR`İN HAL TERCEMELERİ
Hadis :
Ebû Bekr`in kızı Esmâ` radiya`llahu anhâ`dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Zübeyr İbn-i Avvâm benimle evlendi. O zaman Zübeyr`in yer yüzünde mal nâmına, köle ve câriye nâmına, hülâsa dünyâlık olarak su çekilen deve ile atından başka bir şeyi yoktu. Atının otunu, yemini de ben bulup verirdim, ben sulardım. Su kırbasını (söküldüğünde) ben dikerdim. Ben hamur yoğururdum. Yalnız ekmek yapmayı beceremezdim. Onu da Ensâr`dan komşularım kadınlar yapıverirlerdi. Bunlar (komşuluk hakkını gözeten) iyi kadınlardı. Sonra Resûlullah Zübeyr`e bir mikdâr hurmalık ayırıp vermişti. Ben Zübeyr`in bu hurmalığından (deveye yedirmek için) başımın üstünde hurma çekirdeği taşırdım. Bu hurmalık, meskenimden bir fersâhın üçde ikisi uzaklıkda idi. Yine böyle bir gün başımda hurma çekirdeği yüklü olarak evime gelirken (yolda) Resûlullah`a kavuştum. Yanında Ensâr`dan birtakım kimseler vardı. Resûlullah beni çağırdı. Sonra beni arkasında terkisine almak için devesine: ıh, ıh dedi. Fakat ben erkeklerle berâber yolculuk etmekten utandım. Aynı zamanda Zübeyr`i ve onun kıskançlığını hatırladım. Çünkü Zübeyr halkın en kıskancı idi. (Ben Peygamber`in dâ`vetine icâbet edemeyince) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem benim utandığımı anladı ve devesini sürüp gitti. Zübeyr`in yanına geldiğimde ona: "Bu gün Resûlullah başımda hurma çekirdeği yüklü olarak bana rastladı. Yanında Ashâb`ından bir cemâat de vardı. Beni bindirmek için devesini çökertmek istedi. Fakat ben utandım. Aynı zamanda senin kıskançlığını da hatırladım" dedim. Bunun üzerine Zübeyr: "Vallahi senin hurma çekirdeği yükün bana Resûlullah ile berâber deveye binmenden daha güç oldu" dedi. Râvî Esmâ` der ki: Bu âile yükünü Ebû Bekir at seyisliği edecek bir hizmetçi gönderinceye kadar çekdim. Babam (hizmetçi göndermekle) sanki beni câriyelikden âzadlamıştı.
Sıra :
 
Baslik :
NİKÂH BAHSİ
Hadis :
Rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kere Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bana: Ey Âişe benden memnûn olduğun zamânı ve bana karşı gazablı bulunduğun vakti pek iyi anlarım, buyurdu. Âişe der ki, ben de: Yâ Resûla`llah, bunu nasıl bilirsin? diye sordum. Resûl-i Ekrem şöyle cevâb verdi: Benden râzî ve memnûn olduğundan (ve bir şey inkâr ederken): "Muhammed`in Rabb`i hakkı için öyle değildir" dersin. Bana karşı asabî olduğun zaman da: "İbrâhim`in Rabb`i hakkı için öyle değildir" dersin (adımı anmazsın). Âişe der ki: Ben de: Evet yâ Resûla`llah, vallahi öyledir. Fakat ben (asabî halde) yalnız sizin adınızı bırakırım. (Sevginizse gönlümde yaşar,) diye saygımı arzettim.
Sıra :
 
Baslik :
YANINDA MAHREMİ BULUNMIYAN KADINLARIN YANINDA BULUNMANIN NEHYİNE DÂİR UKBE İBN-İ ÂMİR HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (bir hutbesinde): Ashâbım (yanında mahremi bulunmaksızın) kadınların yanına girmekden sakınınız, buyurmuştur. Bunun üzerine Ensar`dân birisi: Yâ Resûla`llah! Ya erkek akrabâsına ne dersiniz? diye sordu: Resûlullah: Onlarla halvet ölümdür, buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
NİKÂH BAHSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Kadın kadına mübâşeret etmesin, (çıplak sürtmesin,) Sonra kocasına öbür kadını -kocası ona bakıp görüyorcasına- vasıf ve ta`rîf eder (de bir fenâlığa sebeb olur).
Sıra :
 
Baslik :
NİKÂH BAHSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Sizden birisi âileden ayrılığını uzattığı zaman evine gece vakti ansızın gelmesin.
Sıra :