Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Fasil :
Hadis :
Şöyle rivâyet etmiştir: İbn-i Ömer: Pek iyi bilirim ki, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem zamânında (tarla) kirâlanırdı, dedi. Sonra Abdullah (İbn-i Ömer) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in kirâ-i arz (ın neshi) hakkında kendisinin muttali` olmadığı bir hüküm ihdâs etmiş olmasından korkarak (her ihtimâle karşı) kirâ-i arzı terk eyledi.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bir gün huzûrunda Bâdiye halkından bir kimse bulunduğ halde (Ashâb-ı Kirâm`a) şöyle hikâye buyurmuştur: Ehl-i Cennet`ten bir kimse (Cennet`te) ziraat etmek üzere Rabbinden istîzân etti de Cenâb-ı Hak ona: - (Ey kulum!) Sen, arzu ettiğin halde değil misin? diye sordu. O kimse: - Evet Rabbim! (Hâlimden memnûnum). Fakat ziraat etmeyi seviyorum, dedi. Resûl-i Ekrem (devam buyurup): - Bu kimse (ye izin verildi). Tohum attı, tohmu lâhzada çıkmağa, büyümeğe, biçilmek devrini idrâke başladı. (Ziraatin bu atvârı sür`atle geçti). Dağlar misâli (çeç) oldu. Şimdi Allahu Teâlâ: - Ey Âdem oğlu, al işte! Sen (in gözün) ü hiç bir şey doyurmaz, buyurur. Bunun üzerine (huzurdaki) bedevî Arab: - (Yâ Resûla`llah!) Va`llahi bu ziraatçiyi ya Kureyşî, yahud Ensârî bir kimse bulursun. Çünkü Kureyş ile Ensâr ziraat ashâbıdırlar. Fakat biz, (Bâdiye halkı), ziraat sâhibleri değiliz, dedi. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (A`râbînin bu sözüne) tebessüm buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: (Bir kere) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e bir bardak (su) getirildi. Resûl-i Ekrem bundan (bir mikdar) içti. Sağında Ashâbın en küçüğü bir genç oturuyordu. Yaşlılar da solunda (ahz-i mevkı` etmiş) lerdi. Bu vaziyette Resûlullah: - Delikanlı! Bardakta kalanı ihtiyârlara vermeme izin verir misin? diye sordu. Genç Sahâbî: - Yâ Resûla`llah! Senden gelen artığımı hiç bir kimseye ihsân edemem, diye cevâb verdi de Resûl-i Ekrem bardakta kalanı bu gence ihsân buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Ben (bir kere) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (içsin) için evimdeki besi koyununu sağmıştım. Bu koyunun sütü, evimdeki kuyunun suyu ile karıştırılıp Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e bir bardakla takdîm olundu. Resûl-i Ekrem bardaktan içti. Nihâyet bardağı ağzından ayırdığı sırada, solunda Ebû Bekr, sağında da bir A`râbî bulunuyordu. Ömer, Resûl-i Ekrem`in (bu bakıyeyi) A`râbî`ye vermesinden korkarak: - Yâ Resûla`llah; huzûrundaki Ebû Bekr`e ver! demişti. Resûlullah ise artığını sağındaki A`râbî`ye verdi; sonra: - "Sağa (ver!) sıra ile sağa (ver!)" buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [(Sâhibinin ihtiyâcından artan) su fazlası (nı isti`malden kimse) men` edilemez. Bu men` ile binnetîce (mübâh olan) ot, (sâhib-i mevâşîden) esirgenmiş olur] buyurduğu rivâyet edilmiştir. Yine Ebû Hüreyre radiya`llahu anh`den gelen bir rivâyette Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: (İhtiyâcınızdan) fazla suyu (erbâb-ı ihtiyâctan) esirgemeyiniz. Bu men` ile binnetîce ot fazlası esirgenmiş olur, buyurmuştur.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: (İbn-i Mes`ûd bir mecliste) [Resûl-i Ekrem: - Her kim müslümân bir kimsenin malını koparmak için yemîninde yalancı olarak and içerse, kıyâmet gününde o, Cenâb-ı Hakk`ın gazâbına uğrayarak Allah`a mülâkî olur, buyurdu. Ve müteâkıben Resûl-i Ekrem Allah Azze ve Cell`in: - Onlar ki Allah`ın ahdini ve kendi yemînlerini çok az bir para ile satarlar. İşte bunların âhirette hiç nasîbi yoktur: Kıyâmet günü Allah onlara söylemiyecek, onlara iltifât etmiyecek, onları temize çıkarmıyacak. Onların yalnız nasîbi, kendilerini ağrıtıp inleten müdhiş bir azâbtır, meâlindeki kavl-i şerîfini inzâl buyurduğunu bildirdi,] demiştir. Bu sırada (meclise) Eş`as İbn-i Kays gelmiş ve sâmiîne: - Ebû Abdurrahmân (İbn-i Mes`ûd) size ne anlatıyor?. Bu âyet benim hakkımda nâzil oldu. (Şöyle ki:) amuca-zâdemin tarlasında bir kuyum vardı. (O, bunu inkâr ediyordu.) Resûlullah bana: - Şâhidlerini hazırla! buyurdu. Ben: - Şâhidlerim yoktur, dedim. Resûlullah: - Öyle ise yemîn etmesini iste! buyurdu. Ben: - Yâ Resûla`llah! Yalan yere yemîn eder, dedim. Bunun üzerine Resûlullah: - (Her kim bir müslümânın malını koparmak için yalan yere yemîn ederse...) hadîsini îrâd etti. Allah Azze ve Cell de Resûlullah`ı tasdîk ederek bu âyeti inzâl buyurdu, demiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir: Üç (şahıs vardır ki,) Allah kıyâmet gününde onlara iltifât etmez, onları temize çıkarmaz, onlar için ağrıtıp inleten müdhiş bir azâb mukarrerdir: (Birincisi) bir kişidir ki, onun yol (üstün) de (ihtiyâcından) fazla suyu bulunur da onu yolculardan esirger. (İkincisi) bir kişidir ki, o da (büyük) devlet reîsine yalnız dünyâ (metâı) için muâhede eder de, reîs-i devlet dünyâlık verirse hoşlanır, vermezse gazablanır. (Üçüncüsü) ol kimsedir ki, bu da metâını ikindiden sonra (pazara) çıkarır, ve: "kendisinden başka ilâh olmayan Allah`a yemîn ederim ki, bu mala ben, emîn ol, kat`î olarak şöyle böyle para verdim" der, müşteri de onu tasdîk eder (ek o fiatle malını alır).
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Birisi (Mekke yolunda) giderken ansızın susuzluğu arttı. Hemen bir kuyuya indi. Suyundan içti. Sonra çıktı. Bir de orada adamcağız bir kelb ile karşılaştı ki hayvan susuzluktan dilini çıkarıp soluyor, rutûbetli toprak yalıyordu. Bu yolcu (kendi kendisine): bana erişen harâret gibi bu hayvana da susuzluk ârız olmuştur, de (yip merhamet eyle) di. Ve (kuyuya indi) Mesti (nin birini çıkarıp içi) ne (su) doldurdu. (Kuyudan çıkarmak için) mesti ağziyle tuttu. Sonra çıktı. Kelbi suladı. (Ve kandırdı). Bundan dolayı Allah bu kulunu senâ etti. Ve onu mağfiret buyurdu. Ashâb-ı Kirâm: - Yâ Resûla`llah! Behâim (sulamak) da bize de ecir var mıdır? diye sordular. Resûlullah: - (Evet! kendisinde eser-i hayat olan) her yaş ciğer (i sulayan için) de ecir vardır, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [Hayâtım yed-i kudretinde olan Allah`a yemîn ederim ki: (Kıyâmet gününde) ben, bir güruh adamları havz (-ı Kevser) imden muhakkak tard edeceğim. Yabancı devenin havuzdan uzaklaştırıldığı gibi] buyurduğu rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Üç kişi vardır ki, Allah kıyâmet gününde onlara söylemez, onlara iltifat buyurmaz; (birincisi) o kimseler ki, metâına revâc vererek ve: (vaktiyle) buna (şimdi) verilen fiattan fazla bedel verilmiştir, diye yalan yere and içer. (İkincisi) o kimsedir ki, müslüman bir kişinin malını koparmak için ikindiden sonra (malını satışa çıkarır da) yalandan Allah adına and içer. (Üçüncüsü de) o kimsedir ki, suyunun fazlasını (susuzlardan) esirger. Allah da (kıyâmet gününde) ona: - Bu gün ben, fadl-ü ihsânımı senden esirgerim; nasıl sen, (vaktiyle) kesb-i yemînin olmıyan bir suyun fazlasını (susuzlardan) diriğ ettinse! buyurur.
Sıra :