Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Fasil :
Konu :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: Zulüm, kıyâmet günüde zulmetlerdir, buyurduğu rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Kim ki, uhdesinde (bir din) kardeşinin nefsine, yâhud malına tecâvüzden mütevellid hakk bulunursa -dînâr, dirhem bulunmıyan (kıyâmet günü gelmez) den evvel- bu gün (dünyâ) da mazlumdan o hakkı bağışlamasını istesin!. (İstihlâl edilmediği sûrette) zâlimin amel-i sâlihi bulunursa, ondan (kıyâmet günü) zâlimin zulmü mikdârı alınır (da mazlûma verilir). Eğer zâlimin hasenâtı bulunmazsa mazlûmun seyyiâtından alınıp zâlimin üzerine yükletilir.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [Kim ki arzdan bir karış yer haksız zabt ederse, (kıyâmet gününde) yerin yedi katı halka gibi onun boynuna geçirilir] buyurduğunu işittim, dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem: [Kim ki haksız olarak (gayre âid) yerden (az, çok) bir şey gasb etse kıyâmet gününde arz-ı mağsûb ile yedi kat yere batırılır] buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: İbn-i Ömer (Medîne`de Irak`lı) bir cemâate hurma yedikleri sırada uğramış (hurmayı ikişer ikişer yediklerini görmüş) de: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem hurmayı ikisini birleştirerek yemekten nehyederdi. Meğer ki, sizden bir kimse (mü`min) kardeşinden izin istemiş (almış) ola, demiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: Allah indinde ricalden en ziyâde menfûr olanı, husûmette gaddar bulunandır, buyurulduğu rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in zevci Ümm-i Seleme radiya`llahu anhâ`dan şöyle rivâyet edilmiştir: (Bir kere) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Ümm-i Seleme odasının kapısı (önü) nde, şiddetli bir kavga işitti de bunlara çıktı. Ve şöyle buyurdu: Şübhesiz ben (de sizin gibi) bir insanım!. Zaman olur ki bana (sizden iki) hasım gelir de bâzınız (haksızken) daha düzgün ifâde-i merâm etmiş olabilir; ben de o belîğ sözleri doğru zannederek onun lehine hükmedebilirim. Binâenaleyh kimin lehine bir müslimin (ve gayri müslimin) hakkıyle hükmettimse (bilsin ki) bu hak ateşten bir parçadır: ister oun alsın, ister bıraksın!.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Biz bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e: - (Yâ Resûlallah!) Sen bizi (seriyye hâlinde gazâya) gönderiyorsun. Biz de (kâh) bir kavmin menziline iniyoruz ki, onlar bize müsâfir-perverlik lâzimesini göstermiyorlar. Bu hususta ne emredersiniz? diye sorduk. Resûlullah bize: - Siz, bir kavmin menziline inmek istediniz de, size müsâfire lâyık hüsnü kabûl gösterirlerse, ikbâl ediniz!. Şâyed imtinâ ederlerse onlar (ın malın) dan müsâfir hakkını alınız!, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [Bir komşu, (evinin) duvarına öbir komşusunu bir ağaç (başı) koymaktan men` edemez] buyurduğu rivâyet edilmiştir. (Bu hadîsi Ebû Hüreyre yanındakilere rivâyet edince işidenler istib`âd edip başlarını yere doğru eğmişlerdi) sonra Ebû Hüreyre: Ne oluyor ki, sizi ben, bu (sünnet) den i`râz eder görüyorum?. Va`llahi ben cidâr-ı dâre konulacak hatîl başını, (sonra) sizin omuzlarınızın arasına korum, emîn olunuz! demiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: müşârün-ileyh Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`den rivâyetine göre, Resûl-i Ekrem: - Yollar üzerine oturmaktan hazer ediniz! buyurmuştu. Ashâb: - (Yâ Resûla`llah!) Bizim için bundan istiğnâ mümkün değildir. Yol üzerleri bizim meclislerimizdir; oralarda biz (mesâlihimizi) görüşürüz, di (ye müsâade iste) diler. Bunun üzerine Resûlullah: - Mâdemki sizin için her halde oturmak zarûreti vardır. Şu halde yola hakkını veriniz! buyurdu. Ashab: - Yâ Resûla`llah! Yolun hakkı nedir? diye sordular da aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm: - (Haramdan) göz yummak, (halka) ezâ vermekten ictinâb etmek, (selâm verenin) selâmı (nı) reddetmek, ma`rûf ile emredip münkerden nehyetmek, (sorana yol göstermek, mazlûma yardım etmek) dir, buyurdu.
Sıra :