Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Abdullâh b. Ömer
Abdullâh b. Ömer - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Konu :
Ravi :
Baslik :
ÎSÂ MESÎH ALEYHİ`S-SELÂM İLE DECCAL MESÎH HAKKINDAKİ RİVÂYETLER
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem demiştir ki: Ben bu gece kendimi rü`yamda Kâ`be`de buldum. Ansızın esmer bir kişi gördüm. Sanki o, esmer insanlardan görülenlerin en güzeli, başının saçı iki omuzu arasında sarkıyordu. (Yeni) taranmış ve arınmıştı da baş (ının saç)ı su damlatıyordu. İki elini iki kişinin iki omuzuna koyarak Beyt`i tavâf ediyordu. (Orada bulunanlara:) bu kimdir? diye sordum. Onlar: bu Meryem`in oğlu Mesîh (Îsâ) dır, dediler. Sonra onun arkasında gayetle kıvırcık saçlı, sağ gözü sakat ve börtlek, gördüğüm insanlar arasında İbn-i Katan`a en çok benzeyen birisini gördüm. Bu da iki elini bir kişinin iki omuzuna koyarak Beyt`i tavâf ediyordu. (Oradakilere) bu kimdir? diye sordum. Onlar: Mesîh Deccal`dır, diye cevap verdiler.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Baslik :
ÎSÂ MESÎH ALEYHİ`S-SELÂM İLE DECCAL MESÎH HAKKINDAKİ RİVÂYETLER
Hadis :
Rivâyette müşârün-ileyh demiştir ki: hayır, vallahi Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Îsâ kırmızı (çehrelidir) demedi. Lâkin o, şöyle dedi: Ben bir kere uyumuştum. (Rü`yamda) Kâ`be`yi tavâf ediyordum. O sırada esmer, salıverilmiş düz saçlı bir kişi gördüm. İki kişi arasında onlara dayanarak ve iki tarafa bocala (yarak tavâf edi) yordu. Başı (nın saçı) su döküyordu. Yâhut su akıtıyordu. (Orada bulunanlara:) Bu kimdir? diye sordum. Meryem-oğlu, dediler. Ona iltifat etmek üzere ilerlediğim sırada bir de kırmızı yüzlü, uzun boylu; başı kıvırcık saçlı; sağ gözü sakat, börtlek; sanki salkımındaki emsâlinden dışarı çıkmış iri bir üzüm tânesi. (Orada bulunanlara:) bu kimdir? diye sordum. Deccal`dır, dediler. Ona benzemek cihetiyle halkın en yakın olanı İbn-i Katan`dır.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
(UTANMAZSAN DİLEDİĞİNİ İŞLE!) SÖZÜ BÜTÜN PEYGAMBERLER TARAFINDAN ÜMMETLERİNE TEBLÎĞ EDİLMİŞ VE HİÇ BİR ZAMAN NESHA, TEBDÎLE UĞRAMIYAN AHLÂKÎ BİR UMDEDİR
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Geçmiş zamanda kendini beğenmiş bir kişi, kibir ve gurur ile izârını sürüklediği sırada yere batırıldı. O, kıyâmet gününe kadar bağırarak, debrenerek yerin dibine girecektir.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
HÂŞİM OĞULLARİYLE MUTTALİB OĞULLARININ BİR SOY OLDUKLARINA DÂİR CÜBEYR İBN-İ MUT`İM HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Kureyş`ten iki kişi kaldıkça şu hilâfet (kuru bir unvân olarak) Kureyş`ten zâil olmaz" buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
PEYGAMBERİMİZ`İN ESLEM, GIFÂR, MÜZEYNE, CÜHEYNE KABÎLELERİNİ ÖVDÜĞÜNE DÂİR RİVÂYETLER. BU KABÎLELERİN MÜSLÜMANLIĞA HİZMETLERİ
Hadis :
Rivâyete göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bir kere minber üzerinde (hutbe îrâd ederek): - Allah, Gıfâr (kabîlesin)i mağfiret etsin, (mağfiret edecektir.) Eslem (kabîlesin)i de Allah selâmette kılsın, (sulh içinde yaşatsın!). Usayye (kabîlesi efrâdı) ise Allah`a ve O`nun Peygamberine isyân ettiler (de lâ`nete müstahak oldular), buyurmuştur.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛLULLÂH`IN ÖNCE EBÛ BEKR`İN, SONRA ÖMER`İN HALÎFE İNTİHÂB OLUNACAĞINI GÖRDÜĞÜ BİR RÜ`YÂ ÜZERİNE BİLDİRİLMESİNİN BİR MU`CİZE OLDUĞU
Hadis :
Rivâyete göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: (Bir kere rü`yâmda) nâsı bir meydanlıkta toplu olarak gördüm. O sırada Ebû Bekr kalktı. (Halkı sulamak için kuyudan) bir, yâhut iki kova su çekti. Fakat Ebû Bekr`in su çekmesinde za`f ve güçlük vardı. Allah Ebû Bekr`i mağfiret etsin (mağfiret edecektir de). Sonra (bu küçük kovayı Ömer aldı. Ve alınca bu kova Ömer`in elinde büyük bir kovaya tahavvül etti. Ben, halk içinde Ömer`in gördüğü işi işliyebilecek kuvvette kavî ve kâmil bir kişi görmedim. En sonu nâs o meydanı develerin sulak ve eylek yeri edindiler.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
YAHÛDÎLER TEVRAT`DAKİ RECM ÂYETİNİ RESÛL-İ EKREM`DEN SAKLAMIŞLARDI. RESÛLULLÂH`IN TEVRÂT OKUMADIĞI HALDE TEVRÂT`TA RECM ÂYETİ BULUNDUĞUNU YEHÛDÎLERE BİLDİRMESİ BİR MU`CİZE OLDUĞUNA DÂİR İBN-İ ÖMER HAD
Hadis :
Rivâyete göre (Medîne`de) birtakım Yahûdîler Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e gelerek içlerinden bir erkekle bir kadının zinâ ettiğini hikâye ettiler, (ve ne hükmedersiniz? dediler). Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem onlara: - Siz, Recim (hükmü) hakkında Tevrât`ta ne bulursunuz? diye sordu. Onlar: - Biz zinâ edenleri teşhîr ederiz, bunlar bir değnekle de döğülürler. Abdullah İbn-i Selâm bunlara: - Yalan söylediniz!. Tevrât`ta Recim (âyeti) vardır, dedi. Bunun üzerine Tevrât`ı getirdiler. Ve kitabı açtılar. Yahûdîlerden birisi (Abdullah İbn-i Surya) elini Recim âyeti üzerine koyarak ondan önceki ve sonraki âyetleri okumağa başladı. Abdullah İbn-i Selâm ona: - Elini kaldır! dedi. O da elini kaldırınca Recim âyeti görülüverdi. Yâhûdîler: - Yâ Muhammed! Abdullah İbn-i Selâm doğru söylemiştir: Tevrât`ta hakîkaten Recim âyeti vardır, dediler. Bunun üzerine (Resûlullah zinânın vukuu hakkında şâhid istedi. Dört Yahûdî zânî ve zâniye aleyhinde vech-i mahsûs üzere şehâdet ettiler.) Resûlullah da bunların recmolunmalarına hükmetti de recmolundular.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Baslik :
EBÛ BEKR`İN TEVÂZUU HAKKINDA ABDULLÂH İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre: Bir kere Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Kim ki giydiği libâsını kibirlenerek (yerde) sürüklerse, Kıyâmet gününde Allah ona rahmet nazariyle bakmaz, buyurmuştu. Ebû Bekr: - Yâ Resûla`llah! Benim libâsımın iki tarafından birisi -ben onu sürünmekten korumazsam- muhakkak yerde sürünür! (Ne buyurulur?) diye sordu. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem de: - Sen kaftanını sürüklemeyi kibirlenerek işler değilsin! diye cevap verdi.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Baslik :
BEDİR, UHUD GAZÂLARİYLE BÎAT-İ RIDVÂN`DA BULUNAMADIĞININ SEBEPLERİNİ ABDULLÂH İBN-İ ÖMER`İN ÎZÂHI
Hadis :
Rivâyete göre, Mısırlılardan birisi Abdullah İbn-i Ömer`e gelerek: - Ey İbn-i Ömer! Uhud günü Osman, (harbe iştirâk etmeyip) kaçmıştır, bilir misin? diye sordu. İbn-i Ömer: - Evet! diye cevab vermiş. Sorucu: - Onun Bedir gazâsından da çekinip gizlendiğini de bilir misin? demiş, İbn-i Ömer: - Evet biliyorum! diye cevap vermiş. O kimse: - Osman Bîat-i Rıdvan`da bulunmamıştır; bunu da biliyor musun? demekle İbn-i Ömer: - Evet biliyorum! diye tasdîk etmiş. (Bu kimse sorgularına aldığı tasdîk cevaplarını fikrine uygun bulup tahsîn ederek): - Allahu Ekber, demiş. Bunun üzerine İbn-i Ömer (bu adamın yanlış düşüncelerini düzeltmek üzere): - Yâhu şöyle gel bakayım! Sana hakîkati bildireyim, diye şöyle îzâh etmiştir: Uhud harbi günü Osman`ın firârı keyfiyeti: Ben çok iyi bilir, sana da bildiririm ki, Cenâb-ı Hak Uhud`de bulunmamak kusûrunu afv ve bundan mütevellid günâhını mağfiret etmiştir. Bedir gazâsından gaybûbeti ise, Osman`ın refîkası olan Resûlullah`ın kızı (Rukayye) nin Bedir seferi sırasında ağır hasta bulunması ve Resûlullah`ın Osman`a: Ey Osmân, senin için Bedir`de hazır bulunan bir gazî sevâbı ve bir gazî ganîmet sehmi vardır; buyurup izin vermiş olması sebebiyledir. Bîat-i Rıdvân`da bulunamaması da (Mekke`ye vazîfe ile gönderilmiş olmasındandır). Eğer Mekke havâlîsinde Osman`dan ziyâde şeref ve nüfüz sâhibi bir kimse bulunsaydı, muhakkak Resûlullah Osman`ın yerine onu gönderirdi. Resûlullah Osman`ı gönderip o Mekke`ye gittikten sonra Bîat-i Rıdvân icrâ edilmişti. Osman`ın bu şerefli bîatten mahrûm olmaması için Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem sağ eline işâret ederek: İşte bu, Osman`ın elidir, buyurup onunla sol eli üzerine vurdu da: İşte bu, Osman için bîattir, buyurdu. Abdullah İbn-i Ömer Mısır`lı sorucuya (bu îzâhâtı verdikten sonra): - Sana verdiğim bu cevaplarla berâber artık şimdi gidebilirsin! dedi.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Baslik :
ÜSÂME`NİN KUMANDANLIĞI VE BUNA İ`TİRAZLAR
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (Rumlar üzerine göndermek üzere) bir fırka mücâhid techîz etmiş ve buna Üsâme İbn-i Zeyd`i emîr ve kumandan ta`yîn etmişti. Bâzı kimseler Üsâme`nin emâretine i`tirâz ve dedikodu etmişlerdi. Bunun üzerine Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (asabîleşerek bir hutbe îrâd etti. Ve hutbesinde): - Siz, şimdi Üsâme`nin kumandanlığına ta`n ediyorsunuz. (Size hatırlatırım ki): Siz, bundan önce onun babasının emâretine de dil uzatmıştınız. Allah hakkı için Zeyd emârete nasıl tâmamiyle lâyıksa ve o, bana nâsın en sevimlilerinden biri ise, hiç şüphesiz şu Üsâme de babasından sonra bana nâsın en sevimlilerindendir, buyurdu.
Sıra :