Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Abdullâh b. Ömer

Abdullâh b. Ömer - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Fasil :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem erkek hayvanı dişiye çekdirme (pahâsın) dan nehiy buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Hayber arâzîsinden çıkan meyvadan, ekinden her mahsûlün nısfı hayber ahâlîsine âid olmak üzere (müsâkat ve müzârea ile) muâmele buyurdu. Resûlullah bu mahsulden kadınlarına yüz vesk verirdi (ki bunun) seksen veskı hurma, yirmi veskı arpa (idi).
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: Ömer İbn-i Hattâb radiya`llahu anh (hilâfeti zamânında) Yehûd ve Nasârâ`yı Hicaz toprağından çıkardı. Resûlulllah salla`llahu aleyhi ve sellem de Hayber`i fethedince bunları Hayber`den çıkarmka istemişti. (Çünkü) Resûlullah bu toprağı fethettiğ zaman orası Allah`a, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e ve müslümanlara âid olmuştu da Resûlullah oradan Yahûdîleri çıkarmak istemişti. Bunun üzerine Yahûdîler Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`den hurmaları timar etmek ve mahsûlün yarısı kendilerine âid olmak üzere yurdlarında kalmalarına müsâade buyurulmasını istediler. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bunlara: - Dediğiniz şerâite göre dilediğimiz müddetçe sizi burada bıraktık, buyurdu. Ve Ömer bunları Teymâ` ve Erîha`ya sürünceye kadar Hayber`de kaldılar.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Şöyle rivâyet etmiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in asrı ile Ebû Bekr, Ömer, Osmân zamanlarında ve Muâviye`nin ibtidâ-yi emâretinde İbn-i Ömer tarlalarını kirâya verirdi. Sonra Râfi` İbn-i Hadîc`den Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in kirâ-i mezâri`den nehy buyurduğu rivâyet olundu. Bunun üzerine İbn-i Ömer Râfi` (İbn-i Hadîc)e gitti. Ben de onunla birlikte gittim. Râfi`den bu rivâyetini sordu. O da: - Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem mezârii kirâya vermekten nehyetti, diye cevab verdi. Bu cevab üzerine İbn-i Ömer bana hitâb ederek: - Ey Nâfi`! Sen bilirsin ki, biz, tarlalarımızı asr-ı Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`de tarlanın sulak verimli yerlerinin mahsûlü sâhib-i arza âid olmak ve samandan da bir şey verilmek üzere kirâya veridik, buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Şöyle rivâyet etmiştir: İbn-i Ömer: Pek iyi bilirim ki, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem zamânında (tarla) kirâlanırdı, dedi. Sonra Abdullah (İbn-i Ömer) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in kirâ-i arz (ın neshi) hakkında kendisinin muttali` olmadığı bir hüküm ihdâs etmiş olmasından korkarak (her ihtimâle karşı) kirâ-i arzı terk eyledi.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittim, dediği rivâyet edilmiştir: Her kim hurma ağacını, aşıladıktan sonra satarsa, onun meyvası satanın hakkıdır. Meğer ki, müşteri (kendisine âidiyetini) şart ede. Her kim ki, malı bulunan bir köleyi satarsa, bunun da malı satanındır. Meğer ki, müşteri (kendisinin olacağını) şart ede.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittim, dediği rivâyet edilmiştir: (Kıyâmet günü) muhakkak Allah mü`mini yaklaştırır ve onun üstüne cenâh-i şefkatini ve hicâb-i hıfzını örter de onu (ehl-i mevkifin gözünden) esirger. Ve: - (Ey kulum! İşlediğin) fülân günâhı bilirsin değil mi? Fülân günâhı (da) bilirsin değil mi?; diye sorar. Mü`min de: - Evet, Rabbim! diye tâ bütün günâhlarını takrîr ve i`tirâf ettiği ve içinde helâkine kanâat geldiği zaman Cenâb-ı Hak: - (Ey kulum!) Aleyhindeki bu günâhları dünyâda (halktan) gizledim. Bu gün de senin lehine bunları mağfiret ediyorum! buyurur. Ve mü`minin hâssaten defteri (sağından) kendisine verilir. Kâfirlere, münâfıklara gelince: (onlar için de Peygamberlerden, Meleklerden bir çok) şâhidler: - Ha şunlar, Rablarına (şerîk zu`m ederek) yalan söyliyenlerdir; Allah`ın lâ`neti (o) zâlimler üzerine olsun! derler.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: [her müslüman müslümanın (din) kardeşidir. Müslüman müslümana zulm etmez; müslüman müslümanı (başına gelen musîbette) terk etmez de; hangi müslüman ki (müslim) kardeşinin hâcetinde bulunursa, Allah da onun hâcetini kazâ eder; (müslüman bir kul din kardeşinin yardımında bulundukça Allah da ona yardımda bulunur;) hangi müslüman ki, bir müslümandan dünyâ darlığını giderip şâd ederse, Allah da Kıyâmet gününde onun gussasını giderip mesrûr eder. Kim ki müslüman kardeşi (nin dünyâ aybı) nı örterse, Allah da kıyâmet gününde onun ayıbını örter] buyurmuştur.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: Zulüm, kıyâmet günüde zulmetlerdir, buyurduğu rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem: [Kim ki haksız olarak (gayre âid) yerden (az, çok) bir şey gasb etse kıyâmet gününde arz-ı mağsûb ile yedi kat yere batırılır] buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :