Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Abdullâh b. Ömer

Abdullâh b. Ömer - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Baslik :
HASEN VE HÜSEYİN RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ HAKKINDA BERÂ`, ENES VE İBN-İ ÖMER RİVÂYETLERİ
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: İbn-i Ömer`e (Iraklı) bir kimse sinek öldüren ihramlı kişi (nin hâlin)den sormuştu. İbn-i Ömer (hayret ederek): - Irak halkı sinek (öldürmek cinâyet olup olmadığını) soruyorlar. Halbuki onlar (vaktiyle) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in kızı (Fâtıma`)nın oğlu (Hüseyn`)i öldür(mekten çekinme)mişlerdi. (O Hüseyin ki, kardeşi Hasan`la haklarında) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem: - Onlar benim dünyâdan (öpüp kokladığım) iki Reyhân`ımdır, buyurmuştur.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
ZEYD İBN-İ AMR İBN-İ NUFEYL HAKKINDA İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (nübüvvet ve) vahiy gelmezden önce Beldah vâdîsinin alt tarafında Zeyd İbn-i Amr İbn-i Nüfeyl ile buluşmuştu. Bu sırada Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e (Kureyş tarafından) bir sofra ve bir mikdar yemek takdîm olundu. (Resûlullah yemedi; Zeyd`e takdîm ettim) Zeyd de yemekten çekindi. Sonra Zeyd (Kureyş`e karşı): Ben, sizin ansâbınız nâmına kestiğiniz hayvanların etinden yemem, ben, yalnız üzerine Allah`ın adı anılarak kesilen hayvan etini yerim! dedi. (Abdullah İbn-i Ömer rivâyetine devamla der ki:) Muhakkak ki Zeyd İbn-i Amr, Kureyş`e karşı bu yoldaki zebîhalarını ayıplardı da bu âdetlerini reddederek ve nazarlarında büyütüp canlandırarak: - Ey Kureyş! Koyun bir mahlûktur ki, onu Allah yaratmıştır ve istifâdesi için gökten yağmur yağdırmıştır. Yerden de gıdâsını bitirmiştir. Sonra siz (Allah`ın yarattığı, besleyip büyüttüğü) bu hayvanı, Allah adının başkası bir ad anarak kesiyorsunuz? (Bu, akla, insâfa muvâfık mıdır?) derdi.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
CÂHİLİYYET ZAMÂNINDA BABALAR ADINA EDİLEN YEMİNDEN NEHYOLUNDUĞUNA DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ashâb`ım! İyi biliniz ki, her kim yemîn etmek zorunda kalırsa, yalnız Allah adına and içsin, (başka bir şeye yemîn etmesin!). Kureyş, babaları üstüne yemîn ederlerdi de Resûlullah onlara: Babalarınızın üstüne and içmeyiniz! buyurdu.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
HAZRET-İ HAFSA`NIN İLK KOCASI BEDİR ŞEHÎDİ HUNEYS (RADİYA`LLÂHU ANH)
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Ömer`in kızı (hemşîrem) Hafsa Sehim`li Hufâze`nin oğlu Huneys`ten dul kalmıştı. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in Ashâbından olan Huneys, Bedir muhârebesinde hazır bulunmuş (ve oradan yaralı gelerek) Medîne`de ölmüştü. (Babam) Ömer demişti ki: Osmân İbn-i Affân`a kavuştum; ona Hafsa`yı (almasını) teklîf ettim ve: - Ey Osmân! İstersen Ömer`ın kızı Hafsa`yı sana nikâh edeyim? dedim. O da: - Bu işi bir düşüneyim, dedi. Birkaç gün bekledim. Sonra kavuştuğumda: - Şu günümde evlenmek doğru olmadığını anladım! dedi. Sonra Ebû Bekir`e kavuştum. Ona da: - İstersen Ömer`in kızı Hafsa`yı sana nikâh edeyim! dedim. Sonra Ebû Bekir sustu; ve bana bir cevab vermedi. Ben de Osmân`a kızmaktan ziyâde Ebû Bekir`e sinirlendim. (Osman bir cevab olsun vermiş ve özür dilemişti). Birkaç gün daha eğlendim. Sonra Hafsa`yı Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem istedi. Ben de Resûlullah`a nikâh ettim. Bu ara Ebû Bekir bana kavuştu da şöyle özür diledi: - Ey Ömer! Hani sen, Hafsa`yı bana teklîf edip de sana bir cevab veremediğim zaman bana darılmıştın sanırım! Öyle mi? diye sordu. Ben de: - Evet, doğrudur! dedim. Bunun üzerine Ebû Bekir: - Senin teklîfine cevab vermekten beni bir şey men` edemezdi. Ancak şu var ki ben, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in Hafsa`yı almak istediğini bana söylediğini iyi biliyordum da Resûlullah`ın sırrını duyurmak istemiyordum. Şâyed Resûlullah Hafsa hakkındaki düşüncesini bıraksaydı onu, muhakkak ben kabûl ederdim.
Sıra :
 
Baslik :
MEDÎNE YEHÛDÎLERİNİN ÜÇ KISMI
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Resûlullah`a karşı (önce) Nadîr, (sonra) Kureyza (oğulları) harb açtılar. Bunun üzerine Resûlullah Benî Nadîr`i (yerlerinden) sürüp çıkardı. (Benî) Kureyza`yı ise yerlerinde bıraktı. Ve onlara (bir şey almamak sûretiyle) lûtfetti. Nihâyet Kureyza da (ahdini bozarak) harb etti. Resûlullah da onların erkeklerini öldürdü ve kadınlarını, çocuklarını, mallarını da müslümanlar arasında bölüştürdü. Şu kadar ki bunlardan bâzıları Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e dehâlet etmişlerdi, Resûlullah onlara aman verdi. Onlar da müslümân oldular. Bu sûretle Resûlullah Medîne yehûdîlerinin hepsini -ki bunlar, Abdullah İbn-i Selâm`ın kabîlesi olan Kaynuka` oğullarıdır- ve Benî Hârise yehûdîlerini, (hulâsa) Medîne yehûdîlerinin hepsini Medîne`den sürgün etti.
Sıra :
 
Baslik :
HURMA AĞAÇLARININ KESİLMESİ VE YAKILMASI
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (muhâsara sırasında) Benî Nadîr`in (yaş) hurma ağaçlarını (harb îcâbı olarak) yaktırdı. Ve kes (ilmesini emret)ti. Bu harb mıntıkası (Benî Nadîr`in hurmalığı olan) Büveyre (mevkii) dir. Bunun üzerine şu (meâldeki) âyet nâzil oldu: Herhagni hurma ağacını kestinizse, yâhud kökleri üzerinde dikili bıraktınızsa (bu hareketiniz) hep Allah izniyledir. Ve fâsıkları perîşan etmek içindir.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN DÜŞMANLAR ALEYHİNDE NAMAZDA BEDDUÂ ETTİĞİNE DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre İbn-i Ömer [Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (yaralanıp dişi kırılınca) sabah namazının son rek`atında rükû`dan başını kaldırıp: (Allah kendisini öven kişinin övgüsün işitti. Rabb`imiz! Övülme yalnız Sen`in hakkındır) dedikten sonar onun: Allah`ım filâna, filâna, filâna ilen! dediğini işitmiştir. Bunun üzerine Allahu Teâlâ: ... kavl-i şerîfini ...`e kadar inzâl buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
BÎAT-İ RIDVÂN HAKKINDA İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre Abdullah`ın babası Ömer İbn-i Hattâb Hudeybiye günü oğlunu Ensâr`dan bir kişinin yanında bulunan atını getirmek için göndermişti. (Harb için üstüne binmek istiyordu). Abdullah Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i Şecere-i Rıdvân altında Ashâb ile (harb ve cihad üzere) andlaşır bir halde buldu. Halbuki Ömer bu mubâyaayı bilmiyordu. Abdullah Resûlullah`a bîat edip sonra atı almağa gitti. Ve atla Ömer`e geldi. O sırada Ömer, harb için zırhını giymekle meşguldü. Abdullah babasına ağaç altında Resûlullah`ın Ashâb`tan ahd ve and aldığını bildirdi. Râvî der ki: Hemen Ömer bîat yerine gitti. Kendisiyle berâber oğlu da gitti. Nihâyet Ömer Resûlullah`a bîat etti. İşte halk arasında şu: "Abdullah İbn-i Ömer, babası Ömer`den önce müslüman oldu!" diye görüşülen söz budur.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
HAYBER GANÎMETİNDEN GÂZÎYE BİR, ATINA İKİ PAY VERİLDİĞİNE DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Hayber günü süvârî gazîlerin atları için iki pay, yayalara bir pay verdi! dediği rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN TÂYİN ETTİĞİ ÜÇ KOMUTAN HAKKINDA İBN-İ ÖMER HADÎSİ;BU KOMUTANLARIN ARKA ARKAYA ŞEHÂDETLERİ VE HÂLİD İBN-İ VELÎD (RADİYA`LLÂHU ANH)IN KUMANDAYI ELİNE ALMASI VE MUVAFFAKIYYETLE NETÎCELE
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Mûte harbinde Zeyd İbn-i Hârise`yi komutan tâyin edip: Eğer Zeyd katlolunursa Ca`fer komutandır. Ca`fer de katlolunursa Abdullah İbn-i Revâha komutandır, buyurdu. Râvî Abdullah İbn-i Ömer der ki: Bu gâzâda ben de mücâhidler içinde bulundum. Biz Ca`fer İbn-i Ebî Tâlib`i (Şehîd edildikten sonra) maktuller arasında aradık. Onun vücûdunda doksan bu kadar süngü ve ok yarası bulduk!.
Sıra :