Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM BİR MU`CİZE OLARAK SA`D İBN-İ MUÂZ`A MEKKE MÜŞRİKLERİNDEN ÜMEYYE İBN-İ HALEF`İN KENDİ ELİYLE ÖLECEĞİNİ HABER VERMİŞ VE HAKÎKATEN BEDİR GAZÂSINDA RESÛL-İ EKREM`İN ELİYLE ÖLMÜŞTÜR
Hadis :
Rivâyete göre Müşârün-ileyh, (Kureyş eşrâfından) Ümeyye İbn-i Halef`e: - Muhammed salla`llahu aleyhi ve sellem`den işittiğime göre, seni Muhammed öldüreceğini söylüyor, dedi. Ümeyye: - Beni mi öldürecek? diye sordu. Sa`d: - Evet, (seni öldürecek, dedi.) Ümeyye: - Muhammed bir söz söylerse, onun yalan olmak ihtimâli yoktur, dedi. Ve hakîkaten Allah Ümeyye`yi (bir mu`cize olarak) Bedir (gazâsın) da öldürdü. Bu hadîste bir vâkıa rivâyet olunmuştur ki, şu hadîs o vâkıadan bir parçadır.
Sıra :
 
Baslik :
PEYGAMBERİMİZİN KADINLARINDAN ÜMM-İ SELEME`NİN CİBRÎL`İ DİHYE SÛRETİNDE GÖRÜLDÜĞÜNE DÂİR ÜSÂME İBN-İ ZEYD HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Cibrîl aleyhi`s-selâm (bir insan güzeli olan Dihyetü`l-Kelbî sûretinde) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e gelmişti. Bu sırada Resûlullah`ın yanında (Peygamber`in kadınlarından) Ümm-i Seleme bulunuyordu. Cibrîl, Resûlullah ile konuşmağa başladı. Sonra kalkıp gitti. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Ümm-i Seleme`ye: - Bu kimdir? diye sordu. Yâhut buna benzer bir sorgu söyledi. Ümm-i Seleme: - Bu Dihye`dir! dedi. Ümm-i Seleme der ki: Allah`a and ederim ki, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in Cibrîl`den (aldığı vahyi Ashâb`a) haber vermek üzere îrâd ettiği hutbesini işitinceye kadar ben Cibrîl`i hiç şüphesiz Dihye sandım. (Râvî der ki:) Ümm-i Seleme, ya böyle ve yâhut buna benzer bir söz söyledi.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
RESÛLULLÂH`IN ÖNCE EBÛ BEKR`İN, SONRA ÖMER`İN HALÎFE İNTİHÂB OLUNACAĞINI GÖRDÜĞÜ BİR RÜ`YÂ ÜZERİNE BİLDİRİLMESİNİN BİR MU`CİZE OLDUĞU
Hadis :
Rivâyete göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: (Bir kere rü`yâmda) nâsı bir meydanlıkta toplu olarak gördüm. O sırada Ebû Bekr kalktı. (Halkı sulamak için kuyudan) bir, yâhut iki kova su çekti. Fakat Ebû Bekr`in su çekmesinde za`f ve güçlük vardı. Allah Ebû Bekr`i mağfiret etsin (mağfiret edecektir de). Sonra (bu küçük kovayı Ömer aldı. Ve alınca bu kova Ömer`in elinde büyük bir kovaya tahavvül etti. Ben, halk içinde Ömer`in gördüğü işi işliyebilecek kuvvette kavî ve kâmil bir kişi görmedim. En sonu nâs o meydanı develerin sulak ve eylek yeri edindiler.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
YAHÛDÎLER TEVRAT`DAKİ RECM ÂYETİNİ RESÛL-İ EKREM`DEN SAKLAMIŞLARDI. RESÛLULLÂH`IN TEVRÂT OKUMADIĞI HALDE TEVRÂT`TA RECM ÂYETİ BULUNDUĞUNU YEHÛDÎLERE BİLDİRMESİ BİR MU`CİZE OLDUĞUNA DÂİR İBN-İ ÖMER HAD
Hadis :
Rivâyete göre (Medîne`de) birtakım Yahûdîler Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e gelerek içlerinden bir erkekle bir kadının zinâ ettiğini hikâye ettiler, (ve ne hükmedersiniz? dediler). Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem onlara: - Siz, Recim (hükmü) hakkında Tevrât`ta ne bulursunuz? diye sordu. Onlar: - Biz zinâ edenleri teşhîr ederiz, bunlar bir değnekle de döğülürler. Abdullah İbn-i Selâm bunlara: - Yalan söylediniz!. Tevrât`ta Recim (âyeti) vardır, dedi. Bunun üzerine Tevrât`ı getirdiler. Ve kitabı açtılar. Yahûdîlerden birisi (Abdullah İbn-i Surya) elini Recim âyeti üzerine koyarak ondan önceki ve sonraki âyetleri okumağa başladı. Abdullah İbn-i Selâm ona: - Elini kaldır! dedi. O da elini kaldırınca Recim âyeti görülüverdi. Yâhûdîler: - Yâ Muhammed! Abdullah İbn-i Selâm doğru söylemiştir: Tevrât`ta hakîkaten Recim âyeti vardır, dediler. Bunun üzerine (Resûlullah zinânın vukuu hakkında şâhid istedi. Dört Yahûdî zânî ve zâniye aleyhinde vech-i mahsûs üzere şehâdet ettiler.) Resûlullah da bunların recmolunmalarına hükmetti de recmolundular.
Sıra :
 
Baslik :
İNŞİKÂK-I KAMER HÂDİSESİNİN BİR ÇOK ASHÂB TARAFLARINDAN RİVÂYET OLUNDUĞU
Hadis :
Gelen bir rivâyette şöyle demiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem zâmanında ay ikiye bölündü de Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem: Şâhid olunuz! buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
BARİKÎ URVE`YE RESÛL-İ EKREM`İN KAZANÇ DUÂSI VE BU DUÂNIN TAHAKKUKU Kİ, BU DA NÜBÜVVET NİŞÂNESİ BİR MU`CİZEDİR
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem kendisine bir (kurbanlık) koyun alması için Urve`ye bir dînar vermişti. O da bir dînar ile iki koyun almış, sonra bu koyunların birisini bir dînâra satarak Resûlullah`a bir dînar ve bir koyunla gelmişti. Bunu üzerine Resûlullah Urve`ye alım ve satımında bereket olması sûretiyle duâ etti. Ve bundan böyle Urve, toprak satın alsa ondan da herhalde kazanır oldu.
Sıra :
 
Baslik :
EBÛ BEKR RADİYA`LLÂHU ANH`İN FAZİLETİ HAKKINDA
Hadis :
Rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in huzûruna bir kadın gelmişti. (Avdet ederken) Resûlullah kadına (tekrar) mürâcaat etmesini emîr buyurmaları üzerine, kadın sanki Resûlullah`ın vefâtından kinâye ederek: - Ya ben gelir de seni bulamazsam? diye sordu. salla`llahu aleyhi ve sellem: - Şâyet beni bulamazsan Ebû Bekr`e mürâcaat et! diye cevâb verdi.
Sıra :
 
Baslik :
BEŞ KÖLE VE İKİ KADIN İLE BERÂBER EBÛ BEKR`İN İLK MÜSLÜMAN CÂMİASINI TEŞKÎL ETTİĞİNE DÂİR AMMÂR HADÎSİ
Hadis :
"Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i (ilk) gördüğümde onun berâberinde (ilk müslüman olarak) beş köle, iki kadın, bir de Ebû Bekr`den başka kimse yoktu" dediği rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
EBÛ BEKR İLE ÖMER ARASINDAKİ MÜTEKÂBİL HÜRMETİ BİLDİREN EBÜ`D-DERDÂ` HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere ben, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in yanında oturduğum sıra, bir de Ebû Bekr`in elbîsesinin eteğini dizkapakları açılıncaya kadar toplayarak (telâşla) geldiği görüldü ve Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bize: - Herhalde arkadaşınız birisiyle çekişmiş olacak, buyurdu. Sonra Ebû Bekr gelip selâm verdi. Ve: - Yâ Resûla`llah! Benimle Hattâb-oğlu arasında bir münâzaa vuku` buldu. Fakat bu münâkaşada ben Ömer`e tecâvüz etmiştim. Sonar pişmân oldum da Ömer`den kusûrumun affını diledim. Fakat Ömer imtinâ` etti. Ben de huzûrunuza geldim, dedi. Bunun üzerine Resûlullah üç kere: - Allah seni mağfiret etsin yâ Ebâ Bekr! buyurdu. Sonra Ömer de bu dargınlıktan nedâmet ederek ve Ebû Bekr`in evine giderek: Ebû Bekr burada mı? diye sormuş. Ev halkı: Hayır, burada değil, diye cevap vermeleri üzerine Ömer de Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in huzûruna geldi. Ve ona selâm verdi. Bu sırada Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in sîmâsı (nın rengi) değişmeğe başladı. Hattâ Ebû Bekr (Resûlullah`ın Ömer`e itâb etmesinden) korktu da iki dizi üzerine çökerek iki kere: - Yâ Resûla`llah! Vallahi bu işde ben Ömer`den ziyâde ileri gitmişimdir, dedi. Bunun üzerine Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (hepimize hitâb ederek): - Şüphesiz ki, Allah beni size Peygamber göndermişti. Bunu size teblîğ ettiğimizde hepiniz beni yalanlamıştınız da (Nübüvvetime yalnız) Ebû Bekr inanmıştı. Ve uğrumda canını, malını fedâ etmişti, buyurdu. Sonra Resûlullah iki kere: - Şimdi Ashâbım! Siz, (bu azîz) dostumu bu nisbetiyle, ve bu husûsiyetiyle bana bırakırsınız değil mi?. buyurdu. (Râvî Ebü`d-Derdâ` der ki:) Ebû Bekr hakkında izhâr olunan bu ta`zîm üzerine ba`de-mâ onun hatırı için incitilmedi.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN: İNSANLARIN BANA EN SEVİMLİ OLANI EBÛ BEKR, SONRA ÖMER`DİR, BUYURDUĞU
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Amr`ı, Zât-ı Selâsil (gazâsı için teçhîz olunan) asker üzerine kumandan nasbedip göndermişti. Râvî Amr der ki: (Bu gazâdan döndüğümüzde) Resûlullah`ın huzûruna girdim. Ve: - Yâ Resûla`llah! Ashâb içinde size en sevimli kimdir? diye sordum. Resûlullah: - Âişe`dir! buyurdu. Ben: - Erkeklerden kimdir? dedim. Resûlullah: - Âişe`nin babası! buyurdu. Ben: - Sonra kimdir? dedim. Resûlullah: - Ömer İbn-i Hattâb buyurdu. Sonra Resûlullah bir takım ricâlin adlarını saydı. (Amr İbn-i Âs der ki: Resûlullah beni en sonraya bırakır korkusiyle sustum da başkalarını sormadım).
Sıra :