Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Ebü`d-Derdâ`
Ebü`d-Derdâ` - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Ravi :
Baslik :
BU BÂBDA CÂBİR, EBÜ`D-DERDÂ`, ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Biz, bâzı seferlere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber (Ramazan`da) sıcak bir günde çıktık. Herkes harâretin şiddetinden elini başına koyuyordu. İçimizde Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ile İbn-i Revâha`dan başka oruçlu kimse yoktu.
Sıra :
Ravi :
Baslik :
EBÛ BEKR İLE ÖMER ARASINDAKİ MÜTEKÂBİL HÜRMETİ BİLDİREN EBÜ`D-DERDÂ` HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere ben, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in yanında oturduğum sıra, bir de Ebû Bekr`in elbîsesinin eteğini dizkapakları açılıncaya kadar toplayarak (telâşla) geldiği görüldü ve Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bize: - Herhalde arkadaşınız birisiyle çekişmiş olacak, buyurdu. Sonra Ebû Bekr gelip selâm verdi. Ve: - Yâ Resûla`llah! Benimle Hattâb-oğlu arasında bir münâzaa vuku` buldu. Fakat bu münâkaşada ben Ömer`e tecâvüz etmiştim. Sonar pişmân oldum da Ömer`den kusûrumun affını diledim. Fakat Ömer imtinâ` etti. Ben de huzûrunuza geldim, dedi. Bunun üzerine Resûlullah üç kere: - Allah seni mağfiret etsin yâ Ebâ Bekr! buyurdu. Sonra Ömer de bu dargınlıktan nedâmet ederek ve Ebû Bekr`in evine giderek: Ebû Bekr burada mı? diye sormuş. Ev halkı: Hayır, burada değil, diye cevap vermeleri üzerine Ömer de Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in huzûruna geldi. Ve ona selâm verdi. Bu sırada Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in sîmâsı (nın rengi) değişmeğe başladı. Hattâ Ebû Bekr (Resûlullah`ın Ömer`e itâb etmesinden) korktu da iki dizi üzerine çökerek iki kere: - Yâ Resûla`llah! Vallahi bu işde ben Ömer`den ziyâde ileri gitmişimdir, dedi. Bunun üzerine Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (hepimize hitâb ederek): - Şüphesiz ki, Allah beni size Peygamber göndermişti. Bunu size teblîğ ettiğimizde hepiniz beni yalanlamıştınız da (Nübüvvetime yalnız) Ebû Bekr inanmıştı. Ve uğrumda canını, malını fedâ etmişti, buyurdu. Sonra Resûlullah iki kere: - Şimdi Ashâbım! Siz, (bu azîz) dostumu bu nisbetiyle, ve bu husûsiyetiyle bana bırakırsınız değil mi?. buyurdu. (Râvî Ebü`d-Derdâ` der ki:) Ebû Bekr hakkında izhâr olunan bu ta`zîm üzerine ba`de-mâ onun hatırı için incitilmedi.
Sıra :
Ravi :
Baslik :
HUZEYFE İBN-İ YEMÂN`IN MENKABESİ
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Şam mescidinde bir kere Ebü`d-Derdâ`nın yanına bir genç (Alkame İbn-i Kays-i Nehaî gelip) oturmuş da: - Allahım! (Adlarını bilmediğim bir cemiyet içine geldim.) Bana burada iyi bir âşinâ ihsân buyur! diye kendisine bir dost temmenî etmiş. Bunun üzerine Ebü`d-Derdâ`: - Sen kimlerdensin (ve nerelisin?) diye sormuş. Alkame: - Kûfe ahâlîsindenim! (Buraya ilim tahsîli için geldim) diye cevap vermiş. (Râvî der ki:) Ebü`d-Derdâ`: - Hani Resûlullah`ın sırrına (gizli haberlerine) vâkıf olan ve kendisinden başka o sırları kimse bilmeyen -yâni Huzeyfe- sizin içinizde değil midir? dedi. Alkame: - Evet (Kûfe`de) aramızdadır! diye cevap verdi. Ebü`d-Derdâ`: - Hani Resûlullah`ın duâsı üzerine Allah`ın şeyta(n şerri)nden kurtardığı Ammâr aranızda değil midir? dedi. Alkame: - Aramızdadır! diye cevap verdi. Ebü`d-Derdâ`: - Hani Peygamber`in o misvâkini veya sırrını, (Peygamber`in giydiği nalınlarını, dayandığı müttekâsını ve su kabını) taşıyan (İbn-i Ümmü Abd yâni İbn-i Mes`ûd) sizin içinizde değil midir? dedi. Alkame: - İçimizdedir! dedi. Ebü`d-Derdâ`: - (Şu halde aranızda Ashâb`ın bu kadar büyük ulemâ ve fukahâsı varken sen buralarda ne arıyorsun ey oğul? dedi. Sonra:) - Abdullah İbn-i Mes`ûd: ...(âyetinden sonraki âyet)i nasıl okuyor? dedi. Alkame: -... diye okur! dedi. Ebü`d-Derdâ`: - (Vallahi Resûlullah`ın bana okuttuğu böyledir; Resûlullah`dan müşâfeheten, ağız ağıza böyle öğrendim. Fakat) şu Şamlılar yok mu? Bana karşı ...(kırâetinde) ısrâr ediyorlar da en sonu beni, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`den işittiğim kırâetten caydırmak istiyorlar! dedi.
Sıra :