Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
BÂBU BED`İ`L-EZÂN
Sahih Buhari eserindeki BÂBU BED`İ`L-EZÂN fasılı ile ilgili konular ve hadisler
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛLULLÂH (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN YATSI NAMAZINDA OKUDUĞU SÛRELERE DÂİR EBÛ HÜREYRE VE BERÂ` (RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ) HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Ebü`l-Kâsım (Muhammed Mustafâ) salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (bir def`a) arkasında yatsı namazı kıldı idim. ... (sûre-i şerîfesin) i okuyup (secde yerinde) secde buyurdu. Ben (de âlem-i ukbâba) O`na mülâkî oluncaya kadar bu sûre (nin kırâeti esnâsın) da hep secde edip duracağım.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛLULLÂH (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN YATSI NAMAZINDA OKUDUĞU SÛRELERE DÂİR EBÛ HÜREYRE VE BERÂ` (RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ) HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle demiştir: (Bir def`a) Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem seferde idi. Yatsı namazında iki rek`atın birinde ... (sûresini) okudu. Diğer rivâyette de (Berâ` radiya`llâhu anh): "Ondan güzel sesli, yâhud kırâetli hiçbir kimseyi dinlemiş, değilim." diyor.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
NAMAZDA KIRÂATİN VÜCÛBUNA DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Her namazda (Kur`ân) okunur. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in bize duyurduklarını biz de sizlere duyuyoruz. Bizden gizlice okuduklarını biz de sizlerden gizli okuyoruz. Ümmü`l-Kur`ân`dan (yâni Fâtiha`dan) başka (bir şey) okumazsan (sana) yeter. Daha ziyâde (sini kırâet) edersen (hakkında) daha hayırlı olur.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛLULLÂH (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM)İN SALÂT-İ FECİRDE KUR`ÂN`I CEHREN KIRÂET ETTİĞİNE VE KIRÂETİNİ ŞEYÂTÎNİN İŞİTTİKLERİNE DÂİR ABDULLÂH İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem Ashâb (-ı Kirâm`ın) dan bir kaç zât ile birlikte Sûk-ı Ukâz`a doğru yürüyorlardı ki, o târihde şeyâtin, semâdan haber almaktan men` edilmiş, (haber almağa çıktıkca) üzerlerine şühub (-i sâkıbe) atılmağa başlamış bulunuyordu. (Semâya doğru çıkıp koğulan) şeyâtîn, kavimleri nezdine döndüklerinde kendilerine: "Ne oluyorsunuz? (Neden hiçbir haber getiremiyorsunuz?)" dediler. Onlar da: "Ne yapalım? Semâdan haber almaktan men` edildik. Üzerimize şühub (-i sâkıbe) havâle edildi" dediler. (Bunun üzerine) onlara: "Sizin haber almanıza hâil olan her halde yeni hâdis olmuş bir şeydir. Arzın şarklarını, garblarını dolaşın (da) semâdan haber almanıza hâil olan (bu yeni şey) ne imiş (öğreniniz)" denildi. (İşte) bunların içinden Tihâme cihetine yönelmiş olan takım da Sûk-ı Ükâz`a gitmek üzere Nahle`de bulunan Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in bulunduğu yere varmış oldular ki, o sırada (Resûl-i Hüdâ aleyhi efdalü`t-tehâyâ Efendimiz) orada Ashâb-ı Kirâmına salât-ı fecri kıldırıyordu. (Namazda okuduğu) Kur`ân`ı işidince bunlar kulak verdiler ve (biribirine): "Semâdan haber almaktan sizi men` eden vallâhi işte budur" dediler. İşte o zaman bu haberciler kendi kavimleri nezdine döndüklerinde: ... dediler. Allâhu Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri de Peygamberi salla`llâhu aleyhi ve sellem`e ... sûresini inzâl buyurdu. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz`e vahyolunan işte cinnin bu sözleridir.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛLULLÂH (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN MÜ`MİNLER İÇİN EN GÜZEL NÜMÛNE OLDUĞUNA DÂİR İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Namazda) emrolunduğu yerde okudu. (Kezâlik) emrolunduğu yerde sükût buyurdu. Senin Rabb`in unutkan değildir. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem de sizin için (Bi`llâhi en) güzel nümûnedir. (Yaptığı gibi yapınız).
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
İKİ YÂHUT DAHA ZİYÂDE SÛRENİN BİRER REK`ATTA CEM`İ HAKKINDA İBN-İ MES`ÛD HADÎSİ
Hadis :
(Sened-i muttasıl ile) mervîdir ki: (Bir gün Abdullâh) b. Mes`ûd radiya`llâhu anh`e biri gelip: "Bu gece ben bütün mufassalı bir rek`atta okudum" dedi. İbn-i Mes`ûd (radiya`llâhu anh) cevâben: "Şiir okur gibi acele acele mi? Vallâhi ben Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in nazâirden hangilerini bir araya getirdiklerini biliyorum" deyip her rek`atta ikişer (okunmuş) sûre(ler) olmak üzere mufassaldan yirmi sûre saydı.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
HAZRET-İ PEYGAMBER`İN ÖĞLE VE İKİNDİ NAMAZLARINDA SİRRAN KIRÂETTE BULUNDUĞU; İLK İKİ REK`ATTE FÂTİHA`DAN ZAMM-I SÛRE OKUDUĞU VE İLK REK`ATTE DAHA UZUN OKUDUĞUNA DÂİR KATÂDE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) Öğle namazının ilk rek`atında Ümmü`l-Kitâb (yâni Fâtiha) ile birer sûre, son iki rek`atında da (yalnız) Ümmü`l-Kitâb okurdu. (Ahyânen) bize (sırran okuduğu) âyeti (de) duyururdu. İlk rek`atta ikinci rek`attan ziyâde (kırâeti) uzatırdı. İkindi namazında da, sabah namazında da böyle (yapardı).
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
EBÛ HÜREYRE`DEN RİVÂYET OLUNAN, "İMAM `ÂMÎN` DEDİ Mİ, SİZ DE `ÂMÎN` DEYİNİZ...", "SİZLERDEN BİRİ `ÂMÎN` DESE, MELÂİKE DE SEMÂDA `ÂMÎN` DESELER DE HER İKİSİ YEKDİĞERİNE MUVÂFIK DÜŞERSE, O KİMSENİN GEÇM
Hadis :
Şöyle demiştir: İmam (Fâtiha`dan sonra) "âmîn" dedimi (arkasında) siz de "âmîn" deyiniz. Zîrâ her kimin "âmîn" demesi meleklerin "âmîn" demesine uyarsa, geçmiş günahları mağfûr olur. (Râvî İbn-i Şihâb-ı Zührî, Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem de "âmîn" derdi diyor).
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
EBÛ HÜREYRE`DEN RİVÂYET OLUNAN, "İMAM `ÂMÎN` DEDİ Mİ, SİZ DE `ÂMÎN` DEYİNİZ...", "SİZLERDEN BİRİ `ÂMÎN` DESE, MELÂİKE DE SEMÂDA `ÂMÎN` DESELER DE HER İKİSİ YEKDİĞERİNE MUVÂFIK DÜŞERSE, O KİMSENİN GEÇM
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki, sizlerden biri (Fâtiha`dan sonra) "âmîn" dese, Melâike de semâda "âmîn" deseler de her ikisi yekdiğere muvâfık düşerse o kimsenin geçmiş günahları mağfûr olur.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
SAF DIŞINDA NAMAZ KILMANIN, CEMÂATE YETİŞMEK İÇİN NEFES NEFESE KOŞMANIN NEHYİNE DAİR EBÛ BEKRE HADİSİ
Hadis :
(Sened-i muttasıl ile) rivâyet olunmuştur ki, Ebû-Bekre (Nüfey` b. el-Hâris b. Kelede) radiya`llâhu anh (bir def`a koşa koşa) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (in Mescid-i Şerîf`in)e vardı. (Aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm Efendimiz) rükû`da idi. O da saffa (kadar) vâsıl ol(ub içine gir)meden (hemen olduğu yerde) rükûa varıverdi. (Sonra) Bu keyfiyeti Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`e haber verdi. O da: "Allah hırsını arttırsın. Lâkin bir daha (bunu) yapma" buyurdu.
Sıra :