Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Konu :
Baslik :
EBÛ SÜFYÂN`IN KARISI HİND`E PEYGAMBERİMİZİN CEVABI
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Utbe İbn-i Rabîa kızı Hind, bir kere Resûlullah`ın huzûruna gelerek: - Yâ Resûla`llah! Vaktiyle yeryüzünde ev, bark sâhibi âilelerden hiçbir âile yoktu ki, onların zelîl olmaları, senin hânedânının zelîl olmasından bana daha sevgili olsun! Sonra bugün yeryüzünde hiçbir âile de yoktur ki, onların azîz olmaları, senin hânedânının izzet ve saâdeti derecesinde bana sevimli olsun! dedi. Resûlullah da Hind`e: - Hayâtım yed-i kudretinde olan Allah`a yemîn ederim ki, ben de sana nisbetle senin gibiyim! diye cevab verdi. Hadîsin geri kalan kısmı ise yukarıda geçti.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
ZEYD İBN-İ AMR İBN-İ NUFEYL HAKKINDA İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (nübüvvet ve) vahiy gelmezden önce Beldah vâdîsinin alt tarafında Zeyd İbn-i Amr İbn-i Nüfeyl ile buluşmuştu. Bu sırada Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e (Kureyş tarafından) bir sofra ve bir mikdar yemek takdîm olundu. (Resûlullah yemedi; Zeyd`e takdîm ettim) Zeyd de yemekten çekindi. Sonra Zeyd (Kureyş`e karşı): Ben, sizin ansâbınız nâmına kestiğiniz hayvanların etinden yemem, ben, yalnız üzerine Allah`ın adı anılarak kesilen hayvan etini yerim! dedi. (Abdullah İbn-i Ömer rivâyetine devamla der ki:) Muhakkak ki Zeyd İbn-i Amr, Kureyş`e karşı bu yoldaki zebîhalarını ayıplardı da bu âdetlerini reddederek ve nazarlarında büyütüp canlandırarak: - Ey Kureyş! Koyun bir mahlûktur ki, onu Allah yaratmıştır ve istifâdesi için gökten yağmur yağdırmıştır. Yerden de gıdâsını bitirmiştir. Sonra siz (Allah`ın yarattığı, besleyip büyüttüğü) bu hayvanı, Allah adının başkası bir ad anarak kesiyorsunuz? (Bu, akla, insâfa muvâfık mıdır?) derdi.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
CÂHİLİYYET ZAMÂNINDA BABALAR ADINA EDİLEN YEMİNDEN NEHYOLUNDUĞUNA DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ashâb`ım! İyi biliniz ki, her kim yemîn etmek zorunda kalırsa, yalnız Allah adına and içsin, (başka bir şeye yemîn etmesin!). Kureyş, babaları üstüne yemîn ederlerdi de Resûlullah onlara: Babalarınızın üstüne and içmeyiniz! buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
ŞAİR LEBÎD İLE ÜMEYYE İBN-İ EBİ`S-SALT HAKLARINDA EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Şâir (sınıfın)ın söylediği en doğru söz Lebîd`in: ...kelâmıdır. Ümeyye İbn-i Ebi`s-Salt da (şiirlerinde) müslüman olmağa yaklaşmıştı.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
PEYGAMBERİMİZİN MEKKE`DE VE MEDÎNE`DE PEYGAMBERLİKLE GEÇEN HAYÂTI MÜDDETİNE ÂİD İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e kırk yaşında iken (vahiy) indirildi. (Vahiy geldikten sonra) Mekke`de on üç yıl ikamet etti. Sonra hicretle emrolunup Medîne`ye hicret etti. Medîne`de de on sene oturdu. Sonra salla`llahu aleyhi ve sellem vefât etti.
Sıra :
 
Baslik :
MÜŞRİKLERİN PEYGAMBERİMİZE EZÂLARI
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Bir kere Abdullah İbn-i Amr`dan: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem hakkında müşriklerin irtikâb ettikleri fezâhatin en ağırından (bir şey bildirmesi) sorulmuştu. Abdullah şöyle anlatmıştır: Günün birisinde Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Hicr-i Kâ`be`de namaz kılıyordu. Bunun üzerine Ukbe İbn-i Ebî Muayt çıkageldi. Ukbe Resûlullah`ın ridâsını (toparlayıp onun mübârek) boynuna koyarak onu şiddetli bir sûretle boğmağa başlamıştı ki, bu sırada Ebû Bekir karşı geldi. Nihâyet Ukbe`nin omuzunu tuttu ve onun tecâvüzünü Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`den def`etti. Ve "Fazîletli bir adamı, Rabb`im, Allah! diyor diye öldürecek misiniz?" meâlindeki âyeti sonuna kadar okudu.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
CİN VÂKIASI VE CİNLERİN KUR`ÂN DİNLEMELERİ
Hadis :
Rivâyete göre İbn-i Mes`ûd`a: - Cinden bir zümre Kur`ân dinlemek istedikleri gece, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e cinni kim bilirdi? diye soruldu. O da: - Cinni, bir ağaç (Sakız ağacı) bildirdi! diye cevab verdi.
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`E NAZÎBEYN CİNLERİNİN HEY`ETİ GELDİĞİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre müşârün-ileyh, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in maiyyetinde abdest ve istincâ suyu için küçük bir kırba taşırdı. -Ebû Hüreyre hadîsinin bu kısmı yukarıda geçti- Buradaki rivâyetinde de salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu ziyâde etmiştir: - Bana Nasîbîn cinlerinin bir hey`eti geldi. Amma (bunlar) ne hoş cin! Ben de onların istifâdeleri için Allahu Teâlâ`ya: - Cinler, uğradıkları her kemik ve tezek makulesi üzerinde her halde (kendileri için) bir taam (hayvanları için de yem) bulalar! diye duâ ettim.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
HABEŞİSTAN`A BİRİNCİ MUHÂCERET. VE İLK HİCRET EDENLER. VE HÜSNÜ KABÛL GÖRDÜKLERİ
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Habeşe (muhâceretin) den döndüğümde ben bir kızcağızdım. (Babamla Resûlullah`ın huzûruna geldim) de Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bana softan siyah bir elbîse giydirdi. Üstünde damgalar vardı. Resûlullah o damgalara "Güzel güzel" diyerek eliyle dokunmağa başlamıştı.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN EBÛ TÂLİB İÇİN ŞEFÂATİ
Hadis :
Rivâyete göre bir kere Abbas, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e: - Yâ Resûla`llah! Amucam (Ebû Tâlib hakkında şefâat) den seni nasıl bir alıkoydu? Allah`a yemîn ederim ki, o, seni her zaman tecâvüzden muhâfaza ederdi. Ve senin hesâbına düşmanlarına karşı asabîleşirdi! dedi. Resûllulah şöyle cevab verdi: - Şimdi Ebû Tâlib topuklarına kadar -dibi yakın- ateşten bir çukur içindedir. Eğer benim (şefâatim) olmasaydı muhakkak o, Cehennem`in en derin çukurunda bulunurdu.
Sıra :