Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Konu :
Ravi :
Baslik :
ARÂYÂ BEY`İNDE BEŞ VESK İLE BUNUN MÂDÛNUNA MÜSÂADE BUYURULDUĞUNA DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in Arâyâ bey`inde beş vesk, yâhud beş veskten az mikdâra müsâade buyurduğu rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Baslik :
BEY`-İ ARAYÂYA RUHSATIN SEBEBİNE DÂİR ZEYD İBN-İ SÂBİT HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem zamânında bâzı kimseler (henüz idrâk etmiyen) yaş hurmaları (ağaç üstünde tahmîn ederek) alırlar, satarlardı. Mahsul kesilip toplanıp da istîfâ-yı hukuk edildiği sırada müşteri: mahsûle duman dokundu, hastalık geldi, ermeden bozulup döküldü, (hulâsa,) âfât ârız oldu, diyerek türlü bahânelerle da`vâ ve muhâseme ederlerdi. Bunun üzerine Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Mâdemki, siz idrâk etmedik mahsûlün mübâyeasını bırakmıyarak muhâsamaya ma`rûz olursunuz, bir daha hurma (ve meyva) yı (ağaç üstünde) salâhı zâhir oluncaya kadar alıp satmayınız!, buyurdu. (Zeyd İbn-i Sâbit devamla:) Resûl-i Ekrem`in bu nehyi, meşveret mâhiyetinde idi. Bununla halk arasındaki bu nevî alım satım yüzünden zuhûr eden husûmetin çokluğuna işâret buyurmuştu, (diyor).
Sıra :
 
Baslik :
MEYVALARIN SATIŞ ZAMÂNI İHMİRAR VE İSFİRAR İLE YENİLMEĞE TEKARRÜB DEVRESİ OLDUĞUNA DÂİR CÂBİR İBN-İ ABDULLÂH HADÎSİ
Hadis :
"Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem meyva teşakkuha (yâni koruğu renklenmeğe) başlamadıkça bunu satmaktan nehiy buyurdu" dediği rivâyet edilmiştir. (Hadîsin râvîlerinden Süleym tarafından şeyhi Saîd İbn-i Minâ`ya): - Meyva nasıl teşakkuh eder? diye sorulmuş. O da: - Meyva (nev`ine göre) kızarmağa, sararmağa başlar (ve böylece) onun yenilmek devri hulûl eder, diye cevab vermiştir.
Sıra :
 
Baslik :
BUNDAN EVVEL SATIŞTAN NEHYE, MAHSÛLE ÂFET ÂRIZ OLMAK SEBEB OLDUĞUNA DÂİR ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSİ
Hadis :
"Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem hurma koruğunun izhâ (denilen alacalanma) devrine kadar hurma satışını nehyetti" dediği rivâyet edilmiştir. Resûl-i Ekrem`e: - (Yâ Resûla`llah!) hurma, izhâ devrini nasıl idrâk eder? diye sorulmuş. Resûlullah: - Kızarınca, diye cevab vermiş. Sonra (Resûlullah devamla): - Haydi bana söyle bakayım! Allah, (mevsimsiz satılan bu) hurma (ile intifâ`) dan (bir âfetle müşteriyi) mahrûm ettiği zaman sizin biriniz (bu) kardeşinin malını ne hakla alacaktır! buyurmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
HAYBER`İN CENÎB VE NEFİS HURMESİYLE ÂDÎ HURMANIN RİBÂDAN SÂLİM OLARAK BEY`-Ü TEBDÎLİNE DÂİR EBÛ SAÎD-İ HUDRÎ HADÎSİ
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (Ashâb`dan) birisini Hayber`e harac âmili ta`yîn buyurdu. Sonra bu zât Hayber`den Cenib (denilen en iyi cins) hurma ile geldi. Resûlulllah salla`llahu aleyhi ve sellem buna: - Hayber`in bütün hurmaları böyle midir? diye sordu. O Sahâbî: - Vallahi hepsi böyle değildir yâ Resûla`llah! Biz bu a`lâ hurmadan bir sâ`ı, (âdî hurmanın) iki sâ`ı ile, yine (bu iyi hurmadan) iki sâ`ı üç sâ` (âdî) hurma ile ahz-ü tebdîl ederiz, dedi. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Böyle yapma!, Âdî hurmayı para ile sat!. Sonra (bu) para ile Cenîb (nev`i hurma) al! buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
BEYİ` ENVÂINDA MUHÂKALE, MUHÂDARE, MÜNÂBEZE, MÜZÂBENE SÛRETİYLE ALIM, SATIM ŞEKLİLLERİNİN TA`RÎFİ VE BUNLARDAN NEHYİN SEBEBLERİ
Hadis :
"Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Mühâkaleden, Muhâdaradan, Mülâmeseden, Münâbezeden, Müzâbeneden nehiy buyurdu", dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
ZEVCENİN ZEVCİN MALINDA ÖRF-Ü ÂDET MİKDÂRI TASARRUFU HAKKINDA HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Muâviye`nin vâlidesi Hind radiya`llahu anhâ Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e: - (Zevcim) Ebû Süfyân bahîl, harîs bir kimsedir. Bunun malından gizlice almak (ve âileye sarfetmek) de bir günah var mıdır? diye sordu. Resûlullah: - Örfe göre kendine ve çocuklarına yetişen mikdar al! buyurdu.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
ŞÜF`A HAKKINDA ULEMÂNIN ÂRÂ VE MEZÂHİBİ
Hadis :
"Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şüf`a, taksîm olunmamış her (akar olan) malda (cârî) dir. Hudud konup da yollar ta`yîn edildiği zaman şüf`a yoktur".
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
HAZRET-İ İBRÂHÎM VE SÂRE İLE ERDÜN MELÎKİ ARASINDAKİ HARÎKANÜMÂ KISSAYA DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle hikâye buyurduğu rivâyet edilmiştir: İbrâhim aleyhi`s-selâm (bir kere refîkası) Sâre ile sefer etmiş de onunla bir şehre gelmişti. Orada mülûkten bir Melîk, yâhud Cebâbireden bir mütegallib hükümrân idi. Bu zâlime: - İbrâhîm, en güzel kadınlardan bir kadınla (şehre) dâhil oldu, diye bildirildi. Melik: -Yâ İbrâhîm! Yanındaki kadın neyindir? diye haber gönderdi. İbrâhîm: - (Din kardeşi) hemşîremdir, diye cevab verdi. Sonra İbrâhîm dönüp Sâre`nin yanına geldi. Ve: - Sakın sözümü tekzîb etme!; Ben bunlara seni kız kardeşimdir, dedim. Allah`a yemîn ederim ki: yer yüzünde (bizim îmân ettiğimiz esaslara) benden, senden başka îmân eden hiç bir kişi yoktur, buyurdu. Ve Hazret-i Halîl Sâre`yi Melîk`e gönderdi. (Saraya varınca) Melîk Sâre`ye kıyâm etti. Sâre de hemen abdest alıp namaza durdu. (Namazı müteâkib:) - Yâ Rab, ben Sana ve Sen`in Peygamberine îmân ettimse, ben kadınlığımı zevcimden başkasına karşı ebedî muhâfaza eyledimse, benim üzerime şu kâfiri musallat etme! diye duâ etti. Herifin derhal nefesi boğuldu. Horlamağa, hattâ ayağiyle yere vurup deprenmeğe başladı. Ebû Hüreyre (devamla) demiştir ki, Sâre: - Allah`ım! Eğer bu herif ölürse bunu bu kadın öldürdü denilir, di(ye endîşe göster) di. Bunun üzerine masrû` sar`asından ıtlak edildi. Sonra Melik Sâre`ye (ikinci bir daha taarruza) kalkıştı. O da derhal abdest alıp namaza durdu. Sonra: - Allah`ım!, Ben Sana ve Sen`in Peygamberine îmân ettimse, ben kadınlık şerefimi zevcim müstesnâ olmak üzere herkese karşı sıyânet eyledimse, şu kâfiri üzerime musallat etme! diye duâ etti. Herifin derhal nefesi tıkandı, horlamağa, hattâ ayağiye yere vurup deprenmeğe başladı. Ebû Hüreyre (rivâyetine devâm ederek) demiştir ki, Sâre: - Yâ Rab! Bu herif ölürse bunu bu kadın öldürdü, denilir, di (ye endîşe izhâr eyle) di. Bunun üzerine masrû` sar`asından ikinci, yâhud üçüncü (def`a) da ıtlak edildi. Bunun üzerine Melik saraydaki kurenâsına: - Siz bana (insan değil) muhakkak bir Şeytan göndermişsiniz. Bu kadını İbrâhîm aleyhi`s-selâm`a geri gönderiniz. Hâcer`i de Sâre`ye veriniz! dedi. Müteâkıben Sâre İbrâhîm aleyhi`s-selâm`a dönüp geldi. Ve ona (hikâye-i hâl ederek): - Anladın mı zevcim! Allah kâfiri tezlîl etti. Bir câriyeyi de hizmetçi verdi, dedi.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
EBÛ HÜREYRE RADİYA`LLÂHU ANH`İN ÎSÂ ALEYHİ`S-SELÂMIN NÜZÛLÜNE DÂİR RİVÂYETİ
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir: Hayâtım yed(-i kudret) inde olan Allah`a yemîn ederim ki, muhakkak yanında (Îsâ) İbn-i Meryem, Muhammed ümmeti arasında (Muhammedî) bir hâkim-i âdil olarak (gökten yere) inecektir. (O) salîb-i (Nasârâyı) kıracak, hınzîr katl (ini emr) edecek, (Zimmîlerden cizyeyi kaldıracak, mal çoğalacak hattâ kimse mal kabûl etmez olacak.
Sıra :