Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

KÜTÜBÜ SİTTE HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Zeyd b. Sâbit

Zeyd b. Sâbit - Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Baslik :
NÂFİLE NAMAZLARIN EVLERDE KILINMASININ FAZÂİLİ HAKKINDA ZEYD İBN-İ SÂBİT HADÎSİ
Hadis :
Rivâyetinden vârid olan yine bu hadîsde (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in) "Yaptığınızı gördüğüm şu işi beğendim. (Lakin yine) ey nâs, (bu nevâfili) evlerinizde kılınız. Zîrâ namazın efdali insanın kendi evinde kıldığı namazdır. Meğer farz ola (ki onu mescidde cemâatla kılmak efdaldir) buyurdu" ziyâdesi vardır.
Sıra :
412
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN AKŞAM NAMAZLARINDA OKUDUĞU SÛRELER DÂİR ABDULLÂH İBN-İ ABBÂS, ZEYD İBN-İ SÂBİT VE CÜBEYR İBN-İ MUT`İM HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i dinledim. Akşam namazında en uzun iki sûrenin uzununu okuyordu.
Sıra :
426
 
Baslik :
«NECM» SÛRESİNE DÂİR ZEYD İBN-İ SÂBİT RİVÂYETİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in huzûrunda (bir def`a) Ve`n-Necm (sûresini) okudum da sûre(nin sonun) da secde buyurmadı.
Sıra :
557
 
Baslik :
SAHÛR İLE SABAH NAMAZI ARASINDAKİ ZAMÂNI TA`YÎN EDEN ZEYD İBN-İ SÂBİT HADÎSİ
Hadis :
"Biz (bir kere) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber sahûr yemeği yedik; sonra Resûlullah (sabah) namazına kalktı" dediği rivâyet edilmiştir. Zeyd İbn-i Sâbit`ten: - Sabah namazı ile sahûr arasında ne kadar zaman bulundu, diye soruldu; o da: - Elli âyet (okunacak) kadar diye cevâb verdi.
Sıra :
912
 
Baslik :
BEY`-İ ARAYÂYA RUHSATIN SEBEBİNE DÂİR ZEYD İBN-İ SÂBİT HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem zamânında bâzı kimseler (henüz idrâk etmiyen) yaş hurmaları (ağaç üstünde tahmîn ederek) alırlar, satarlardı. Mahsul kesilip toplanıp da istîfâ-yı hukuk edildiği sırada müşteri: mahsûle duman dokundu, hastalık geldi, ermeden bozulup döküldü, (hulâsa,) âfât ârız oldu, diyerek türlü bahânelerle da`vâ ve muhâseme ederlerdi. Bunun üzerine Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Mâdemki, siz idrâk etmedik mahsûlün mübâyeasını bırakmıyarak muhâsamaya ma`rûz olursunuz, bir daha hurma (ve meyva) yı (ağaç üstünde) salâhı zâhir oluncaya kadar alıp satmayınız!, buyurdu. (Zeyd İbn-i Sâbit devamla:) Resûl-i Ekrem`in bu nehyi, meşveret mâhiyetinde idi. Bununla halk arasındaki bu nevî alım satım yüzünden zuhûr eden husûmetin çokluğuna işâret buyurmuştu, (diyor).
Sıra :
1010
 
Baslik :
ZEYD İBN-İ SÂBİT KUR`AN SAHİFELERİNİ MUSHAF`TA TOPLARKEN BU ÂYETİ ENSAR`DAN HUZEYME`NİN YANINDA BULDUĞUNU BİLDİRMİŞTİR
Hadis :
Gelen rivâyete göre, şöyle demiştir: (Kur`ân`ı istinsâh ederken) ben, (Hafsa`nın yanındaki Kur`ân yazılı) sahifeleri (n sûretlerini) Mushaflara naklettim de Ahzâb (Sûresi`n) den bir ayeti -ki, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`den onu okuduğunu her zaman işittiğim halde- kaybetmiştim. Ve o âyeti (yazılı olarak) bulamamıştım; yalnız; Peygamberimiz`in; tek başına şahâdetini iki kimsenin şehâdetine denk tuttuğu Ensâr`dan Huzeyme`nin yanında buldum. (En sonu onu da hey`etin kârariyle Mushaf`taki sûresine koyduk). O âyet de Allah`ın: [Mü`minlerden öyle erler vardır ki, onlar Allah`a verdikleri ahde bağlı kaldılar] meâlindeki kavlidir.
Sıra :
1187
 
Konu :
Baslik :
CİHÂDA MALİYLE CANİYLE İŞTİRÂK EDENLERİN, CİHADDAN YAN ÇİZEN ASKER KAÇAKLARİYLE MÜSÂVÎ OLMADIKLARI, ŞÜPHESİZ BU MÜCÂHİDLERİN YÜKSEK BİR ŞEREFİ BULUNDUĞUNA DÂİR EN-NİSÂ` SÛRESİNİN 95, 96 INCI ÂYETLERİ
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, şöyle demiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bana: "Mü`minlerden (evlerinde) oturanlara Allah yolunda cihad edenler berâber olamaz," âyetini yazdırmak istedi de tam bana yazdırdığı sırada İbn-i Ümm-i Mektûm çıka geldi. Ve: Yâ Resûla`llah! Cihâda gücüm yetseydi ben de muhakkak gider düşmanlarla harb ederdim, dedi. İbn-i Ümm-i Mektûm a`mâ bir kişi idi. Bunun üzerine Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber`i salla`llahu aleyhi ve sellem`e (vahy) gönderdi. Bu sırada onun uyluğ benim uyluğum üzerinde bulunuyordu. Vahyin (Peygamber üzerindeki) sıkleti bana o kadar ağır bastı ki, sonunda dizimin ufalıp dağılmasından korktum. Sonra Resûlullah`dan vahy âsârı sıyrıldı da Allah Azze ve Cell: (zarar görenler başka) diye (bir istisnâ) gönderdi.
Sıra :
1196