Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Baslik :
BİR KERE RESÛL-İ EKREM HAZRET-İ ÖMER`İN ELİNİ TUTARAK "YÂ ÖMER, BEN SANA HAYÂTINDAN DAHA SEVİMLİ OLMADIKÇA ÎMÂNIN KEMÂLE ERMEZ!" BUYURMUŞ, ÖMER DE: YÂ RESÛLA`LLÂH, SEN HAYÂTIMDAN SEVİMLİSİN, DEMİŞ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Biz bir kere Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber bulunuyorduk. Resûlu`llah, Ömer`in elini tutmuştu. Ömer: - "Yâ Resûla`llah! Sen bana muhakkak ki her şeyden çok sevimlisin, ancak canımdan değil" dedi. Resûl-i Ekrem: - "Hayır (öyle söyleme) hayâtım yed-i kudretinde olan Allah`a yemîn ederim ki, ben sana hayâtından daha sevimli olmadıkça (îmânın kemâle ermez)" buyurdu. Bunun üzerine Ömer: - "Öyle ise, şu anda yâ Resûla`llah! Muhakkak ki, Sen canımdan da sevimlisin" dedi. Resûl-i Ekrem de: - "Şimdi yâ Ömer! Îmânın kemâle erdi!" buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
ZEKÂT VERMİYEN ZENGİNLERİN CEZÂ VE HUSRANLARI HAKKINDA EBÛ ZERR-İ GIFÂRÎ RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ VE RESÛL-İ EKREM`İN YEMÎN SÛRETİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ben bir kere Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in huzûruna vardım, o sırada Hazret-i Resûlu`llah Kâ`be`nin gölgesinde: - Kâ`be`nin Rabbi`ne yemîn ederim ki, muhakkak onlar çok hüsranda (ve ziyanda) dırlar, Kâ`be`nin Rabbi`ne yemîn ederim ki, muhakkak onlar çok hüsrandadırlar, buyuruyordu. Ben (Kendi kendime): "Hâlim, şânım nedir ki, acabâ Resûlu`llah bende hüsrânı mûcıb (uygunsuz) bir şey mi gördü; benim hal ve şânım ne olabilir ki?" diyordum. Resûlu`llah bu sözü (tekrarlayıb) söylerken ben de yanına oturdum. Susmağa da muktedir olamayıb Allah`ın irâdesi beni kaplayarak: - Yâ Resûla`llah! Babam ve anam sana kurban olsun. Bu hüsranda (ve büyük ziyanda) olanlar kimlerdir? Diye sordum. Resûl-i Ekrem: - Dünyâlığı çok olan (zengin) lerdir. Fakat bunlardan (malının zekâtını) şöyle (önündeki), şöyle (sağındaki), şöyle (solundaki) fakirlere verenler müstesnâ, buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
ÜÇ ÇOCUĞU ÖLEN BİRİNE CEHENNEM ATEŞİ İSABET ETMEZ HAKKINDA EBÛ HÜREYRE RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Müslümanlardan üç çocuğu ölen bir kişiye Cehennem ateşi isâbet etmez; meğer ki Allah`ın andı yerini bulacak kadar ola, (bu sûrette hafif isâbet eder).
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
ÜMMETİMİN GÖNLÜNE GELEN NEFSÂNÎ TEMÂYÜLLERİ İŞLEMEDİKÇE VEYA SÖYLEMEDİKÇE ALLAH AFFEDECEKTİR, HAKKINDA EBÛ HÜREYRE RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ümmetimin gönlüne gelen (nefsânî) temâyülleri -(fi`ilen) işlemedikçe, yâhut (diliyle) söylemedikçe- Allah affedecektir.
Sıra :
 
Baslik :
KİM Kİ, ALLÂH`A İTÂAT ETMEYİ NEZREDERSE İTÂAT ETSİN, ALLÂH`A KARŞI MA`SIYETİ NEZREDERSE SAKIN ÂSÎ OLMASIN! MEÂLİNDE HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Her kim Allah`a ita`ati (mûcib bir hayır ve ibâdet) nezrederse ita`at etsin (nezrini yerine getirsin). Her kim de Allah`a karşı ma`sıyeti (mûcib-i şer bir iş) nezrederse, Allaha `âsi olmasın (nezrini yerine getirmesin).
Sıra :
 
Baslik :
MÜTEVEFFÂNIN ADAĞINI OĞLUNUN KAZÂSI HAKKINDA SA`D İBN-İ UBÂDE RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, İbn-i `Ubâde: Anası hakkında bir nezri olduğunu fakat, adadığını yerine getirmeden anasının vefât ettiğini Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`e sormuş. Resûl-i Ekrem de: Anası nâmına o adağını kazâ edib yerine getirmesini bildirmiştir.
Sıra :
 
Baslik :
MÜTEVEFFÂNIN ADAĞINI OĞLUNUN KAZÂSI HAKKINDA SA`D İBN-İ UBÂDE RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir (cum`a günü) Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem hutbe îrâd ettiği sırada, bir kişinin ayakta durduğunu gördü. Bu kişinin hâlini sordu. Ashâb: (Bu adam -Ashâb`dan ve Ensâr`dan-) Ebû İsrâil`dir. Bu adam ayakta durmak, oturmamak, (güneşte durmak), gölgelenmemek, söz söylememek (üzere) oruç tutmağı nezretmiştir, dediler. Resûl-i Ekrem de: Bu adama söyleyiniz, söylensin, gölgelensin, otursun, orucunu da tamamlasın, buyurdu.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
SÂ` VE MÜD HESÂBI HAKKINDA SÂİD İBN-İ YEZÎD HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Sâib şöyle demiştir: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem zamânında sâ`, bugünkü Müddünüz ölçüsiyle bir müd ile sülüs müd (mıkdârı) idi.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN MEDÎNELİLER HAKKINDA: ALLÂH`IM! MEDÎNELİLERİN ÖLÇÜLERİNİ, SÂ`LARINI, MÜDLERİNİN MÜBÂREK KIL, SÛRETİNDE DUÂ BUYURDUKLARINA DÂİR ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSİ
Hadis :
Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in (Medîneliler hakkında): Allah`ım! Bunların ölçeklerini, sâ`larını, müdlerini mübârek kıl, diye du`â buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
FARÂİZİ, KUR`AN`DA BİLDİRİLEN SÂHİPLERİNE VERİNİZ! BUNLARDAN GERİ KALAN MAL DA ASABADAN EN YAKIN OLAN ER KİŞİYE ÂİTTİR, MEÂLİNDEKİ İBN-İ ABBÂS HADÎSİ VE ÎZÂHI
Hadis :
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Ferâizi (Kur`ân`da bildirilen) sâhiblerine veriniz. (Bunlardan) geri kalan (mal) da (Asabadan = baba tarafından) en yakın olan er kişiye âiddir.
Sıra :