Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
KİTÂBÜ`L-EYMÂN
Sahih Buhari eserindeki KİTÂBÜ`L-EYMÂN fasılı ile ilgili konular ve hadisler
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN ABDURRAHMÂN İBN-İ SEMÛRE`YE: EY ABDÜRRAHMÂN, SAKIN EMÂRET İSTEME, KİMSEDEN RİYÂSET TALEBİNDE BULUNMA! EĞER SEN İSTEYEREK RİYÂSET VERİLİRSE, VAZÎFENDE MUVAFFAK OLAMAZSIN. EĞER SEN İSTE
Hadis :
Rivâyete göre, müşârün-ileyh demiştir ki: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem bana bir kere şöyle öğüd verdi: Ey Abdurrahmân İbn-i Semüre! Sakın Emir olmak isteme, (kimseden riyâset talebinde bulunma). Eğer sen isteyerek sana emâret ve riyâset verilirse istediğin şey ile (yalnız) bırakılırsın (Allah`ın inâyetine mazhar olmazsın). Eğer emâret ve riyâset, sen istemeden tevcîh olunursa (Allah tarafından) yardım olunursun, (güzel idâre edersin). Bir de, ey Abdürrahmân! Sen bir şeye yemîn edib de başkasını ondan daha hayırlı gördüğünde yemîninden keffâret verib o hayırlı olan işi işle.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
BİR HUTBESİNDE RESÛL-İ EKREM: VALLÂHİ SİZİN BİRİNİZİN ÂİLESİ ALEYHİNDE ETTİĞİ YEMÎNİNDE ISRÂR ETMESİ, YEMÎNİNİ BOZUP ALLÂH`IN EMRETTİĞİ KEFFÂRETİ VERMESİNDEN DAHA GÜNAHTIR, BUYURMUŞTUR
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem: (Biz Müslümanlar dünyâdaki ümmetlerin) sonuyuz, kıyâmet gününde önüyüz, buyurmuştur: Vallahi, sizin biriniz âilesi aleyhinde (yemîn edib de) yemîninde inad ve isrâr etmesi (yemînini bozub) Allah`ın farz kıldığı keffâreti vermesinden günahkârdır.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
BİR KERE RESÛL-İ EKREM HAZRET-İ ÖMER`İN ELİNİ TUTARAK "YÂ ÖMER, BEN SANA HAYÂTINDAN DAHA SEVİMLİ OLMADIKÇA ÎMÂNIN KEMÂLE ERMEZ!" BUYURMUŞ, ÖMER DE: YÂ RESÛLA`LLÂH, SEN HAYÂTIMDAN SEVİMLİSİN, DEMİŞ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Biz bir kere Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber bulunuyorduk. Resûlu`llah, Ömer`in elini tutmuştu. Ömer: - "Yâ Resûla`llah! Sen bana muhakkak ki her şeyden çok sevimlisin, ancak canımdan değil" dedi. Resûl-i Ekrem: - "Hayır (öyle söyleme) hayâtım yed-i kudretinde olan Allah`a yemîn ederim ki, ben sana hayâtından daha sevimli olmadıkça (îmânın kemâle ermez)" buyurdu. Bunun üzerine Ömer: - "Öyle ise, şu anda yâ Resûla`llah! Muhakkak ki, Sen canımdan da sevimlisin" dedi. Resûl-i Ekrem de: - "Şimdi yâ Ömer! Îmânın kemâle erdi!" buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
ZEKÂT VERMİYEN ZENGİNLERİN CEZÂ VE HUSRANLARI HAKKINDA EBÛ ZERR-İ GIFÂRÎ RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ VE RESÛL-İ EKREM`İN YEMÎN SÛRETİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ben bir kere Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in huzûruna vardım, o sırada Hazret-i Resûlu`llah Kâ`be`nin gölgesinde: - Kâ`be`nin Rabbi`ne yemîn ederim ki, muhakkak onlar çok hüsranda (ve ziyanda) dırlar, Kâ`be`nin Rabbi`ne yemîn ederim ki, muhakkak onlar çok hüsrandadırlar, buyuruyordu. Ben (Kendi kendime): "Hâlim, şânım nedir ki, acabâ Resûlu`llah bende hüsrânı mûcıb (uygunsuz) bir şey mi gördü; benim hal ve şânım ne olabilir ki?" diyordum. Resûlu`llah bu sözü (tekrarlayıb) söylerken ben de yanına oturdum. Susmağa da muktedir olamayıb Allah`ın irâdesi beni kaplayarak: - Yâ Resûla`llah! Babam ve anam sana kurban olsun. Bu hüsranda (ve büyük ziyanda) olanlar kimlerdir? Diye sordum. Resûl-i Ekrem: - Dünyâlığı çok olan (zengin) lerdir. Fakat bunlardan (malının zekâtını) şöyle (önündeki), şöyle (sağındaki), şöyle (solundaki) fakirlere verenler müstesnâ, buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
ÜÇ ÇOCUĞU ÖLEN BİRİNE CEHENNEM ATEŞİ İSABET ETMEZ HAKKINDA EBÛ HÜREYRE RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Müslümanlardan üç çocuğu ölen bir kişiye Cehennem ateşi isâbet etmez; meğer ki Allah`ın andı yerini bulacak kadar ola, (bu sûrette hafif isâbet eder).
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
ÜMMETİMİN GÖNLÜNE GELEN NEFSÂNÎ TEMÂYÜLLERİ İŞLEMEDİKÇE VEYA SÖYLEMEDİKÇE ALLAH AFFEDECEKTİR, HAKKINDA EBÛ HÜREYRE RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ümmetimin gönlüne gelen (nefsânî) temâyülleri -(fi`ilen) işlemedikçe, yâhut (diliyle) söylemedikçe- Allah affedecektir.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
KİM Kİ, ALLÂH`A İTÂAT ETMEYİ NEZREDERSE İTÂAT ETSİN, ALLÂH`A KARŞI MA`SIYETİ NEZREDERSE SAKIN ÂSÎ OLMASIN! MEÂLİNDE HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Her kim Allah`a ita`ati (mûcib bir hayır ve ibâdet) nezrederse ita`at etsin (nezrini yerine getirsin). Her kim de Allah`a karşı ma`sıyeti (mûcib-i şer bir iş) nezrederse, Allaha `âsi olmasın (nezrini yerine getirmesin).
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
MÜTEVEFFÂNIN ADAĞINI OĞLUNUN KAZÂSI HAKKINDA SA`D İBN-İ UBÂDE RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, İbn-i `Ubâde: Anası hakkında bir nezri olduğunu fakat, adadığını yerine getirmeden anasının vefât ettiğini Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`e sormuş. Resûl-i Ekrem de: Anası nâmına o adağını kazâ edib yerine getirmesini bildirmiştir.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
MÜTEVEFFÂNIN ADAĞINI OĞLUNUN KAZÂSI HAKKINDA SA`D İBN-İ UBÂDE RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir (cum`a günü) Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem hutbe îrâd ettiği sırada, bir kişinin ayakta durduğunu gördü. Bu kişinin hâlini sordu. Ashâb: (Bu adam -Ashâb`dan ve Ensâr`dan-) Ebû İsrâil`dir. Bu adam ayakta durmak, oturmamak, (güneşte durmak), gölgelenmemek, söz söylememek (üzere) oruç tutmağı nezretmiştir, dediler. Resûl-i Ekrem de: Bu adama söyleyiniz, söylensin, gölgelensin, otursun, orucunu da tamamlasın, buyurdu.
Sıra :