Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Konu :
Baslik :
ŞEHİDLERİN MAKÂMI FİRDEVS-İ A`LÂ OLDUĞUNA DÂİR ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSİ
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Berâ` kızı Rübeyyi`in anası -ki bu kadın Hârise İbn-i Sürâka`nın da anasıdır- Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e gelerek: - Yâ Nebiyya`llah! Hârise (nin hâlin) den bana haber vermez misiniz?. Ona Bedir günü serseri bir ok dokunarak öldürmüştü. Eğer oğlum Cennet`te ise (bu acıya) sabr ederim. Cennet`te değilse ona gücüm yettiği kadar ağlamağa çalışırım, demişti. Resûlullah cevâben: - Ey Hârise`nin anası, sana şanlı bir haber vereyim: Cennet`te bir çok yüksek dereceler vardır; oğlun muhakkak bunlardna Firdevs-i A`lâ (denilen en yüksek derece) ye erişti, buyurmuştur. (Bu cevab üzerine kadıncağız: - Eyi eyi, yâ Hârise! Ne mutlu sana, diye dönüp gitmiştir).
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
ALLAH YOLUNDA CİHAD, ALLAH ADINI YÜCELTMEK İÇİN EDİLEN CİHAD OLUP GANÎMET İÇİN, ÖVÜLMEK İÇİN, BAHÂDIR GÖRÜNMEK İÇİN CİHAD DEĞİLDİR
Hadis :
Şöyle demiş olduğu rivâyet olunmuştur: (Bir kere) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e bir kişi geldi de o: - (Yâ Resûla`llah!) Bir kısım kimseler ganîmet malı için muhârebe eder, bir kısım kimseler de (halk arasında) övülmek için muhârebe eder. Bir kısım insanlar da (şecâatte) mevkii görülsün diye cihâd eder. Şu halde Allah uğrunda cihâd eden ya kimdir? diye soruldu. Resûlullah: - Kim ki yalnız Allah adı, (varlığı ve birliği prensibi) yüce olsun diye cihâd ederse o mücâhidin cihâdı Allah yolundadır, buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
BENÎ KURAYZA SEFERİ HAKKINDA HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Hendek günü, (gazâ sona ererek hânesine) döndüğü ve silâhını (çıkarıp yerine) koyduğu, baştan aşağı da yıkandığı sırada kendisine Cibrîl geldi. Cibrîl`in başını bir toz (tabakası tac gibi) kaplamıştı. Bu halde Cibrîl: - (Yâ Resûla`llah) silâhınızı bıraktınız mı?. Vallahi ben silâhımı bırakmadım, dedi. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: Öyle ise nereye (sefer?) diye sordu. O da: - Hâ şuraya, dedi de Benû Kurayza`ya (doğru) işâret etti. Âişe demiştir ki: bu (muhâvere) nin üzerine Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Kurayza oğulları (yurdu) na doğru (yola) çıktı.
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Baslik :
BİRİ DİĞERİNİ ÖLDÜRÜP CENNET`E GİREN İKİ KİMSE İLE İLGİLİ RİVAYETLER
Hadis :
Şöyle dediğ rivâyet olunmuştur: (Bir kere) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Allah iki kişiyi rızâsıyla karşılar. Ki onlar, biri öbürünü öldürüp Cennet`e giren iki kimsedir, dedi. (Ashab taaccüd ederek: - Yâ Resûla`llah! Hem öldüren, hem ölen ikisi birden nasıl Cennet`e girer? diye sordular da Resûlullah): - Şu (müslüman) Allah yolunda çarpışarak şehid düşer (de Cennet`e girer). Sonra Allah öldürene hidâyet eder (: o da müslüman olur. Allah yolunda cihâd eder.) O da şehîd düşer, diye cevap verdi.
Sıra :
 
Konu :
Ravi :
Baslik :
BİRİ DİĞERİNİ ÖLDÜRÜP CENNET`E GİREN İKİ KİMSE İLE İLGİLİ RİVAYETLER
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, şöyle demiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Hayber`i feth ettikten sonra henüz Hayber`de iken ben (Yemen`den) gelmiştim. (O sırada Resûlullah ganîmet malı taksîm ediyordu). Ben: - (Yâ Resûla`llah!) Bana da bir pay ayır! dedim. Saîd İbn-i Âs oğullarından bâzısı (ki, Ebân İbn-i Saîd`dir): - Ona verme yâ Resûla`llah! dedi. Bunun üzerine Ebû Hüreyre: - Şu (da kim oluyor?:) İbn-i Kavkal`in katili, dedi. (Ebân) İbn-i Saîd de şöyle di (yerek karşıla) dı: - Vay (şu) dağ kediciğine de şaşılır?. O, (Yemen`in Devs illerindeki) Da`n (dağı) nin başından üzerimize yuvarlanıp geldi; müslüman bir kişinin katlini bana yükleyerek (Cehennemlik olduğumu iddia ile) beni lekelemek istedi. (Fakat o bilmelidir ki:) Allah Kavkal`e benim ellerim üzerinde şehid olmak (saâdetini) ikrâm etti de beni onun iki elinde (kâfir bir halde öldürerek) hakir kılmadı.
Sıra :
 
Baslik :
PEYGAMBER EFENDİMİZ`İN ASHÂB`A: (DÜŞMANA KARŞI KUVVETLİ OLMAK İÇİN ORUCUNUZU YEYİNİZ!) SÛRETİNDEKİ EMRETTİĞİNDEN ASHÂB`IN BENÂM VE BAHÂDIRI OLAN EBÛ TALHA, PEYGAMBERİMİZİN VEFÂTINA KADAR SAVAŞTA NÂFİL
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, müşârün-ileyh şöyle demiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in zamânında Ebû Talha düşmanla cenk etmek için oruç tutmazdı. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in irtihâli üzerine ben Ebû Talha`yı hiç oruçsuz görmedim; yalnız Ramazan bayramı günü, yâhud (eyyâm-ı teşrık da dâhil olduğu halde) Kurban günü oruç tutmazdı.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
ALLAH YOLUNDA CİHADDA ÖLEN HAKÎKÎ ŞEHİDDEN BAŞKA VEBÂDAN, KARIN HASTALIĞINDAN, SUDA BOĞULARAK, BİNÂ ALTINDA KALARAK ZÂTÜ`R-RİEYE TUTULARAK, YANARAK, LOHUSA OLARAK, ZULÜM VE GADRE UĞRAYARAK ÖLENLERİN D
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: Vebâ (ile ölüm) her müslüman için şehâdettir, (Allah yolunda ölüm derecesindedir), buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
CİHÂDA MALİYLE CANİYLE İŞTİRÂK EDENLERİN, CİHADDAN YAN ÇİZEN ASKER KAÇAKLARİYLE MÜSÂVÎ OLMADIKLARI, ŞÜPHESİZ BU MÜCÂHİDLERİN YÜKSEK BİR ŞEREFİ BULUNDUĞUNA DÂİR EN-NİSÂ` SÛRESİNİN 95, 96 INCI ÂYETLERİ
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, şöyle demiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bana: "Mü`minlerden (evlerinde) oturanlara Allah yolunda cihad edenler berâber olamaz," âyetini yazdırmak istedi de tam bana yazdırdığı sırada İbn-i Ümm-i Mektûm çıka geldi. Ve: Yâ Resûla`llah! Cihâda gücüm yetseydi ben de muhakkak gider düşmanlarla harb ederdim, dedi. İbn-i Ümm-i Mektûm a`mâ bir kişi idi. Bunun üzerine Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber`i salla`llahu aleyhi ve sellem`e (vahy) gönderdi. Bu sırada onun uyluğ benim uyluğum üzerinde bulunuyordu. Vahyin (Peygamber üzerindeki) sıkleti bana o kadar ağır bastı ki, sonunda dizimin ufalıp dağılmasından korktum. Sonra Resûlullah`dan vahy âsârı sıyrıldı da Allah Azze ve Cell: (zarar görenler başka) diye (bir istisnâ) gönderdi.
Sıra :
 
Baslik :
AHZAB HARBİNDE HENDEK KAZARKEN PEYGAMBERİMİZİN VE ASHÂBININ İNŞÂD ETTİKLERİ NEŞÎDELERİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: (Ahzâb sırasında) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Hendek (kazılan yer) e varmıştı. Muhâcirlerin, Ensâr`ın soğuk bir kuşluk vaktinde hendek kazdıklarını gördü. Onların yanlarında kendileri hesâbına bu işi görecek köleleri açlığı görünce: - Yâ Rab! Dirlik ve yaşamak âhiret dirliğidir, Sen Ensâr`ı ve Muhâcirleri mağfiret et! buyurmuş. Orada bulunan Ashâb da Resûlullah`a cevap vererek: - Biz yaşadıkça dâima cihad etmek üzere Muhammed`e söz vermiş kişileriz, demişlerdir.
Sıra :
 
Baslik :
CİHÂDA TEŞVÎKİ EMREDEN ENFÂL SÜRESİ`NİN 65 İNCİ ÂYETİNİN TERCEME VE TEFSÎRİ
Hadis :
Rivâyete göre, Peygamber`in Ashâb`ı (hendek kazdıkları müddetçe) dâimâ: - Biz o mü`minleriz ki, İslâm`da ebedî sebât etmek üzere Muhammed`e söz vermişizdir, derlerdi de Resûlullah da onlara: - Yâ Rab! Hayır ve saâdet ancak âhiret saâdetidir. Ensâr ve Muhâcirler hakkında mübârek kıl!. diye cevab verirdi.
Sıra :