Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Câbir b. Abdullâh

Câbir b. Abdullâh - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Baslik :
MÜT`ADAN NEHYE DÂİR RİVÂYETLER
Hadis :
Şöyle dedikleri rivâyet olunmuştur: Biz (Hüneyn seferi) ordusu içinde bulunduk. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bize gelerek: "Size müt`a sûretiyle (muvakkat bir zaman için) nikâh ve izdivâca izin verildi. Muvakkat bir zaman için evlenebilirsiniz!" buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
NİKÂH BAHSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Sizden birisi âileden ayrılığını uzattığı zaman evine gece vakti ansızın gelmesin.
Sıra :
 
Baslik :
NİKÂH BAHSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: (Ey Câbir Medîne`ye) gece vardığında hemen âilenin yanına (baskın yapar gibi ansızın) girme, (İbtidâ geldiğini duyur). Tâ ki zevcinden uzak düşen kadın ustura tut (up temizlen) sin ve dağınık saçlarını tarasın.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
HAZRET-İ PEYGAMBER`İN BİR MU`CİZESİNİ ANLATAN CÂBİR İBN-İ ABDULLÂH HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Medîne`de bir yehûdî vardı. O yehûdî bana her sene hurma harmanı zamânında kadar va`de ile para ikrâz ederdi. Câbir`in Rûme kuyusu yolunda hurma bahçesi vardı. Bir sene Câbir`in hurmalığı mu`tâd derecede mahsûl vermedi. Borcun ödenmesi teehhür etti. Bunun üzerine yehûdî harman vaktinde geldi. Borcumdan bir şey veremiyeceğini sanarak gelecek harman zamânına kadar tecîlini ricâ ettim. Fakat yehûdî imtinâ etti. Bunun üzerine şu müşkül vaziyetim Resûlullah`a arzolundu. O da bâzı Ashâbına: Haydi yürüyünüz, gidelim de Câbir için yehûdîden borcun te`cîlin istiyelim, buyurdu. Ve Resûl-i Ekrem Ashâbiyle hurmalığıma geldiler. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem yehûdîye (te`cîl için) söyledilerse de yehûdî: Ey Ebe`l-kasım mühlet veremem, dedi. Resûl-i Ekrem yehûdînin isrârını görünce kalktı. Ve hurmalıkda şöyle bir dolaşdı. Sonra geldi. Yehûdîye bir daha va`de teklîf ettiyse de yine imtinâ eyledi. Ben de kalktım. Resûlullah`a bir mikdar yaş hurma getirdim ve Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in karşısına koydum. Resûl-i Ekrem hurmayı yedi. Sonra yâ Câbir senin bostan çardağın nerede? diye sordu. Ben de (şurada diye) haber verdim. Haydi orada bana bir yer döşe diye emretti. Ben de hemen döşedim. Resûl-i Ekrem çardağa girip bir az uyudu. Sonra uyandı. Ben gidip bir avuç daha hurma getirdim, ondan da yedi. Sonra kalktı. Yehûdîye bir daha te`cîl teklîf etti. Yehûdî yine imtinâ eyledi. Sonra Resûlullah kalktı. Hurmalığın içinde ikinci bir daha dolaşdı. Sonra: Ey Câbir ağaçdaki hurmaları toplayıp yehûdînin borcunu ver, dedi. (Ben toplayıhcaya kadar) hurma harmamanın başında durdu. İşte bu topladığım hurmadan yehûdîye borcumu verdim. Borca verdiğim kadar da arta kaldı. Sonra bostandan çıkıp doğru Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in huzûruna geldim. Ve bu bereketli vaziyeti müjdeledim. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem: "Şahâdet ederim ki, muhakkak ben Allah`ın Resûlü`yüm" buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
CÂBİR İBN-İ ABDULLÂH VE EBÛ ÜMÂME HADÎSİ
Hadis :
"Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem zamânında bizim (silinecek) mendillerimiz bulunmazdı. Biz (abdest aldığımızda) ellerimizi, kollarımızı, ayaklarımızı meshederdik" dediği rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
İÇECEKLERİN AĞZINI KAPAMAK HAKKINDAKİ HADİS
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Ebû Humeyd Resûl-i Ekrem`e Nakî` (mer`asın) dan bir kâse süt getirmişti. Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem Ebû Humeyd`e: Bu kâseyi bir bezle örtmedin mi? Keşki bunun üzerine bir ağaç tahta parçasını olsun üstüne eymine koysaydın, buyurdu.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN SU KARIŞTIRILAN SÜDÜ İÇTİĞİNE DÂİR CÂBİR HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem bir kere Ensâr`dan bir zâtın bostanına girdi. Yanında dostu (Ebû Bekr) berâber bulunuyordu. Resûl-i Ekrem bostan sâhibi (Ensâr`dan Ebu`l-Heysem)`e: - Eğer yanında eski kırba içinde bu gece gecele (tip soğutul)muş su varsa (içeriz), yoksa biz şu sudan (bardaksız) dudağımızla içeriz, buyurdu. Câbir der ki: Bu sırada bostan sâhibi (ağaçları sulamak için) bostanın bir tarafından öbür tarafına su çeviriyordu. Yine Câbir der ki bostan sâhibi: - Yâ Resûlu`llah! Gecelemiş suyum var, dedi. Ve bostan çerkesine gitti. Sonra Resûlu`llah ile Ebû Bekr`in yanına geldi. Ve bir bardağın içine su koydu, sonra suyun üzerine de Elcil koyunundan sütünden sağdı. Bunu Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem içti, sonra kendisiyle berâber gelen zat (Ebû Bekr) içti.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN YAYA, BİNİTLİ HASTA ZİYÂRETİ VE ZİYÂRET ÂDÂBI
Hadis :
Rivâyete göre, Câbir: "Hastalığımda Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem beni hasta ziyâretine gelmişti. Gelirken ne katıra, ne de ata binmemişti" demiştir.
Sıra :
 
Baslik :
SADAKA VE İHSÂNIN ENVÂ`I HAKKINDA EBÛ MÛSÂ EL-EŞ`ARÎ HADÎSİ
Hadis :
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Her ma`rûf sadakadır" buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`DEN BİR ŞEY İSTENİLSİN DE (HAYIR) DİYE MENFÎ CEVAP VERSİN; ASLÂ VÂKI` DEĞİLDİR, MEÂLİNDE CÂBİR RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Câbir: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`den bir şey istenilsin de O, (Lâ = hayır) desin asla vâkı` değildir, demiştir.
Sıra :