Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Fasil :
Baslik :
CENÂZEYE KIYAM HAKKINDA ÂMİR İBN-İ REBÎA HADÎSİ. VE CENÂZEYE KIYÂMIN MÜNTEHÂ-Yİ MÜDDETİ
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`den ahzeden Âmir İbn-i Rebîa`dan şöyle rivâyet edilmiştir: Resûlullâh buyurmuştur ki: Sizin biriniz bir cenâze gördüğünde, ânınla gitmek istemezse (cenâze ilerileyip) cenâzeden geri kalana kadar; yâhud cenâze (yi götürenler) o kimseyi geride bırakana kadar; yâhud o kimseyi geride bırakmazdan evvel cenâze yere inidirilene kadar kıyâm etsin!
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
BU BÂBDA EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Makburî demiştir ki: Biz bir cenâzede bulunduk. Ebû Hüreyre radiya`llâhu anh Mervâ`nın elinden tuttu. Cenâze (omuzdan yere) konulmazdan evvel oturdular. Bunun üzerine Ebû Saîd (-i Hudrî) radiya`llâhu anh geldi. Mervân`ın elinden tuttu. Ve: - Kalk, dedi. Vallâhi şu adam (Ebû Hüreyre) bilir ki, Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem bizi cenâze omuzdan yere indirilmedikçe oturmaktan nehyederdi, dedi. Ebû Hüreyre de: - Ebû Saîd doğru söylüyor, diye tasdîk eyledi.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
BU BÂBDA VÂRİD OLAN HABERLERDEN CÂBİR HADÎSİ
Hadis :
Hazret-i Câbir demiştir ki: (Bir kerre) yanımızdan bir cenâze geçmişti de Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem cenâze geçtiği için kıyâm etmişti. Biz de (kendisine uyarak) ayağa kalktık. Ve: - Yâ Resûla`llâh! Bu bir yehûdî cenâzesidir, dedik. Resûl aleyhi`s-selâm: - Bir cenâze gördüğünüzde (müslim olsun, kâfir olsun) kıyâm ediniz!. (Çünkü ölüm korkunç şeydir) buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
BU BÂBDA VÂRİD OLAN HADÎSLERDEN EBÛ SAÎD-İ HUDRÎ HADÎSİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki: Cenâze (tabuta) konulup erkekler omuzlarına yüklendiklerinde o cenâze iyi bir kişi ise: Beni (sevâbıma) ulaştırınız, der. Eğer o cenâze kötü bir kişi ise: Eyvâh! Bu cenâze ile nereye gidiyorsunuz? diye feryâd eder. Cenâzenin bu sayhasını (gâfil) insandan başka her mevcûd işitir. İnsan da bunu duysa derhal bayılır.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Baslik :
CENÂZENİN ÖNÜNDE KOKULAR YAKARAK TA`KÎB EDİLMESİ MENHÎDİR
Hadis :
Nebî aleyhi`s-selâm`ın şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Cenâzeyi (i`tidâl ile) everek naklediniz. Eğer bu ölü iyi bir kişi ise bu bir hayırdır. Onu (bir an evvel kabirdeki) hayır ve sevâbına ulaştırmış olursunuz. Eğer bu cenâze iyi bir kişi değilse, bu da bir şerdir. (Bir an evvel) omuzlarınızdan atmış bulunursunuz.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
CENÂZE TEŞYÎİNİN FAZÎLETİ HAKKINDA İBN-İ ÖMER İLE EBÛ HÜREYRE`NİN İHTİLÂFLARI VE HAZRET-İ ÂİŞE`NİN HAKEMLİĞİ
Hadis :
(Nâfi` tarîkı ile) şöyle rivâyet edilmiştir: (Nâfi` demiştir ki:) İbn-i Ömer`e: - Ebû Hüreyre, cenâzeye uya (rak kabre kadar gide)n kimse için bir kırat (ecir) vardır, diyor, (Siz ne dersiniz?) denilmişti. İbn-i Ömer: - (Artık) Ebû Hüreyre de bize (hadîs rivâyet etmekte) çok oldu, diye cevâb vermişti. Fakat Âişe radiya`llâhu anhâ Ebû Hüreyre`yi tasdîk ederek: - Ebû Hüreyre`nin dediğini ben de Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işittim, demesi üzerine Abdullâh İbn-i Ömer: - Allâh`ın bir çok ihsanlarını almakta kusûr ettik (desen a) buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
KABİRLERİ MESCİD İTTİHÂZININ NEHYİNE DÂİR HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle nakledilmiştir: Nebî aleyhi`s-selâm âhirete rıhlet eylediği hastalığında: "Allah yehûd ve nasârâyı rahmetinden uzak kılsın!. Bunlar peygamberlerinin kabirlerini birer mescid edindiler" buyurmuştur. (Hazret-i) Âişe: "Böyle bir endîşe olmasaydı (Ashâb-ı Kirâm) Resûlullâh`ın kabrini açık bırakırlardı. Lâkin ben mescîd ittihâz edilmesinden korkarım" demiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
CENÂZE NAMAZINDA İMAM MEYYİTE KARŞI NE VAZİYETTE DURMALIDIR?
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: İbn-i Cündeb demiştir ki: Loğusalığından dolayı vefât eden (Ensâr`dan Ümm-i Kâ`b adlı) bir kadına Resûlullâh`ın arkasında namaz kıldım. Resûl aleyhi`s-selâm cenâzenin (tam) ortası hizâsına doğru durmuştu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
CENÂZE NAMAZINDA FÂHİTA KIRÂETİ HAKKINDA İBN-İ ABBAS HADÎSİ
Hadis :
Cenâzeye namaz kıldığı ve (nemezde cehren) Kur`ân-ı Kerîm`in Fatîha (sûre) sini okuyup (sonra da) bilsinler ki, Fâtiha okunması sünnettir, dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
KABİR SUÂLİ HAKKINDA ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: (Mü`min) kul, kabrine konulup onun ashâb ve yârânı geri dönüp gittiklerinde -ki meyyit, bunlar yürürken ayakkablarının sesini bile muhakkak işitir- ona (Münker ve Nekîr adlı) iki melek gelir. Bunlar meyyiti oturturlar. Ve ona: - Hâ! Şu Muhammed -salla`llâhu aleyhi ve sellem- denilen kimse hakkında (ki kanâatin nedir?) Ne dersin? diye sorarlar. O mü`min de: - Samîmî bildiğim ve size de bildirmek istediğim şudur ki, Muhammed salla`llâhu aleyhi ve sellem Allâh`ın kulu, ve Allâh`ın Resûlü`dür, diye cevab verir. Bunun üzerine melekler tarafından: - Ey mü`min! Cehennem`deki yerine bak, Allâhu Teâlâ bu azâb yerini senin için Cennet`ten (yüce) bir makâma tebdîl eyledi, denilir. Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem: "O mü`min, Cehennem ve Cennet`teki iki makâmını birden görür" buyurmuştur. Fakat kâfir veyâhud münâfık olan meyyit (meleklerin bu suâline karşı): - Muhammed hakkında birşey bilmiyorum. Halkın ona (peygamber) dedikleri bir sözü (işitir), ben de halka uyup söylerdim, diye cevâb verir. Bu iki melek tarafından bu kâfir veya münâfıka: - Hay sen anlamaz ve uymaz olaydın! denilir, sonra bu kâfir veya münâfıkın iki kulağı arasına demirden bir topuzla vurulur. O topuzu yiyince kâfir veyâ münâfık şiddetli sayha ile bir bağırır ki, bu feryâdı ins ve cinden başka bu ölüye yakın olan herşey işitir.
Sıra :