Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Habbâb b. el-Erett
Habbâb b. el-Erett - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN ÖĞLEN VE İKİNDİ NAMAZLARINDA KUR`ÂN OKUDUĞUNA DÂİR HABBÂB HADÎSİ
Hadis :
(Sened-i muttasıl ile) rivâyet olunduğuna göre ravi`ye "Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem öğlen ile ikindi namazlarında (Kur`ân) okur muydu?" diye sorulmuş. "Evet" demiş. "Ya bunu nereden anlardınız?" diye sorulunca da: "Lihye(-i mübâreke) sinin oynamasından" cevâbını vermiş.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
MUS`AB İBN-İ UMEYR HAZRETLERİNİN SÛRET-İ DEFNİ HAKKINDA HABBÂB HADÎSİ. VE ULVÎ BİR VASF-I MÜMEYYİZİ
Hadis :
Habbâb Hazretleri demiştir ki: Biz, (dünyâ için değil) rızâ-yı Bârî kasdederek, Nebî RS ile (Medîne`ye) hicret ettik. Artık ecr ü mükâfâtımız (va`d-i ilâhî muktezâsı) Cenâb-ı Hakk`a (şer`an) vâcib oldu. Yoldaşlarımızdan bu ecr ü ni`metten hiç bir şey tatmadan âhirete gidenler vardır ki, "Mus`âb İbn-i Ümeyr" bunlardan birisidir. Dostlarımızdan, kendilerine hicret semeresi ulaşan ve bu meyveyi devşirenler de vardır. Mus`âb, Uhud günü şehîd olmuştu da biz onu saracak bir kefen bulamamıştık. Yalnız şehîdin bir kaftanını bulmuştuk ve bu (azîz) şehîdi ona sarmağa çalışmıştık. Başını bürürken ayakları açılıyordu. Ayaklarını kapatırken başı açığa çıkıyordu. (Bu yoksulluk karşısında) Nebî RS bize şehîdin başını örtmemizi ve ayaklarının üstüne de "izhir" (denilen kokulu ottan) koymaklığımızı emreyledi.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
NAZM-I ŞERÎFİNİN BÂİS-İ NÜZÛLÜ OLAN HABBÂB`IN BU HUSÛSA DÂİR BİR RİVÂYETİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Câhiliyet (devrin) de ben Kılınccı idim. Benim Âs İbn-i Vâil uhdesinde alacağım vardı da buna alacağımı tahsîle geldim. Bu herif bana: - Sen Muhammed`e küfretmedikçe sana borcumu vermem, di(ye küfret) ti. Ben de: - Muhammed (salla`llahu aleyhi ve sellem) e Allah senin canını alıp sonra ba`s olunmadıkça ben küfretmem, diye karşıladım. Bu def`a da herif: - (Öyle ise) ölüp, ba`s olup (öbir âlemde) bana mal ve oğul, kız verilinceye kadar beni bırak da sana borcumu orada vereyim? di(ye istihzâ et) ti. Bunu müteâkib: - (Habîbim!) Şu küfredip de: bana elbette (Cennet`te) mal, oğul, kız verilir, diyen herifi gördün a?. Bu (habis) (levh-i mahfûza bakıp) gaybe muttali` mi olmuş, yoksa Rahmân (olan Allah) yanında bir ahd mı almıştır?. (Meâlindeki âyet-i kerîme) nâzil oldu.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
İSLÂM`IN İLK GÜNLERİNDE RESÛL-İ EKREM`İN ÇOK GEÇMEDEN İSLÂM ŞEVKET VE KUDRETİNİN CEZÎRETÜ`L-ARAB`A YAYILACAĞINI HABER VERMESİ MU`CİZESİ HAKKINDA HABBÂB İBN-İ ERET HADÎSÎ
Hadis :
Rivâyete göre, şöyle demiştir: (İslâm`ın ilk günlerinde bir gün) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Kâ`be`nin gölgesinde kaftanın yastık ederek dayandığı bir sırada kendisine (Kureyş müşriklerinin işkencelerinden) şikâyet etmiştik: - Yâ Resûla`llah! Bizim için Allah`dan nusrat, (müşriklere galebemizi) dileyemez misin? (Bunların zulmünden) halâsımız için Allah`a duâ edemez misin? demiştik. Resûlullah şöyle buyurdu: - (Ashâbım, sabrediniz!) Sizden önceki ümmetler içinde öyle (mazlûm) kişi bulunmuştur ki, müşrikler tarafından onun için yerde bir çukur kazılır, o (zavallı) kişi o çukura (başı meydanda kalarak) gömülürdü. Sonra bir testere getirilir. Başı üstüne konularak ikiye bölünürdü de (bu işkence) o mü`mini dîninden döndüremezdi. (Bir başkasına da) demir taraklarla etinin altındaki kemiği ve siniri taranı (larak işkence edi)lirdi de işkence o mü`mini dîninden çeviremezdi. Ashâbım! Allah`a yemîn ederim ki, şu İslâm dîni her halde ve muhakkak sûrette kemâle erecektir. Bir derecedeki, bir süvari (yalnız başına) San`a`dan Hadramut`a kadar (selâmetle) gidecek, Allah (Azze ve Celle) den başka hiç bir şeyden korkmıyacaktır. Yâhut (yolcu) koyun sâhibi (ise) koyunu üzerine kurt saldırmasından korkacaktır. Fakat Ashâb`ım acele ediyorsunuz!
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
HABBÂB RADİYA`LLÂHU ANH BİR HASTALIĞINDA: "EĞER RESÛLU`LLÂH ÖLÜM TEMENNÎSİNDEN NEHYETMESEYDİ ÖLÜMÜMÜ TEMENNÎ EDERDİM" DEMİŞTİR
Hadis :
(Kays İbn-i Ebî Hâzim`in) rivâyetine göre, (Kays der ki: Biz, bir hastalığında Habbâb`ı hasta ziyâretine gitmiştik) Habbâb (karnını) yedi yerinden dağlamıştı. Bu ziyâretimizde Habbâb dedi ki: Bize takaddüm (Ve Peygamber zamânında vefât) eden arkadaşlarımız (bizden önce) gittiler. Dünyâ onların (Âhiret saâdetinden) bir şeylerini eksiltmemişti. (Çünkü dünyâda darlık içinde yaşadılar. Bize gelince) şüphesiz biz, (fütûhat sebebiyle) o kadar çok dünyâlığa kavuştuk ki, bugün biz onu topraktan (kâşâneler yapmaktan) başka sarfedecek bir yer bulamıyoruz. Eğer Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem bizi ölüm temennîsinden nehyetmemiş olsaydı muhakkak ben (şu hastalık ıztırâbından dolayı) ölümü temennî ederdim.
Sıra :