Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Ümmü`l-mü`minîn Âişe

Ümmü`l-mü`minîn Âişe - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Baslik :
HAZRET-İ FÂTIMA`YA VEFÂTINI SÖYLEMESİ VE ONUN DA AĞLAMASI
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem sebeb-i vefâtı olan hastalığı sırasında Fâtıma radiya`llahu anhâ`yı yanına çağırdı. Ve ona gizli bir şey söyledi Fâtıma ağladı. Sonra bir daha çağırıp gizli bir şey söyledi. Bu def`a da Fâtıma güldü. Biz bu ağlamanın ve gülmenin sebebini sorduk. Fâtıma: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bana sebeb-i vefâtı olan bu hastalık netîcesinde Hak cânibine alınacağını söyledi. Bunun üzerine ağladım. Sonra ben, hânedânının kendisine ilk ulaşanı (ve Cennetlik kadınların ulusu) olacağımı söyledi. Buna da güldüm, dedi.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN DÜNYÂ Nİ`METİYLE ÂHİRET SAÂADETİ ARASINDA ALLÂHU TEÂLÂ TARAFINDAN MUHAYYER BIRAKILMASINA DÂİR RİV3AYET
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ben Resûlullah`ın: "Hiçbir Peygamber dünyâ (ni`meti) ile âhiret (saâdeti) arasında muhayyer kılınmadıkça vefât etmez" dediğini çok işitirdim. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in de sebeb-i mevti olan hastalığında boğazı kısılıp sesi değişerek ihtizâr hâlî geldiğinde: ... âyetini sonuna kadar okuduğunu işitmiştim. Artık anladım ki Resûlullah da bu iki dilek arasında muhayyer bırakılıyor (da o, âhireti ihtiyâr ediyor).
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN DÜNYÂ Nİ`METİYLE ÂHİRET SAÂADETİ ARASINDA ALLÂHU TEÂLÂ TARAFINDAN MUHAYYER BIRAKILMASINA DÂİR RİV3AYET
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem sıhhatte iken birçok defalar: "Hiçbir Peygamberin rûhu Cennet`teki durağını görmedikçe kabzolunmaz. Sonra (durağına gitmek) arzusuna bırakılır, yâhud muhayyer kılınır" buyurmuştu. Vaktâki hastalanıp rûhu kabzolunmak zamânı gelince (mübârek) başı benim dizimde bulunduğu bir sırada üzerine bir baygınlık geldi. Sonra ayılınca gözü açılıp evin tavanına doğru dikildi. Sonra: Allah`ım, beni Refîk-ı A`lâ zümersine kat! diye duâ buyurdu. Bunun üzerine ben: Artık Resûlullah şimdi bizi ihtiyâr etmiyor, dedim. Ve bildim ki Resûlullah`ın bu temennîsi, sıhhatli zamânında vaktiyle bize söylediği bir haber (in kendisinde tecellîsi) dir.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN HASTALIĞINDA REFÎK-İ A`LÂ`YA İLTİHAK DUÂSI
Hadis :
Gelen rivâyet göre Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem her zaman hastalandığında Muvvize sûrelerini okuyup kendi (elleri) ne üflemek (ve ondan ifâkat için) eliyle vücûdunu sıvamak i`tiyâtında idi. Sebeb-i vefâtı olan hastalığa tutulunca Resûlullah`ın nefes ettiği Muavvize sûreleriyle ben de kendisine nefes etmeğe (ve hastalıktan ifâkat niyetiyle mübârek) eline üfleyip kendi eliyhe vücûdun meshetmeğe başladım.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN HASTALIĞINDA REFÎK-İ A`LÂ`YA İLTİHAK DUÂSI
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem vefât etmezden önce bana arkasnı dayamış bir vaziyette iken kendisine kulak verdim: Allah`ım günahlarımı bağışla bana merhamet et ve beni Refîk-ı A`lâ`ya iriştir, diye duâ ettiğini işittim.
Sıra :
 
Baslik :
PEYGAMBER EFENDİMİZ`İN HAZRET-İ ÂİŞE`NİN SÎNESİNDE VEFÂTI
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in (mübârek) başı benim çenemle göğsüm arasında olduğu halde vefât etti. Bu cihetle ben, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`den sonra hiçbir kimsenin ölümünün şiddetinden asla korkmam.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN SON SÖZÜ -HAZRET-İ MUHAMMED`İN "ALLÂH`IM! BENİ REFÎK-İ A`LÂ CÂMİASINDA KIL!" DUÂSI
Hadis :
Her zaman şöyle söylediği, rivâyet olunmuştur: Allah`ın bana ihsân ettiği ni`metlerinden birisi Resûlullah`ın benim odamda, benim nöbetimde (mübârek başı) benim göğsümün üstü ile gerdanımın arasında olarak vefât etmesidir. Bir de Allah`ın, onun vefâtı sırasında benim tükürüğümle onun tükürüğünü bir arada birleştirmesidir (Şöyle ki: kardeşim) Abdurrahmân elinde bir misvâkle odaya girmişti. Ben de Resûlullah`ı (göğsüme yan) dayamıştım. Onun misvâke dikkatle baktığını gördüm. Misvâki çok sevdiğini bildiğim için: Size misvâki alayım mı? diye sordum. Başı ile: Evet, diye işâret etti. Ben de misvâki yumuşatıp verince ağzında yürütüp fırçaladı. Bir de Resûlullah`ın yanında sahtiyandan ufak bir su kabı, içinde su ile berâber dururdu. Ara sıra iki elini bu kaba batırıyor ve ıslanan elleriyle yüzün sıvayor ve: Lâilâhe illâ`llah! Ölümün ne şiddetleri, sademeleri var, diyordu. Sonra elini kaldırdı. Tâ rûhu alınıncaya kadar: Allah`ım beni Refîk-i A`lâ câmiasında kıl, duâsına devâm etti. Ve bu duâ ile Hatemü`l-Enbiyâ`nın (mu`cizeler ihzâr eden mübârek) eli düştü.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛLULLÂH`IN HASTALIĞI HUMMÂ İDİ
Hadis :
Şöyle rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (baygın bir halde) hasta iken (ağzına) ilâç koymuştuk. O da bize: İlâç vermeyiniz, diye işâret etmeğe başlamıştı. Biz (Resûlullah`ın imtinâı) hastalar ilaçtan hoşlanmadığı içindir, dedik (ve ilâç vermeğe devâm ettik). Fakat ayılınca: Ben sizi ilâç vermekten men`etmedim mi? diye itâb etti. Biz yine: Hasta ilâçtan hoşlanmaz (onun için tekdîr ediyor) dedik. (Yine ilâç vermeğe devâm etmek istedik). Bunun üzerine Resûlullah: "Ev içinde bulunan herkes istisnâsız bu ilâçtan alacaktır. İşte ben ona bakıyorum. Yalnız Abbâs başka. Çünkü o, beni ilâçlamakta sizinle bulunmadı!" buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
PEYGAMBERİMİZİN ALTMIŞ ÜÇ YAŞINDA VEFÂTI RİVÂYETİ
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in atmış üç yaşını tamamlayarak vefât ettiği rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
HUMS ÂDETİ VE MÜZDELİFE VAKFESİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Kureyş ile Kureyş dîninde olan (Benî Amr, Sakîf, Huzâa) müşrikleri (câhiliyet devrinde) Müzdelife`de vakfe ederlerdi. Ve bunlara Hums (dinî hamâset) denilirdi. Bunlardan olmıyan Arab hacıları ise Arafat`ta vakfe ederlerdi. İslâm devri hulûl edince Allahu Teâlâ, Peygamber`i salla`llahu aleyhi ve sellem`e Arafat`a gitmesini ve orada vakfe edip sonra oradan dönmesini emretti.
Sıra :