Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Konu :
Baslik :
HANDEK GÜNÜ YARALANAN SA`D İBN-İ MUÂZ (RADİYA`LLÂHU ANH) İN VEFÂTI HAKKINDA HAZRET-İ ÂİŞE RİVÂYETİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Sa`d b. Muâz (radiya`llâhu anh) Handek gününde ekhalinden (ki, şiryân-ı adudîsinden demektir) yaralanmıştı. Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem yakından ıyâdet buyurabilmek için (ona mahsus) bir çadır kurdurdu. Mescitte (ve hemen yanı başında) Benû Gıfâr`dan (bâzı kimselere âit) bir hayme daha vardı. (İşte bu Gıfârîler kendi hallerinde oturup dururken) bir de bakmışlar ki, kendilerine doğru kan akıp geliyor. "Sizin tarafınızdan bize doğru gelen bu (kan) nedir?" dediler. Meğer Sa`d`in yarası akıp dururmuş. İşte (Sa`d) ondan vefât etti.
Sıra :
 
Baslik :
PEYGAMBER (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN HASTA OLAN ÜMMÜ SELEME (RADİYA`LLÂHU ANHÂ) YA HALKIN ARKASINDAN RÂKİBEN BEYT`İ TAVÂF ETMESİNİ TAVSİYE BUYURMASI VE RESÛL-İ EKREM`İN MAKÂM-I İBRÂHÎM`DE NAMAZ
Hadis :
Şöyle demiştir: (Esnâ-yı hacta) hasta olduğumu Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e arzettim. "Halkın arkasından (deveye) binerek tavâf et." buyurdu. (Öylece) tavâf ettim. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem de Beyt (-i Muazzam)`ın tâ yanında namaza durmuş, ... sûresini okuyordu.
Sıra :
 
Baslik :
KARANLIK BİR GECEDE PEYGAMBER (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN YANINDAN AYRILAN İKİ ZÂTIN ÖNLERİNİ ÇERÂĞA BENZER BİR ŞEYİN AYDINLATTIĞINA DÂİR ENES HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Ashâb-ı Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`den iki zât bir karanlık gecede Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in nezdinden önlerinde parıldayan çerâğa benzer iki şey olduğu halde çıktılar. (İki refik) yekdiğerden ayrıldıkları zaman (o çerağlardan) her biri, biriyle berâber ayrıldı. Ve tâ evine gidinceye kadar (yolunu tenvîr etti).
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN, SON HASTALIĞI ESNÂSINDA MESCİD`DE ÎRÂD ETTİĞİ HUTBEDE DÂR-I BEKÂ`YA İNTİKÂLİNİ HABER VERMESİ HAKKINDA RİVÂYETLER;RESÛLULLÂH (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN BU HUTBESİNDE EBÛ BEKR (
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (son hastalığında) hutbeye çıkıp: "Allâhu Teâlâ bir kulunu dünyâ ile kendi nezdinde olan (nevâl-i ukbâ) arasında muhayyer bıraktı. O da Nezd-i İlâhîdekini ihtiyâr etti." buyurdu. (Bu söz üzerine) Ebû Bekr (es-Sıddîk radiya`llâhu anh) ağlamağa başladı. Ben kendi kendime: "Allâhu Teâlâ`nın bir kulu dünyâ ile kendi nezdinde olan (nevâl-i ukbâ) arasında muhayyer bırakmasında, onun da Nezd-i İlâhîdekini ihtiyâr etmesinde ne var ki, bu pîr-i sâl-dîdeyi (böyle) ağlatıyor?" di(ye düşün)düm. (Meğer) o abd (-i muhayyer) Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (kendisi) imiş! (Meğer) Ebû Bekr (es-Sıddîk radiya`llâhu anh) hepimizden a`lem imiş! (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, Ebû Bekr`i ağlar görünce) buyurdu ki: Yâ Ebâ Bekr, ağlama. Sohbet (yâni arkadaşlık) husûsunda da, (bezl-i) mâl husûsunda da nâsın bana en çok vergisi olan Ebû Berk`dir. Ümmetinden birini (kendime) halîl edinedim. Ebû Bekr`i edinirdim. Lâkin İslâm yüzünden (hâsıl) olan uhuvvet ve meveddet (şahsî hulletten efdaldir.) Mescitte Ebû Bekr`in kapısından başka seddedilmedik hiçbir kapı kalmasın.
Sıra :
 
Baslik :
BU HUSUSTA İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem vefâtı ile hitâma eren marazı esnâsında (mübârek) başını bir bez ile bağlamış olduğu halde mescide çıkıp minbere oturdu. (Orada) Allâh`a hamd ü senâ ettikten sonra buyurdu ki: Nâs içinde nefsi ve malı i`tibâriyle benim üzerimde Ebû Bekr b. Ebî Kuhâfe`den ziyâde menn ü atâsı olan hiç yoktur. Nâs içinden bir halîl edineyim, Ebû Bekr`i (kendime) halîl edinirdim. Lâkin İslâm yüzünden olan hullet efdaldir. Ebû Bekr`in kapısından başka bu mescitteki kapıların hepsini tarafımdan seddediniz.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN FETH-İ MEKKE SENESİ BEYT-İ MUAZZAM`DA NAMAZ KILDIĞINA DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (fetih senesi) Mekke`yi teşrîf etti. Osmân b. Talha`yı çağırdı. O da (Beyt-i Muazzam`ın) kapısını açtı. Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem ile berâber Bilâl, Üsâme b. Zeyd ve Osmân b. Talha (radiya`llâhu anhüm) içeriye girdiler. Sonra kapı kilitlendi. (Aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm Efendimiz Hazretleri) orada bir saat (kadar) kaldı. Sonra çıktılar. İbn-i Ömer (radiya`llâhu anhümâ) der ki: (Onların çıktıklarını görünce) hemen koştum. Bilâl`e sordum. "Evet, (içeride) namaz kıldı." dedi. "Neresinde?" dedim. "İki direğin arasında." dedi. İbn-i Ömer der ki: Kaç (rek`at) kıldığını sormak aklıma gelmemiş.
Sıra :
 
Baslik :
SALÂT-I LEYL HAKKINDA İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (bir gün) minberde (hutbe îrâd eder) iken biri: "(Yâ Resûlâ`llâh,) gece(nin nâfile) namazı hakkında ne buyurursun?" diye sordu. "İkişer ikişerdir. (Musallî) Sabah vaktin(in girdiğin)den şüphe ettiği zaman bir tek (rek`at) kılar ki (bu tek rek`at evvelce) kılmış olduklarını tekleştirir." İbn-i Ömer radiya`llâhu anhümâ der ki: "Geceleyin son namazınız` Vitir (yâni tek rek`at) olsun. Çünkü Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem bunu emretmiştir."
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
MESCİDDE UZANIP YATMANIN CEVÂZI HAKKINDA ABDULLÂH İBN-İ ZEYD HADÎSİ
Hadis :
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`i Mescid(-i Şerîf)de sırt üstü yatıp bir ayağını diğeri üzerine attıklarını gördüğü (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunur.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
MESCİDDE KILINAN NAMAZIN FAZÎLETİ HAKKINDA EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: (İnsanın) cemâatle namazı, evinde ve (ahz u i`tâ ettiği) pazarda (yalnızca kıldığı) namazdan yirmi beş derece ziyâde olur. (Çünkü) sizlerden biri, abdeste niyet edip abdestini tamam aldığı ve namazdan başka bir kasdi olmaksızın mescide gittiği zaman tâ mescide girinceye kadar hiçbir adım atmaz ki, Allâhu Teâlâ o adımından dolayı onu bir derece (daha) yükseltmesin ve bir günâhını eksiltmesin. Mescide girince de mescit onu alıkoydukça (yâni orada kaldıkça) hep namazda (imiş gibi sevâba nâil) olur. Ve namaz kıldığı yerden ayrılmadığı ve kendisinden (kimseye ezâ sâdır ya) hades vâkı` olmadığı müddetce (yanındaki) melekler: "İlâhî, buna mağfiret et. İlâhî, buna rahmetini râlgân eyle." diyerek ona duâ ve istiğfâr ederler.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN "MÜ`MİN İLE MÜ`MİN DUVAR GİBİDİR. BİRBİRLERİNİ SIMSIKI TUTARLAR" HADÎSİ
Hadis :
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "Mü`min ile mü`min (yekdiğere karşı) duvar(ın eczâsı) gibidir. Biribirini sımsıkı tutarlar." buyurduğu ve (bunu) söylerken (mübârek) parmaklarını teşbîk et(tiği, yâni parmaklarını biribirine geçirip kilitle)diği (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor.
Sıra :