Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Ömer b. el-Hattâb
Ömer b. el-Hattâb - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN VEDÂ` HACCINDA ÖMRE İLE HACCA BİRLİKTE NİYET ETTİĞİNE DÂİR HAZRET-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in "Vâdi`l-Akîk" de şöyle buyurduğunu işittim, dediği rivâyet edilmiştir: Bana Rabbim tarafından (sefâretle) gelen Cibrîl, bu gece de geldi. Ve: "Bu mübârek vâdîde namaz kıl! Ve ömre içinde hacca niyet ettim, de" dedi.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
HAZRET-İ ÖMER`İN HACER-İ ESVED`İ İSTİLÂMINDAN GÂYE-İ ŞERÎATİ BİLDİREN BİR SÖZÜ
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Müşârün-ileyh Hazretleri bir haccında Hacer-i Esved`e yaklaşıp (dudaklarını koyarak) takbîl etmiş ve: "Çok iyi bilirim ki, sen zararı ve menfaati olmayan bir taş parçasısın! Eğer Resûlullâh salla`llahu aleyhi ve sellem`in seni takbîl ettiğini görmeseydim aslâ seni takbîl etmezdim" demiştir.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
REMEL HAKKINDA HAZRET-İ ÖMER`DEN GELEN BİR RİVÂYET. VE REMELİN BİR TA`RÎFİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Biz neden bu remele devâm ediyoruz? (Vaktiyle) biz, müşriklere reml ile (kuvvetli) görünmek isterdik. Halbuki Cenâb-ı Hak, onları mahv ü helâk etmiştir. Bundan sonra Hazret-i Ömer: Remel, bir şeydir ki, onu Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem işlemiştir. Biz, Peygamber`in bu sünnetini terk etmeği sevmeyiz, demiştir.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
CÂHİLİYYET DEVRİNDE VE DEVR-İ İSLÂM`DA MÜZDELİFE DÖNÜŞLERİNE DÂİR HAZRET-İ ÖMER RİVÂYETİ
Hadis :
(Amr İbn-i Meymûn) der ki: Hazret-i Ömer sabah namazını Müzdelife`de kıldı. Sonra (Meş`arü`l-Haram`da) vakfe etti de dedi ki: müşrikler, güneş doğmadıkça Müzdelife`den Minâ`ya dönmezlerdi. Ve: "Ey Sebîr (dağı, güneşin zıyâsiyle) yıldıra (da biz, Minâ`ya gidelim)" derlerdi. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Kureyş müşriklerine muhâlefet edip güneş doğmazdan evvel, (alaca karanlıkta) Müzdelife`den (Minâ`ya) döndü.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
İ`TİKÂFIN MESCİDE HAS OLDUĞUNA DÂİR HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Hadis :
Rivâyet edildiğine göre Ömer, (Ci`râne`de) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`den: - (Yâ Resûla`llah)! Mescid-i Haram`da bir gece i`tikâf etmeği câhiliyet (zamânın) da nezretmiştim; (ne buyurulur?) diye sormuş. Resûlullah: - Nezrini îfâ et! buyurmuştur.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
MECLİS-İ AKİDDE TEKÂBUZA DÂİR HAZRET-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [Altunu altun ile bey`-ü tebdîl ribâdır. Meğer ki (tarafeynden biri diğerine:) ha al!, (o da öbirisine:) ha ver! diye (rek yeden bi-yed peşin verip almış olalar). Buğdayı buğdayla tebdil de ribâdır. Meğer ki (tarafeyn yekdiğerine:) ha al, ha ver! diye (rek tekabüzle peşin ola). Hurmayı hurma ile bey` de ribâdır. Meğer ki: ha al, ha ver! denile] buyurduğunu haber verdiği rivâyet olunmuştur.
Sıra :
Ravi :
Hadis :
"Eğer müslümanların müstakbel hayâtı, (endîşesi) olmasaydı, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Hayber`i nasıl taksîm ettiyse ben de hiç bir köy fethetmezdim, elbet o (nun toprağı) nı ashâb-ı ganîmet arasında taksîm ederdim" dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
Ravi :
Baslik :
İSLÂM KADINLARININ MÜCÂHİDLERE SU TAŞIDIKLARI
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, bir kere müşârün-ileyh, Medîne kadınlarından birtakım kadınlara bir çok futa dağılmıştı da iyi bir futa arta kalmıştı. Yanında bulunan bâzı kimseler ona: - Yâ Emîre`l-mü`minîn! Şunu da sizin yanınızdaki Resûlullah`ın kızına versene!, demişler, ve onunla Alî`nin kızı Ümm-i Gülsüm`ü (ki, Ömer`in zevcesidir) kasd etmişlerdi. Ömer de: - Bu futaya Ümm-i Salît daha lâyıktır, diye cevâb vermiştir. Ümm-i Salît (Hicret`i müteâkip) Resûlullah`a bîat eden Ensâr kadınlarındandır. (Ömer, bu liyâkatin sebebini de bildirerek): - Çünkü Ümm-i Salît Uhud günü kırbaları yüklenir, bize su taşırdı, (elbîsemizi dikerdi) demiştir.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Baslik :
OK ATMAĞA VE HER DEVRİN HARP ÂLETLERİNİN TA`LÎM EDİLMESİNE DÂİR EBÛ ÜSEYD MÂLİK VE SELEME İBN-İ EKVA` HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Benû Nadîr mallar Allah`ın Resûli`ne Fey` olarak tahsîs buyurduğu şeylerdendir. Müslümanların at sürerek, deveye binerek (harb ile) iktisâb ettiği ganîmetlerden değildir. Bu cihetle, Benû Nadîr malları Resûlullah, salla`llahu aleyhi ve sellem`e mahsûs idi. Resûlullah, âilesinin bir senelik geçimini bundan te`mîn ederdi. Sonra bundan geri kalanı da Allah yolunda gazâ hazırlığı olarak silâha ve ata sarf edilirdi.
Sıra :
Konu :
Ravi :
Baslik :
PEYGAMBERİMİZİN GANÎMET MALINDAN KENDİSİNE İSÂBET EDEN HURMALIKLAR HAKKINDA VERÂSET CÂRÎ OLMADIĞI VE NASIL TASARRUF EDİLECEĞİ HAKKINDA HAZRET-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [Biz (Peygamberler cemiyetinin terikesi) vâris olunmaz; biz ne (mal) bırakırsak sadakadır. (Mülkiyeti Beytülmâl`e âittir) buyurduğu] rivâyet olunmuştur. (Ömer İbn-i Hattâb devamla:) Resûlullah Cenâb-ı Hakk`ın fey` olarak kendisine verdiği maldan âilesinin bir senelik nafakasını ayırıp verirdi. Geri kalanını alır, Allah`ın malı (vakıf) kılar, (müslümanların masâlihine tahsîs eder) di, demiştir. Sonra Ömer İbn-i Hattâb, Sahâbe`den mecliste hazır bulunanlara hitâb ederek: - Gök, yer emriyle duran Allah hakkı için size sorarım! Siz bunu böyle bilir misiniz? dedi. Orada hazır bulunanlar da: - Evet, böyle biliriz! diye tasdîk ettiler. Mecliste de Alî, Abbâs, Osman, Abdurrahmân İbn-i Avf, Zübeyr, Sa`da İbn-i Ebî Vakkas hazır bulunuyorlardı. (Müellif Zebîdî der ki:) Buhârî Sahîh`inde Alî ile Abbâs`ın sözlerini ve münâzaralarını zikretmiş ise de bunları burada nakletmek bizim (Sahîh-i Buhârî`yi ihtisâr için iltizâm ettiğimiz) şartımız cümlesinden değildir.
Sıra :