Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

BED`ÜL-HALK BAHSİ

Sahih Buhari eserindeki BED`ÜL-HALK BAHSİ fasılı ile ilgili konular ve hadisler

Baslik :
PEYGAMBERİMİZİN NÜBÜVVETİNDEN SONRA KEHÂNET YOKTUR
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre Âişe, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i şöyle derken işitmiştir: Melekler "Anân"e -ki, buluttur- inerler de gökte kazâ ve hükmolunan (istikbâle âit) bâzı şeyleri (kendi aralarında) görüşürler. Bu sırada şeytanlar (bu havâdisi) kulak hırsızlığı yaparlar. (İşittiklerini de) kâhinlere gizlice ulaştırırlar. Bu haberlerle berâber yüz (lerce) yalan da kendiliklerinden uydururlar.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
CUMA NAMAZIYLA İLGİLİ EBÛ HÜREYRE HADİSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Cum`a günü olunca mescidin kapılarından her kapıda melekler bulunur. Onlar mescide ilk gelenleri birinci, (ikinci, üçüncü gelenleri sırasına göre) yazarlar. Hatip minbere oturunca sahîfeleri dürerler ve saflar arasına gelerek hutbeyi dinlerler.
Sıra :
 
Baslik :
PEYGAMBERİMİZİN ŞÂİRİ HASSÂN İBN-İ SÂBİT`İN MÜŞRİKLERİ HİCVİ. HASSÂN`IN ŞİİRLERİNİ MESCİDDE KURULAN KÜRSÜ ÜZERİNE ÎRÂDI
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in Hassân (İbn-i Sâbit)`e: Sen de müşrikleri hicv-ü zemmet, yâhud onların hicivlerine mukabelede bulun, Cibrîl de seninle berâberdir, buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
HAZRET-İ ÂİŞE`YE CİBRÎL`İN SELÂMI
Hadis :
Rivâyete göre, bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ona: - Yâ Âişe! Şu (yanımdaki) Cibrîl`dir, sana selâm ediyor, buyurmuş, Âişe de: - Selâm ve Allah`ın rahmeti ve bereketleri onun üzerine olsun! (diye karşılamış, ve) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`i kasdederek: benim görmediğim (Cibrîl)`i sen görüyorsun! demiştir.
Sıra :
 
Baslik :
KUR`ÂN-I KERÎM`İN YEDİ LÛGAT VE LEHCE ÜZERİNE NÂZİL OLDUĞU
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Cibrîl`e: - Ey Cibrîl, sen bizi şu ziyâretinden daha çok ziyâret etmez misin? demiş (ve daha sık gelmesini temennî etmiş) ti. İbn-i Abbâs der ki: bunun üzerine: [Biz melekler ancak Rabbının emriyle ineriz. Bizim (şimdi) önümüzde (olacak) ve arkamızda (olmuş bitmiş) ve bunların arasında (olmakta) bulunan bütün şuûnât, Allah`ın emir ve irâdesine tâbi`dir. Bununla berâber Rabb`ın seni unutur değildir] (meâlindeki âyet) nâzil oldu.
Sıra :
 
Baslik :
KUR`ÂN-I KERÎM`İN YEDİ LÛGAT VE LEHCE ÜZERİNE NÂZİL OLDUĞU
Hadis :
Rivâyete göre Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Bana Cibrîl Kur`ân`ı, bir okunuş üzerine okuttu. Ben de durmadan bunun artması (ve Arabın bundan başka okuyuşlariyle de okunmasını) isterdim. Tâ yedi türlü okunuşa erişinceye kadar bu dileğimde ısrâr ettim. (Her talebim Allah tarafından is`âf olundu).
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
BU LEHCELERDEN ÖRNEKLER
Hadis :
"Ben, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in minber üzerinde (ehl-i Cehennemin Cehennem muhâfızına:) yâ Mâli! (Rabb`ın hakkımızdaki hükmünü versin!) diye nidâ ettiklerini (bildiren âyeti) okuduğunu işittim" dediği rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`Nİ TÂİF SEFERİ VE KARŞILAŞTIĞI GÜÇLÜKLER
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem eşi Âişe radiya`llahu anhâ`dan rivâyet olunduğuna göre, Âişe (bir kere) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e: - (Yâ Resûla`llah) sana Uhud (gazâsı) gününden daha şiddetli olan bir gün irişti mi? diye sormuş, Resûlullah: - Yâ Âişe! Kavmin (Kureyş) den gelen birçok zorluklarla karşılaştım. Fakat onlardan Akabe günü karşılaştığım müşkül vaziyet hepsinden zorlu idi: ben (Kureyş`ten gördüğüm ezâ üzerine Tâif`e gidip) hayâtımın sıyânetini Abd-i Külâl`ın oğlu İbn-i Abd-i Yâlîl`e teklîf ettiğim zaman dileğime cevap vermemişti. Ben de kederli ve mütehayyir bir halde yzümün doğrusuna (Mekke`ye) dönmüştüm. Bu hayretim "Karn-i Seâlib" mevkiine kadar devâm etti. Burada başımı kaldırıp (semâya) baktığımda bir bulut beni gölgelendirmekte olduğunu gördüm. Buluta (dikkatle) baktığımda bunun içinde Cibrîl bulunduğunu gördüm. Şimdi Cibrîl bana: - (Yâ Muhammed!) Allah, kavminin senin hakındaki dediklerini muhakkak işitti. Seni sıyâneti esirgediklerine de vâkıf oldu. Allah sana şu dağlar Meleğini gönderdi (emrine müheyyâdır), kavmin hakkında ne dilersen ona emredebilirsin!, dedi. Bunun üzerine de dağlar (emrine müsahhar olan) Melek seslenip selâm verdi. Sonra: - Yâ Muhammed! dedi, Cibrîl`in söylediği bir hakîkattır: sen ne dilersen emrine hazırım; eğer (Ebû Kubays ile Kayakan denilen) şu iki yalçın dağın Mekkeliler üzerine (çökerek) birbirine kavuşmasını (ve müşrikleri tamâmiyle ezmesini) istersen (onu da emret!) dedi. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem de: - (Hayır, ben onu istemem) ben isterim ki, Allah bu müşriklerin sulbünden yalnız Allah`a ibâdet eden ve Allah`a hiç bir şey`i şerik kılmayan (müvahhid) bir nesil meydana çıkarsın! dedi.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛLULLÂH`IN CİBRÎL`İ İKİ KERE KENDİ SÛRET VE HİLKATİNDE GÖRÜŞÜ
Hadis :
Rivâyete göre, Azîz ve Celîl olan Allah`ın: "Allah; kulu (Muhammed)`e vahyettiğini vahyetti" kavl-i şerîfi (nin tefsîri) nde İbn-i Mes`ûd Resûlullah Cibrîl`i altı yüz kanatlı olarak gördü, demiştir.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛLULLÂH`IN CİBRÎL`İ İKİ KERE KENDİ SÛRET VE HİLKATİNDE GÖRÜŞÜ
Hadis :
Rivâyete göre Allahu Teâlâ`nın: "And olsun ki, Allah`ın bu (azîz) kulu, Rabb`ının âyetlerinden en büyüğünü gördü" kavl-i şerîfinin tefsîrinde İbn-i Mes`ûd: Resûlullah semânın etrâfını yeşil bir kumaş (hâlinde Cibrîl`in kanadı kaplamış) gördü, demiştir.
Sıra :