Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Fasil :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN VEDÂ` HACCINDA ÖMRE İLE HACCA BİRLİKTE NİYET ETTİĞİNE DÂİR HAZRET-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (Medîne`den çıkarken Zü`l-Huleyfe mescidi yanındaki) Şecere yolunu tâkib ederek çıkmak mu`tâdı idi. Medîne`ye de (Zü`l-Huleyfe mescidinden daha aşağıda ve Medîne`ye daha yakın bulunan) Müarres tarîkıyle girerdi. Yine Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in Mekke`ye giderken Şecere mescidinde namaz kılmak, Mekke`den avdetinde ve vâdînin ortasındaki Zü`l-Huleyfe`de namaz kılmak ve sabaha kadar burada gecele(yerek sabahleyin Medîne`ye teveccüh et)mek âdeti idi.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN VEDÂ` HACCINDA ÖMRE İLE HACCA BİRLİKTE NİYET ETTİĞİNE DÂİR HAZRET-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in "Vâdi`l-Akîk" de şöyle buyurduğunu işittim, dediği rivâyet edilmiştir: Bana Rabbim tarafından (sefâretle) gelen Cibrîl, bu gece de geldi. Ve: "Bu mübârek vâdîde namaz kıl! Ve ömre içinde hacca niyet ettim, de" dedi.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN VEDÂ` HACCINDA ÖMRE İLE HACCA BİRLİKTE NİYET ETTİĞİNE DÂİR HAZRET-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (Vedâ Haccı`nda) Vâdi`l-Akîk`ın ortasındaki Zü`l-Huleyfe`de gecelemek üzere devesinden indiği görüldü. (Ashâb-ı Kirâm tarafından) kendilerine: (Ey Risâlet nûru!) Sen, mübârek bir vâdîde bulunuyorsun, (hürmetlere lâyıksın!) denildi.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
İHRAMLI İKEN KOKU İSTİ`MÂLİ HAKKINDA YA`LÂ İBN-İ ÜMEYYE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: Ya`lâ, Ömer İbn-i Hattâb radiya`llâhu anh`e, Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`e vahiy geldiği sırada Resûl-i Ekrem`i bana gösteriniz! de (ye ricâ etmiş) di. Ya`lâ İbn-i Ümeyye diyor ki: - Bir kerre Resûl-i Ekrem, Ashâbından bir cemâat yanında bulunarak (Mekke`ye yakın) Ci`râne mevkiinde iken huzûruna birisi çıkageldi. Ve: - Yâ Resûlu`llâh! Güzel koku sürünmüş olarak Ömre için ihrâma giren bir kimse hakkında ne buyurursunuz? diye sordu. Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem bir müddet sükût etti. Sonra kendisine vahiy gelmişti. Ömer radiya`llâhu anh Ya`lâ`ya işâret etti. Ya`lâ da geldi. (O sırada) Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in üzerinde bir örtü, kendisini bürümüştü. Ya`lâ başını bu örtünün içine soktu. Ve Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i (vahyin şiddetli ağırlığından) yüzü kızarmış bir halde gördü. Resûl-i Ekrem, nâimin mütereddid nefesi gibi teneffüs ediyordu. Sonra Resûl-i Ekrem`den (tedrîcen) bu hal sıyrıldı. Ve: - Hani ömreden suâl eden kimse nerede, buyurdu. Bunun üzerine (Huzûr-ı Saâdet`e) birisi getirildi. Aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm: - Bedenine ve sevbine bulaşan kokuyu üç kere yıka, üzerindeki cübbeyi çıkar, (bu ihrâmı gey), haccında îfâ ettiğin ef`âl-i hac gibi ömrende de işle! buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
BU HUSÛSTA HAZRET-İ ÂİŞE`NİN DE BİR HADÎSİ
Hadis :
[Ben Resûlullâh`ı ihrâma girmek istediğinde ihrâm için, (bir de) ihrâmı çıkardığı (nda mehâzîr-i ihramdan tecerrüd) için kokuladım] dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Baslik :
TELBÎD VE TEHLÎL-İ NEBEVÎYE DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (zamklı bir madde ile) başının saçlarını toplamış olduğu halde yüksek sesle telbiye ettiğini işittim, dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN İHRÂMI HAKKINDA İBN-İ ÖMER`İN DİĞER BİR HADÎSİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem Mescidden başka bir yerde telbiye etmemiştir, ancak Zü`l-Huleyfe mescidinde telbiye buyurmuştur, dediği rivâyet edilmiştir.
Sıra :
 
Fasil :
Konu :
Baslik :
ARAFAT`TAN MÜZDELİFE`YE KADAR ÜSÂME`NİN, MÜZDELİFE`DEN DE MİNÂ`YA KADAR FÂZIL İBN-İ ABBÂS`IN RESÛL-İ EKREM`E DEVE ÜZERİNDE REDİF OLDUKLARINA DÂİR İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: Üsâme İbn-i Zeyd Arafât`tan Müzdefile`ye kadar Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in redîfi idi. Sonra aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm Müzdefile`den "Minâ" ya gelinceye kadar da Fadl İbn-i Abbâs`ı irdâf etmişti. Bunların her ikisi de Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in "Cemretü`l-Akabe"yi remyedene kadar Telbiyeye devâm buyurduğunu haber vermişlerdir.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
MENÂSİK HAKKINDA İBN-İ ABBÂS`IN CEMİYETLİ BİR HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Resûlullah salla`llâhu aleyhi ve sellem (Haccetü`l-Vedâ` için) gerek zât-i şerifleri, gerek Ashâbı saçlarını taradıkları, güzel kokular süründükleri, (en güzel) izâr ve ridâlarını geydikleri halde Medîne`den (öğle ile ikinde arasında) çıkmışlardı. Resûl-i Ekrem geyilmesi mu`tâd olan izâr ve ridâ nev`inden hiç bir şey`i geymekten kimseyi men` etmedi. Yalnız (kokusu ve rengi) vücûde bulaşacak derece za`feranlı libâsın geyilmesini istemiyordu. (Bu muhteşem hac mevkibi) gündüzün Zü`l-Huleyfe`ye vardı. (Öğle namazını orada kıldı. Ve Zü`l-Huleyfe`de geceledi. Sabahleyin) râhilesine bindi. "Beydâ`" dağına yükselince Resûl-i Ekrem ve Ashâb`ı ihlâl ve telbiye eylediler. Resûl-i Ekrem kurbanlık devesini (boynuna iki nal parçası takarak) kılâdeledi. (Hörgücünün sağ safhasını kanatarak nişanladı). Bu ihlâl ve taklid keyfiyetleri Zilka `de`den beş gün kala (ayın yirmi beşinde) olmuştur. Nihâyet Zilhicce`nin dördüncü günü Resûl-i Ekrem Mekke`ye vardı. Beyt`i tavâf ve Safâ ile Merve arasında sa`yetti. Kurbanlık develerine nişan taktığı için de artık o kurbanlar Bedene olmuş ve bu sebeble Resûl-i Ekrem ihramdan çıkmamıştı. Tavâf ve sa`yden sonra Resûl-i Ekrem Mekke`nin üstündeki "Hacun" mevkiine nâzil oldu. Resûl-i Ekrem hacca niyet ederek ihramlanmıştı. Kâ`be`yi tavâf ettikten sonar Arafât`dan ininceye kadar Kâ`be`ye bir daha yaklaşmamıştır. Resûl-i Ekrem Ashâbına da Beyt`i tavâf ve Safâ ile Merve arasında sa`yetmelerini, sonra saçlarını kestirip ihramdan çıkmalarını emreyledi. Bu emr-i Nebevî kendisiyle berâber kılâdelenmiş kurbanı bulunmayan hacılar hakkında idi. Böyle bir kimse ihramdan çıkmakla berâber yanında zevcesi varsa onunla cinsî münâsebeti, güzel koku sürünmesi, (mu`tâd olan) elbîsesini geymesi halâl olur.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN TELBİYESİ HAKKINDA ABDULLÂH İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Resûl-i Ekrem`in telbiyesi şöyle olduğu rivâyet edilmiştir: Lebbeyke Allâhümıne Lebbey, Lebbeyke, lâ şerîke lek, Lebbeyke inne`l-hamde ve`n-ni`mete lek, ve`l-mülke lâ şerîke lek = Yâ Rab! Da`vetine kirâren icâbet ettim, her emrini îfâ için dîvânına geldim. Rabb`im! Sen`in her da`vetine icâbet borcumdur. Sen`in saltanatında eşin ve ortağın yoktur. Allâh`ım! Bütün varlığımla Sana yöneldim, ham Sen`indir, ni`met Sen`indir, mülk de Sen`indir, bütün bunlarda eşin ve ortağın yoktur.
Sıra :