Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Ubâde b. es-Sâmit
Ubâde b. es-Sâmit - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Ravi :
Baslik :
AKABE-İ ÛLÂ (BİRİNCİ AKABE) BÎATI;RESÛLULLÂH (S.A. VE S.), ASHÂBINA, YAPABİLECEKLERİ AMELLERİ EMREDERDİ
Hadis :
(Akabe-i ûlâ gecesinde bîat eden ve on iki nakîbin biri bulunan) Ubâde b. es-Sâmit (el-Ensârî el-Bedrî) radiya`llâhu anh`den: Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, etrâfında Ashâbından bir cemâat mevcûd olduğu halde buyurdu ki: "Allâh`a (ibâdette) hiçbir şeyi şerîk etmemek, sirkat etmemek, zinâ eylememek, evlâdınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız hiçbir yalanla (kimseyi) büthân etmemek, hiçbir (emr-i) ma`rûfda isyân etmemek üzere bana bîat ediniz (yâni benimle ahdediniz.) İçinizden sözünde duran olursa ecri (ve mükâfâtı) Allâh`ın zimmet-i fazl u keremindedir. Bu dediklerimden birini yapıp da ondan dolayı dünyâda düçâr-ı ıkâb olursa bu ıkâb ona keffârettir. Bunlardan birini yapıp da yaptığı fi`li Allâhu Teâlâ setrederse işi Allâh`a kalır: İsterse onu afv, dilerse onu ıkâb eder." Biz de bu şart üzere ona (yâni Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e) bîat ettik.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
KADİR GECESİ`Nİ RAMAZAN`IN YİRMİSİNDEN SONRAKİ GECELERDE ARAMAK
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, Kadir Gecesi`ni haber vermek üzere (Hâne-i Saâdetinden) çıktı. Derken Müslümanlardan iki kişi kavga ettiler. Buyurdular ki: Ben, size Kadir Gecesi`ni haber vermek üzere çıkmıştım. Filân ile filân kavga ettiler de (ona dâir olan bilgi) ref` olundu. İhtimâlki de hakkınzda bu daha hayırlıdır. Artık siz, Kadir Gecesi`ni (yirmiden sonraki) yedinci veya dokuzuncu veya beşinci gecelerde arayınız.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
UBÂDE İBNİ`S-SÂMİT (RADİYA`LLÂHU ANH) DEN RİVÂYET OLUNAN "(NAMAZDA) FÂTİHATÜ`L-KİTÂB`I OKUMAYANIN HİÇ NAMAZI YOK" HADÎSİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "(Namazda) Fâtihatü`l-Kitâb`ı okumayanın hiç namazı yok" buyurdukları (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
TEHECCÜDE KALKARKEN OKUNMASI ME`SÛR OLAN DUÂ HAKKINDA ÜBÂDE İBN-İ SÂMİT RİVÂYETİ
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Her kim geceden (bir kısmında) bir taraftan öbür tarafa dönerek uyanır da müteâkıben: (lâ ilâhe illa`llâhu vahdehu lâ şerîke leh, lehü`l-mülkü ve lehü`l-hamd, ve hüve alâ küllî şey`in kadîr. El-hamdü li`llâh ve sübhâne`llâh, ve lâ ilâhe illâ`llâhu va`llâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh) deyip sonra: (Allâhümme`ğfir lî = Allâh`ım, beni yarlığa!) derse (mağfiret edilir). Yâhut duâ ederse, onun duâsına icâbet edilir. Abdest alıp namaz kılarsa, o da kabûl olunur.
Sıra :
Ravi :
Baslik :
MÂİDE SÛRESİ`NİN 71 VE 72 NCİ ÂYETLERİNDE TESLİS AKÎDESİNİN HAZRET-İ ÎSÂ DİLİYLE REDDİ
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Her kim: [Allah`dan başka ibâdet olunacak hiç bir ma`bûd yoktur, yalnız Allah vardır, şerîki yoktur; Muhammed de muhakkak Allah`ın kulu ve O`nun Resûlüdür. Îsâ da Allah`ın kulu ve Resûlüdür. Ve (tekvînî bir emir ile) Meryem (in rahmin)e bıraktığı bir kelimesidir. Ve (bu sûretle) Allah tarafından (hayat verilen) bir ruhtur. (Bir zî-hayattır). Cennet (in varlığı) haktır (ve gerçektir). Cehennem de haktır (ve gerçektir)] diye diliyle ikrâr ve kalbiyle tasdîk ederse, Allah o kimseyi (Cennet`in sekiz kapısından hangisini isterse oradan) Cennet`e kor. O, kul hangi amelde olursa olsun (ayırd etmez).
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
KÜÇÜK, BÜYÜK KIYÂMET HAKKINDA ÜBÂDE İBN-İ SÂMİT VE HAZRET-İ ÂİŞE HADİSİ
Hadis :
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Her kim Allah`a kavuşub görmeğe muhabbet ederse, Allah da ona kavuşub görmesini sever. Her kim de Allah`a mülâkî olmayı hoşlanmazsa, Allah da ona mülâkî olmayı hoşlanmaz. `Âişe, yâhud Peygamber`in bâzı kadınları: Yâ Resûla`llah! Biz, ölümü hiç hoşlanmayız, demişlerdi. Resûl-i Ekrem kadınlara: Ölüm sizin bildiğiniz gibi değil. Belki şöyledir: Mü`mine ölüm hâli gelince Allah`ın o kulundan hoşnutluğu, Allah`ın ikrâm ve ihsânı müjdelenir. Bu müjde üzerine artık mü`min`e önünde (ölüm gibi) kendisini karşılayacak hallerden sevimli bir şey olamaz. O anda mü`min Allah`a mülâkî olmaya muhabbet eder, Allah da mü`min kuluna mülâkatı sever. Fakat kâfir öyle değildir. Ona ölüm hâli hazır olduğunda Allah`ın azâbı ve ukubeti müjdelenir. O anda kâfire önündeki ölüm gibi, hallerden çirkin bir hal olamaz. Bu sûretle kâfir Allah`a mülâkî olmayı fenâ görür, Allah da ona mülâkî olmayı fenâ görür.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
Bİ`L-İNTİHAB DEVLET NÜFÛZ VE KUDRETİNİ TEMSİL EDEN DEVLET REÎSİNE İTÂAT HAKKINDA UBÂDE İBN-İ SÂMİT HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, şöyle demiştir: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem (Akabe gecesi) biz Ensâr`ı (bî`at için) da`vet etmişti. Biz de bî`at ettik. Übâde der ki: Resûl-i Ekrem Ensâr üzerine bir borç olarak bizden aldığı ahit ve mîsakta şöyle bî`at ettik: Allah`ım ve Resûlü`nün emirlerini dinleyib onlara -hem neş`eli, hem kederli zamânımızda; hem zor, hem kolay hâlimizde- itâ`at etmek ve âmirlerimiz kendi arzularını nefislerimiz üzerine tercîh etseler dahî anlara itâ`at etmek ve nizâ (kıtal) etmemek, meğer ki, emîrin açık bir küfrünü görseniz ki, onun küfrü hakkında yanınızda Allah Kitâbı`ndan kuvvetli delîliniz ola. (Bu sûrette inkâr edersiniz).
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
HAK YOLUNDA KİMSENİN LEVMİNDEN KORKMAMAK HADÎSİ
Hadis :
Biz (Ensâr Hey`eti) Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`e (Akabe mevkiinde) emirlerini dinlemek ve itâ`at etmek üzere bî`at ettik, dediği yukarıda geçti. Buradaki rivâyette de: "Her nerede bulunursak bulunalım, muhakkak orada hakkı yerine getiriceğimize ve hak söyliyeceğimize ve Allah yolunda hiç bir kimsenini levm ve zemminden korkmıyacağımıza söz verdik" sözlerini ziyâde etmiştir.
Sıra :