Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

TERÂVİH NAMAZI

Sahih Buhari eserindeki TERÂVİH NAMAZI fasılı ile ilgili konular ve hadisler

Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN GECE NAMAZ VE UYKU HALLERİ HAKKINDA ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSİ
Hadis :
Hazret-i Enes demiştir ki: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem her aydan (o kadar günlerde) oruç tutmaz idi ki, biz (onu artık) o ayın hiç bir gününde oruç tutmıyacak zanneder idik. (Halbuki sonra o, geri kalan günlerde tamâmen veya kısmen oruç tutardı). Yine Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem her aydan (o kadar günlerde) oruç tutar idi ki, biz onu artık orucu bırakmıyacak zannederdik. (Halbuki sonra o, geri kalan günlerde tamâmen veyâ kısmen iftar eder idi). Yine Resûl aleyhi`s-selâm`ı geceden bir kısmında senin namaz kılar görmek istemen boşa çıkmaz idi. (Muhakkak namaz kılar görürdün). Uyur görmek istemen de boşa çıkmazdı, (muhakkak uyur görürdün).
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
NÂİMİN TEHECCÜDE UYANMAMASI İÇİN ŞEYTANIN FİTNE VE İHTİYÂLİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Resûl-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki: Sizin biriniz (gece) uyuyunca Şeytan onun boyun köküne üç düğüm düğümler. Her düğüm (yerine): "Senin için uzun bir gece vardır, rahat uyu" (diyerek eliyle) vurur. O kimse uyanıp (Kur`ân okuyarak, tesbîh ve tehlîl ederek) Allâh`ı anarsa, bir düğüm çözülür. Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür. Namaz da kılarsa, Şeytânın düğümlerinin hepsi çözülür. Artık o teheccüd sâhibi düğümü çözük ve gönlü hoş ve neş`eli bir halde sabâha dâhil olur. Fakat zikretmez, ve abdest alıp namaz kılmazsa gönlü kirli ve uyuşuk bir halde sabaha girer.
Sıra :
 
Baslik :
TEHECCÜDDEN GAFLET EDENLERİ ZEM VE TAHKÎR HAKKINDA ABDULLÂH İBN-İ MES`ÛD HADÎSİ
Hadis :
Abdullâh demiştir ki: Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in huzûrunda birisi anıldı. Ve bu adam sabâha kadar uykuya dalar, namâza kalkmaz denildi de, Resûlullâh: "Öyle ise bunun kulağına Şeytân işemiştir" buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
GECENİN SÜLÜS-İ ÂHİRİNDE FEYZ-İ HAKKIN DÜNYÂ SEMÂSINA NÜZÛLÜ HAKKINDA EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Gecenin (üçte ikisi geçip de) son sülüsü kaldığında Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ (keyfiyyeti bizce meçhul bir halde) her gece dünyânın semâsına inerek buyurur ki: Hani bana kim duâ eder ki, onun duâsına icâbet edeyim! Benden kim hâcet ister ki, dileğini vereyim! Benden kim mağfiret diler ki, onu mağfiret edeyim!
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN GECE NAMAZININ KEMMİYET VE KEYFİYETİ HAKKINDA ÂİŞE-İ SIDDÎKA RADİYA`LLÂHU ANHÂ`NIN İKİ HADÎSİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in gece namaz (ının keyfiyyet) inden sorulduğu, onun da (şöyle) cevâb verdiği rivâyet edilmiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem gecenin önünde uyurdu. Sonunda da kalkıp namaz kılardı. (Namazdan) sonra da yatağına döner, (girer) di. Ve müezzin ezân okumağa başlayınca (neş`e ile yerinden) sıçrardı. Şâyed kendisince bir ihtiyâç olursa gusül ederdi. Yoksa abdest alır ve (Mescid`e) çıkardı.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN KALB-İ ŞERÎFİ UYKUNUN BİZDEKİ GAFLETENGİZ TE`SÎRİNDEN TAMÂMEN MASÛN İDİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in Ramazan`daki (gece) namaz(ının kemmiyet ve keyfiyyet) inden sorulduğu, onun da (şöyle) cevâb verdiği rivâyet edilmiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ne Ramazan`da, ne de Ramazan`ın gayri (geceler) de on bir rek`at üzerine ziyâde etmiş değildir. Resûl-i Ekrem (ibtidâ) dört (rek`at) kılardı. (Artık) o rek`atlerin güzelliğinden ve uzunluğundan sorma! (O, suâlden ve cevâbdan müstağnîdir). Sonra Resûl-i Ekrem dört (rek`at daha) kılardı. Bunların da güzelliğinden ve uzunluğundan sorma. Sonra üç (rek`at) kılardı. Hazret-i Âişe demiştir ki: Yâ Resûla`llâh! Vitir kılmazdan önce uyur musun? diye sordum. Resûl-i Ekrem: Yâ Âişe! Benim iki gözüm uyur, halbuki kalbim uyumaz, diye cevâb verdi.
Sıra :
 
Baslik :
İBÂDETTE ŞİDDET İHTİYÂRININ KERÂHETİ HAKKINDA ENES İBN-İ MÂLİK RİVÂYETİ
Hadis :
Enes İbn-i Mâlik demiştir ki: Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem (bir kere mescide) girmişti. Girince mescidin iki direği arasına bir ip çekilmiş olduğunu gördü. Bu ip nedir? diye sordu. Ashâb-ı Kirâm: Bu, Zeyneb`in ipidir. Zeyneb, (namazda ayakta durmaktan) yorulunca bu ipe tutunur, dediler. Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Hayır, (ibâdette böyle güçlük ihtiyâr edilmez). Bu ipi çözünüz. Sizin biriniz zinde ve münbesit oldukça namaz (ını ayakta) kılsın. Yorulunca da hemen otursun, (ve namazını oturduğu halde tamamlasın).
Sıra :
 
Baslik :
TEHECCÜD İ`TİYÂDINI TERKETMENİN KERÂHETİ HAKKINDA ABDULLÂH İBN-İ AMR İBN-İ ÂS RİVÂYETİ
Hadis :
İbn-i Amr demiştir ki: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem bana: "Yâ Abda`llâh! Sen, filân kimse gibi olma. O, gece(nin bir kısmın) da namaza kalkardı. Sonra gece namâzını terkeyledi" buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
TEHECCÜDE KALKARKEN OKUNMASI ME`SÛR OLAN DUÂ HAKKINDA ÜBÂDE İBN-İ SÂMİT RİVÂYETİ
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Her kim geceden (bir kısmında) bir taraftan öbür tarafa dönerek uyanır da müteâkıben: (lâ ilâhe illa`llâhu vahdehu lâ şerîke leh, lehü`l-mülkü ve lehü`l-hamd, ve hüve alâ küllî şey`in kadîr. El-hamdü li`llâh ve sübhâne`llâh, ve lâ ilâhe illâ`llâhu va`llâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh) deyip sonra: (Allâhümme`ğfir lî = Allâh`ım, beni yarlığa!) derse (mağfiret edilir). Yâhut duâ ederse, onun duâsına icâbet edilir. Abdest alıp namaz kılarsa, o da kabûl olunur.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
ABDULLÂH İBN-İ REVÂHA`NIN RESÛL-İ EKREM`İN TEHECCÜD HAYÂTINI VE FECİR VAKTİ ASHÂB-I KİRÂM ARASINDA KIRÂÂT-İ KUR`ÂN BUYURULMALARINI TASVÎR EDEN BİR ŞİİRİ
Hadis :
Ebû Hüreyre, (bir kerre dostlarına) menkabeler anlatırken Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i de yâd ederek Resûl-i Ekrem`in, (Abdullâh İbn-i Revâha âtîdeki beyitleri inşâd ettiği sırada hüsn-ü şi`rini takdîr ederek:) Şüphesiz kardeşiniz bâtıl söz söylemez, buyurduğunu haber vermiştir. (Râvî Zührî demiştir ki:) Resûlullâh "kardeşiniz" söziyle İbn-i Revâha radiya`llâhu anh`i kasdetmiştir. (Kasîdenin tercemesi şöyledir:) "Tanyeri ağarıp fecr-i sâdık yükseldiği sırada (ne mutlu ki) Resûlullâh Kur`ân okuyarak aramızda bulunuyor. O, bize dalâletten sonra, hidâyet nûru göstermiştir. Gönüllerimiz O`na, (O`nun nübüvvet ve risâletine) tereddüdsüz inanmıştır. O Nebiyy-i Emîn, her ne ki teblîğ etti ise, muhakkak vâkı`dir. Müşriklere yatakları istiskal ederken, o Nebiyy-i Zî-şân, yanını firâş (-ı saâdet) inden uzaklaştırarak gecelerdi.
Sıra :