Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Ebû Hüreyre
Ebû Hüreyre - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Ravi :
Baslik :
KIYÂMET GÜNÜNDE MÜ`MİNLERİN ALLÂH`I RÜ`YETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: (Bir def`a) öteki, beriki: "Yâ Resûlâllâh, Kıyâmet gününde biz Rabbimizi görecek miyiz?" diye sordular. (Aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm Efendimiz Hazretleri de mukâbeleten): "Ayın on dördüncü gecesi rü`yete mâni` hiçbir bulut yokken Kamer(i görmek husûsun)da şek ve ihtilâf eder misiniz?" diye suâl buyurdu. "Hayır, yâ Resûlâllâh (bunda ihtilâf etmeyiz)" denince tekrar: "Ya, rü`yete mâni` hiçbir bulut yokken Güneş (i görebileceğiniz) de şek ve ihtilâf eder misiniz?" diye suâl buyurdu. (Yine): "Hayır, yâ Resûlâllâh. (Bunda da ihtilâf etmeyiz)" denince buyurdu ki: İşte O`nu siz böyle (açık) göreceksiniz. Kıyâmet gününde nâs haşrolunacak (yâni bir araya toplanacak. Rabbimiz Teâla ve Tekaddes Hazretleri): "Her kim her neye tapıyor idiyse onun ardına düşsün" buyuracak. (Yâhud Hakk`ın emriyle bu sözü diyen diyecek.) Artık kimi Şems`in, kimi Kamer`in, kimi tâğutların ardına düş(üp gid)ecek. Yalnız bu ümmet, içlerinde münâfıkları da olduğu halde (yerinde durup) kalacak. Allah (Tebâreke ve Teâlâ Hazretleri) onlara (evvelce tanıdıklarından başka bir sûrette) gelip: "Ben sizin Rabbinizim" buyuracak. Onlar (Rabb-i Müteallerini o tecellî ile tanımıyacakları için: "Sen`den Allâh`a sığınırız.) Rabbimiz bize gelinceye kadar bizim yerimiz burasıdır. (Yerimizden ayrılmayız). Rabbimiz bize geldiğinde biz O`nu tanırız" diyecekler. Allâhu Azze ve Celle (Hazretleri) onlara (Bu def`a tanıdıkları sûrette) gelip: "Ben Rabbinizim" buyuracak. Onlar da: "(El-Hak) Sen bizim Rabbimizsin" diyecekler. Ve Allâhu Teâlâ(nın) onları da`vet buyur(ması üzerine ona tâbi` ola)cak(lar). Cehennem`in de (tam) ortasına Sırât (yâni köprü) kurulur. Ümmetini (onun üstünden) en evvel geçirecek ben olacağım. O gün Rüsül(-i Kirâm) dan başka hiçbir kimse (hevl ve dehşet dolayısiyle) tekellüm edemez. Rüsül(-i Kirâm)ın da o günkü kelâmı "İlâhî, selâmet ver, selâmet ver" (den ibâret) olacaktır. Cehennem`de sa`dân dikenlerine benzer çengeller vardır. Sa`dân dikenlerini (hiç) görmüşlünüz var mı? -Evet (vardır.)- İşte bu çengeller sa`dân dikenlerine benzer. Ancak şu var ki, ne kadar büyük olduklarını yalnız Allâhu Teâlâ bilir. İşte bunlar nâsı (kötü) amellerinden dolayı kapıp alırlar. Kimi (kötü) ameli dolayısiyle helâk olur. Kimi hardal gibi ezim ezim ezildikten sonra necat bulur. Nihâyet Allâhu Teâlâ ehl-i nârdan her kimlere rahmet buyurmayı dilemişse (onları çıkaracak. Dünyâda iken) Allâh`a ibâdet etmiş olanları çıkarmalarını meleklere emredecek, onlar da onları çıkaracaktır. (Melekler) onları âsâr-ı sücûddan (yâni secde a`zâlarındaki izlerden) tanıyacaklardır. Ve (işte onlar öylece) çıkarılacaklardır. Allâhu Teâlâ eser-i sücûdu ye(yip mahvet)meyi nâr(-ı Cahîm)e harâm kılmıştır. Binâenaleyh Âdem-oğlunun bütününü (Cehennem) ateş(i) yer de yalnız eser-i sücûdu yiyemez. Bunlar ateşten kavrulup kapkara olarak çıkarılacaklar. Üzerlerine Âb-ı hayât dökülecek de seyl uğrağında biten yabânî reyhan tohumları nasıl (çabuk) biterse (yeniden) öylece biteceklerdir. Sonra Allâh(u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri) kulları arasında (hüküm ve) kazâyı hitâma erdirir. (Ancak) Cennet ile Cehennem arasında yüzü ateşe dönük bir kimse kalır ki, o, Cennet`e girecek ehl-i nârın sonuncusu olacaktır. (O kimse): "Yâ Rab, yüzümü (şu) ateşden döndür.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
HER NAMAZDAN SONRA OTUZ ÜÇ KERE TESBÎH, TAHMÎD VE TEKBÎR ALMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`e (Muhâcirîn) fukarâ(sı) gelip dediler ki: (Yâ Resûlâllâh,) servet ve sâmân sâhibleri en yüksek dereceleri (kazanıp ve) naîm-i mukîm (devletine ermek fazîlet ve saâdetin)i alıp gittiler: (Hem) bizim kıldığımız gibi (onlar da) namaz kılıyor, bizim oruç tuttuğumuz gibi (onlar da) oruç tutuyorlar. (Hem de) onların artık malları var da onunla haccediyor, umre yapıyor, cihad ediyor, sadaka veriyorlar. (Aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm Efendimiz) buyurdu ki: Size bir şey haber vereyim mi ki, siz onu yaptığınız takdirde hem (bu husûslarda) sizi geçmiş olanlara yetişesiniz, hem de sizden sonraya kalanlardan hiçbir kimse size yetişemesin? Ve içlerinde bulunduğunuz cemâat içinde en hayırlı (ümmet) siz olasınız? Meğer ki, (onların içinde size tavsiye ettiğim amelin) mislini yapan biri buluna: Her (farz) namazdan sonra otuz üçer kere tesbîh ve tahmîd eder, tekbîr alırsınız. -Râvî der ki: Aramızda ihtilâf çıktı. İçimizden biri: "Otuz üç kere tesbîh, otuz üç kere tahmîd eder, otuz dört kere tekbîr alırız" deyince (sormak için) yanına döndüm. "Her biri otuz üçer oluncaya kadar tesbîh ve tahmîd eder, tekbîr alırsınız" dedi.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
CUM`ANIN FARZİYYETİ VE EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işittim, buyuruyordu ki: Bizler (Ehl-i Kitâb`a nazaran) en sonra gelmişler (ken) Kıyâmet gününde (fazîletce) en başa geçecek olanlarız. Şundan dolayı ki, bizden evvel onlara, (daha sonra bizlere) kitab verildi de Allâh`ın onlara farz buyurduğu gün, bu (cum`a günü) iken onlar ihtilâf çıkar(ıp başka günlere ta`zîm et)diler. Bize ise o güne i`tibâr etmek husûsunda Hak Teâlâ hidâyet verdi. Artık bu babda nâs bizden geri kalmış oludular. Yahûdiler(in ibâdet günü) yarın, Nasârâ (nınki) de öbür gündür.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) buyurdu ki: Her kim cum`a günü cenâbet guslü ile iğtisâl ettikten sonra (ilk saatte Cum`a namazına) giderse bir deve, ikinci saatte giderse bir sığır, üçüncü saatte giderse (sağlam) boynuzlu bir koç, dördüncü saatte giderse bir tavuk, beşinci saatte giderse bir yumurta kurban etmiş gibi (sevâba nâil) olur. İmam (hutbeye) çıkınca da melekler zikri (yâni hutbeyi) dinlemek için (mecliste) hazır bulunurlar.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
MİSVAK HAKKINDAKİ TAVSİYELERİM ÇOK OLDU BUYURULDUĞU HAKKINDA ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Ümmetime -yâhud (diğer rivâyete nazaran) nâsa- meşakkat vermek korkusu olmasaydı kendilerine her namaz kılarken misvak (isti`mâlini) emrederdim.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
MİSVAK HAKKINDAKİ TAVSİYELERİM ÇOK OLDU BUYURULDUĞU HAKKINDA ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) cum`a günü sabah namaz(ının ilk rek`at) ında ... (ikinci rek`atinde de) ... (Sûre-i şerîfelerini) okurlardı.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
İĞTİSÂL HAKKINDA EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
O hadîsi ki -biraz evvel (478) inci olarak geçmişti- Bu (tarikten olan) rivâyette şöyle bir ziyâde (de) vardır: (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz biraz sükût buyurduktan sonra) "Her yedi günde bir gün iğtisâl edip başını ve bütün cesedini yıkamak (Cum`a`ya giden) her (bâliğ) müslüman üzerine (Allâh`ın) bir hakkıdır" buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
EBÛ HÜREYRE`NİN ESNÂ-YI HUTBEDE SÜKÛT HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz): "Cum`a günü imam hutbe (îrâd) ederken arkadaşına (yalnız) dinle desen (yine) lâğvetmiş olursun" buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
CUM`A GÜNÜNDE SÂAT-İ İCÂBET
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (bir gün) Cum`adan bahs buyuruyordu (da): "Onda bir saat vardır ki hiçbir abd-i Müslim, namazda bulunup ve o sâate rast getirip Allâhu Teâlâ`dan bir şey dilemez ki, Allâhu Azze ve Celle ona (dileğini) bahşetmesin" buyurdu. (O sâatin) kısa olduğunu anlatmak için (mübârek) eli ile (ve baş parmağını orta ve adsız parmaklarının iç tarafına basarak) işâret buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
İSTİSKÂDA İSLÂM LEHİNE, KÜFFÂR ALEYHİNE DUÂ-İ NEBEVÎ`YE DÂİR RİVÂYET
Hadis :
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in müstad`afîn-i ehl-i îmân lehine ve Mudar (küffârı) aleyhine duâ-yı Nebevîlerine dâir mervî olan hadîs (ki evvelce 449 uncu olarak) geçmişti. (Buradaki) rivâyetin sonunda (Ebû Hüreyre radiya`llâhu anh) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "Gıfâr`a Allah mağfiret etsin, Eslem ile de barışık gitsin" (diye duâ) buyurduğunu da (ziyâde olarak) söylemiştir.
Sıra :