Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Abdullâh b. Ömer
Abdullâh b. Ömer - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
GÜNEŞ DOĞARKEN VE BATARKEN NAMAZ KILMANIN KERÂHETİNE DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "(Kılacağınız) namaz için şemsin ne tulû` zamânını, ne gurub zamânını taharrî (yâni intihâb) etmeyiniz." buyurdu. -Yine İbn-i Ömer (radiya`llâhu anhümâ) şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Hâcib-i şems göründüğü vakit tâ yükselinceye kadar, hâcib-i şems battığı vakit de tâ gâib oluncaya kadar namazı te`hir ediniz.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
EZÂNIN MEŞRÛİYYETİ HAKKINDA İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle der idi: Müslümanlar (Muhâcir olarak) Medîne`ye geldikleri zaman bir araya toplanıp namaz (vaktin)i gözetlerlerdi. Namaz için nidâ edilmezdi. Bir gün bu husus hakkında konuşuldu. Bâzıları Nasârânın çanı gibi çan kullanılsın, diğer bâzıları da çan olmasın da Yahûdilerin nefîri gibi boru olsun dediler. Ömer (radiya`llâhu anh): "Öyle amma namaza (halkı) çağırmak için niye bir adam göndermiyorsunuz?" dedi. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, bunun üzerine: "Bilâl, (haydi) kalk, namaz için nidâ et (yâni ezân oku)" buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
BİLÂL`İN SAHÛR VAKTİ SONUNDA EZÂN OKUDUĞUNA DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Bilâl, ezânını gece okuyor. İbn-i Ümmi Mektûm ezân okuyuncaya kadar yiyip içiniz. (İbn-i Ömer radiya`llâhu anhümâ, yâhud aradaki râvîleriden biri) der ki: İbn-i Ümmi Mektûm a`mâ bir kimse idi. Kendisine: "Sabah oluyor." denmedikce ezan okumazdı.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
SOĞUK VE YAĞMURLU ZAMANLARDA, BULUNULAN YERDE NAMAZ KILINABİLECEĞİNE DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem seferde iken soğuk, yâhud yağmurlu gecede müezzine ezân okumasını ve ardından da: "Haberiniz olsun, namazlarınızı olduğunuz yerlerde kılınız." diye nidâ etmesini emrederdi.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
CEMÂATLE KILINAN NAMAZIN FAZÎLETİ HAKKINDAKİ RİVÂYETLER
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Cemâatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan yirmi yedi derece efdaldir.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM)İN, NAMAZDA İFTİTAH TEKBÎRİ İLE RÜKÛ` VE SÜCÛDUNA DÂİR İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem namaza başladığında (mübârek) ellerini omuzlarının hizâsına kadar kaldır(ıp tekbîri öyle al)ırdı. Rükû` için tekbîr aldığında ve rükû`dan (mübârek) başını kaldırdığında yine (ellerini) öylece kaldırır ... buyururdu. Sücûd (a vardığın) da (ise) bunu yapmazdı.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
NAMAZLARDA SAĞ AYAĞI DİKİP SOL AYAĞI BÜKMENİN SÜNNET OLDUĞUNA DÂİR ABDULLÂH İBN-İ ÖMER HADÎSİ
Hadis :
(Sened-i muttasıl ile) rivâyet olunmuştur ki, Abdullâh b. Ömer radiya`llâhu anhümâ namazda iken (teşehhüd-i ahîr için) oturduğunda bağdaş kurardı. (Bir gün) oğlunun (da) böyle yaptığını gördü de kendisini bu (oturuşu)ndan nehyetti. Ve: "Namazdaki sünnet ancak sağ ayağını dikip sol ayağını bükmektir" dedi. (Oğlu): "Sen bunu yapıp duruyorsun" deyince: "(Evet, yapıyorum. Çünkü) ayaklarım beni taşıyamıyor" cevâbını verdi.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
"KADINLARINIZ SİZDEN GECELEYİN MESCİDE (GİDİP İBÂDET İÇİN) İZİN İSTEDİKLERİNDE, KENDİLERİNE İZİN VERİNİZ." HADÎSİ
Hadis :
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "Kadınlarınız sizden geceleyin mescide (gidip ibâdet için) izin istediklerinde, kendilerine izin veriniz" buyurduğunu (sened-i muttasıl ile) rivâyet ediyor.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
HAZRET-İ ÖMER`İN «HULLE-İ SİYERA» HAKKINDAKİ RİVÂYETİ
Hadis :
Şöyle demiştir: (bir def`a) Ömer İbnü`l-Hattâb mescidin kapısında (Utarid İbn-i Hâcibe âit satılık) ipekten bir hulle gördü. "Yâ Resûlâ`llâh, (keşki) bunu satın alsan da cum`a gün(ler)i ve huzûr-ı (âlî) ne vefdler geldiği vakitler giysen!" dedi. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Bunu olsa olsa Âhiretten nasîbi olmayan kimse giyer" buyurdu. Sonraları (bir kere) Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e (onun gibi ipek) hulleler geldi ve Ömer İbnü`l-Hattâb (radiya`llâhu anh)a hullelerden birini bahşetti. Ömer (İbnü`l-Hattâb:) "Yâ Resûlâ`llâh, bunu bana verdin. Halbuki Utarid`in hullesi için o buyurduğunu buyurmuştun" di(ye istifsarda bulun)du. Bunun üzerine Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (cevâben): "Bunu ben sana giyesin diye vermedim ki" buyurdu. Ömer (İbnü`l-Hattâb hulleyi alıp) Mekkede (henüz) müşrik olan bir kardeşine verdi.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
İBN-İ ÖMER`DEN MEVRÎ HADÎS-İ ŞERÎFİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işittim, buyurdu ki: Her birerleriniz râî (yâni elinin altında ne varsa onu lâyıkiyle muhâfaza ve sıyânetle mükellef)dir ve her birerleriniz elinin altındakinden mes`uldür. Devlet adamları birer râîdir ve raiyyesinden mes`uldür. İnsan ehl(u ayâl)inin râîsidir ve raiyyesinden mes`uldür. Kadın, kocasının evinin râîsi (yâni muhâfızı)dır. Hizmetkâr efendisine âid malın râîsidir ve elinin altındakinden mes`uldür. -Râvî ki, İbn-i Ömer, yâhud ondan rivâyet eden oğlu Sâlim İbn-i Abdillâh`tır- Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in bir de: "İnsan babasına âid malın râîsidir ve elinin altındakinden mes`uldür" buyurduklarını zannediyorum, der. (Elhâsıl) her birerleriniz râî ve her birerleriniz raiyyesinden mes`uldür.
Sıra :