Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Sahih Buhari eserindeki 1040 nolu hadis
Ravi :
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: (Huneyn seferinde) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e Hevâzin (kabîlesi) meb`usları müslüman olarak geldikleri ve Resûl-i Ekrem`den mallarının ve esirlerinin reddedilmesini istedikleri zaman Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bunlara: - Bana sözün en sevimlisi, en doğrusudur. Şimdi siz iki şıkkın birisini ihtiyâr ediniz: ya esîrinizi, ya malınızı. Ben siz(in vürûdunuz) e intizâr (en üserâ ve ganâimin taksîmine te`hîr) ettim, (gelmediniz!) buyurdu. Ve hakîkaten Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Tâif`ten (Ciirrâne`ye) avdet buyurduğunda on bu kadar gece Hevâzin hey`etinin vürûduna intizâr etmişti. Hevâzin hey`eti nazarında Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in kendilerine ancak iki şıktan birisini iâde buyuracağı tebeyyün edince bunlar Resûl-i Ekrem`e: - (Yâ Resûla`llah!) Biz, esirlerimizin iâde buyurulmasını ihtiyâr ediyoruz, dediler. Bunun üzerine Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (musallaya gitti) müslümanlar arasında kalktı, (bir hutbe îrâd edip) Allahu Teâlâ`yı lâyık olduğu sıfât-i kemâliye ile senâ etti. Sonra "Emmâ ba`dü" (fasl-ı hitâbiyle başlıyarak): - (Ashâbım!) Bu Hevâzin meb`usları kardeşleriniz kusurlarından rucû` ederek bize geldiler. Ben de (benim ve Abdülmuttalib oğullarının nasîbi olan) esirleri kendilerine iâde etmemi muvâfık buldum. Sizden her kim, esirlerini bu sûretle (meccânî vererek) kardeşlerinizin gönlünü hoş etmeği severse bunu yapsın!. Sizden her kim kendi hissesi üzerine (bağlı) kalmak, (ıvazsız vermemek) arzu ederse (bu bedeli) ona biz, Allahu Teâlâ`nın bize ihsân edeceği ilk ganîmet malından veririz. Bu kanâatle o da böyle yapsın!, buyurdu. Bunun üzerine halk (bir ağızdan): - Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in hatırı için Hevâzin reislerine esirlerini vermekle mutayyeb oluruz, di (ye bağrış) tılar. Bu (gulgule) nin sonunda Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Şimdi biz, sizden esîrini vermeğe rızâsı olan kimseleri, rızâsı olmıyanlardan bile (rek ayırd ede) miyoruz. Haydi siz gidiniz de bize emr-i muvâfakitinizi iş bilir nukabânız arz etsin! buyurdu. Halk (yerlerine) çekildiler. Urefâ-yi kabâil, kabîleleri halkıyle görüştüler. Sonra Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e geri gelip her biri kavminin esirleri iâdeden memnûn olduklarını ve Resûl-i Ekrem`e izin verdiklerini bildirdiler.
Sıra :