Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

İbnu Ömer

İbnu Ömer - Kütüb-ü Sitte kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Ravi :
Hadis :
İki kişiye karşı hased caizdir: Birincisi o kimsedir ki, Allah kendisine Kur`an-ı Kerim`i nasib etmiştir, o da onu, gece ve gündüz boyu ikame eder. İkincisi de o kimsedir ki, Allah Teala ona mal vermiştir de o da gece ve gündüz (hak yolda) infak eder.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Hayır, Allah`a kasem olsun Resulullah (sav), Hz. İsa`nın kızıl çehreli olduğunu söylemedi. Ancak şunu söyledi: "Ben bir keresinde uyumuştum. Rüyamda Beytullah`ı tavaf ediyordum. O sırada düz saçlı, kumral benizli, başından su akar vaziyette iki kişiye dayanıp ortalarında gitmekte olan birisini gördüm. "Bu kim?" dedim. "Meryem`in oğlu!" dediler. Bunun üzerine daha yakından görmek için ilerledim. Kızıl, iri, kıvırcık saçlı, sağ gözü kor, gözü üzüm gibi pörtlek bir adam daha vardı. "Bu kim?" dedim. "Bu Deccal`dir dediler. İnsanlardan en çok ona benzeyeni İbnu Katan`dı." Zühri der ki: "İbnu Katan, cahiliye devrinde vefat eden Huzaalı bir kimseydi."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bu iş (emirlik) insanlardan iki kişi baki kaldıkça Kureyş`te olmaya devam edecektir."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden mes`ulsünüz. İmam çobandır ve sürüsünden mes`uldür. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden mes`uldür. Kadın, kocasının evinde çobandır, o da sürüsünden mes`uldür. Hizmetçi, efendisinin malından sorumludur ve sürüsünden mes`uldür." İbnu Ömer der ki: "Bunları Resulullah (sav)`tan işitmiştim. Zannediyorum ki şöyle de demişti: "Kişi babasının malında çobandır, o da sürüsünden mes`uldür."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslüman kişiye, hoşuna giden veya gitmeyen her hususta itaat etmesi gerekir. Ancak, masiyet (Allah`a isyan) emredilmişse o hariç, eğer masiyet emredilmişse, dinlemek de yok, itaat de yok."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Hz. Hafsa (ra)`nın yanına girdim, saçlarından su damlıyordu. Bana: "Babam, yerine halife tayin etmiyormuş biliyor musun?" dedi. Ben: "Tayin etmesi gerekir" dedim. "Etmiyor!" dedi. Abdullah der ki: "Bu hususta babamla konuşmak üzere yemin ettim, sustum ve sabahleyin eve gittim. Ama babamla konuşmadım. Sanki elimde bir dağ taşıyor gibi sıkıntılı idim. Nihayet dönüp babamın huzuruna girdim. Bana halkın durumundan sordu. Haber verdim. Sonra kendisine: "Halkın birşeyler söylediğini işittim. Onu size söylemeye azmettim. Sizin, yerinize halife tayin etmeyeceğinizi zannediyorlar. Halbuki sizin bir deve çobanınız veya koyun çobanınız olsa, sonra sürüyü bırakarak size gelse, siz mutlaka sürünün zayi olacağını bilirsiniz, insanlara nezaretin daha (ehemmiyetli ve) çetin olduğu da malumunuzdur" dedim. Bu sözlerim ona muvafık geldi ve bir müddet başını (yastığa) koydu. Sonra tekrar bana doğru kaldırarak: "Allah dinini, muhafaza edecektir. Ben yerime halife bırakmamış olsam meşrudur, çünkü Resulullah (sav) da yerine kimseyi bırakmamıştır. Şayet bir halife bırakacak olsam o da meşrudur, çünkü Ebu Bekir bırakmıştır" dedi. İbnu Ömer der ki: "Vallahi babam, Resulullah (sav) ile Hz. Ebu Bekir`i anmaktan başka bir şey yapmadı. Anladım ki, Resulullah (sav)`a hiç kimseyi denk tutmayacak ve yerine de kimseyi halife bırakmayacak"
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kime dua kapışı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir. Allah`a taleb edilen (dünyevi şeylerden) Allah`ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Biz, Resulullah (sav) ile birlikte namaz kılarken, cemaatten biri aniden: "Allahu ekber kebiri, velhamdülillahi kesira, subhanallahi bükraten ve asila (Allah, büyükte büyüktür, Allah`a hamdimiz çoktur, sabah akşam tesbihimiz Allaha`dır!" dedi. Resulullah (sav) efendimiz: "Bu sözleri kim söyledi?" diye sordu. Söyleyen adam: "Ben, ey Allah`ın Resulü" dedi. Resulullah (sav) efendimiz: "O sözler hoşuma gitti. Sema kapıları onlara açıldı" buyurdu. İbnu Ömer (ra) der ki: "Söylediği günden beri o zikri okumayı hiç terketmedim." (Nesai, bir rivayette şu ziyadede bulunmuştur: "On iki adet meleğin, bu sözleri (yükseltmek üzere) koşuştuklarını gördüm.")
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) bir cemaatte oturduğu zaman, ashabı için şu duayı okumadan nadiren kalkardı: "Allahım! Bize korkundan öyle bir pay ayır ki, bu, sana karşı işlenecek günahlarla bizim aramızda bir engel olsun, itaatinden öyle bir nasib ver ki, o bizi cennete ulaştırsın. Yakininden öyle bir hisse lutfet ki dünyevi musibetlere tahammül kolaylaşsın. Allahım! Sağ olduğumuz müddetçe kulaklarımızdan, gözlerimizden, kuvvetimizden istifade etmemizi nasib et. Aynı şeyi bizden sonra gelecek olan neslimize de nasib et intikamımızı, bize zulmedenlerden almışlardan kıl (mazlumlardan değil). Bize tecavüz edenlere karşı bizi muzaffer kıl. Bize, dini musibet verme. Dünyayı, ne asıl gayemiz kıl, ne de ilmimizin son hedefi. Bize merhametli olmayanı bize musallat etme."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav), seferden dönerken, uğradığı her tümsekte üç kere tekbir getirir, arkadan da: "La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehü`l-mülkü ve lehü`l-hamdü ve hüve ala külli şey`in kadir. (Allah`tan başka ilah yoktur. O tekdir, ortağı yoktur, mülk O`nundur, hamd O`nadır. O herşeye kadirdir) dönüyoruz, tevbe ediyoruz, kulluk ediyoruz, secde ediyoruz, Rabbimize hamdediyoruz. Allah va`dinde sadık oldu, kuluna yardım etti. (Hendek Harbi`nde) müttefik orduları tek başına helak etti" derdi.
Sıra :