Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Kütüb-ü Sitte konuları

Fasil :
Ravi :
Hadis :
İbnu Ömer (ra) dedi ki: "Kim bir namazı unutur ve bunu imamın arkasında namaz kılarken hatırlarsa, imam selamı verince unutmuş olduğu namazı hemen kılsın, sonra da öbür namazı (kıldığını yeniden) kılsın."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav)`ın şöyle söylediğini işitmiştir: "Kişiyle şirk arasında namazın terki vardır." (Metin Müslim`in metnidir. Tirmizi`nin metni şöyledir: "Küfürle iman arasında namazın terki vardır.")
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Tirmizi ve Ebu Davud`un bir diğer rivayetinde: "Kulla küfür arasında namazın terki vardır."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer."
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Resulullah (sav)`ım Ashab`ı ameller içerisinde sadece namazın terkinde küfür görürlerdi."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İkindi namazını kaçıran bir insanın (uğradığı zarar yönünden durumu), malını ve ehlini kaybeden kimsenin durumu gibidir."
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Biz bulutlu bir günde Büreyde (ra) ile bir gazvede beraberdik. Dedi ki: "İkindi namazını erken kılın, zira Resulullah (sav): "Kim ikindi namazını terkederse ameli boşa gider" buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav)`a bir zat gelerek namaz vakitlerini sordu. Efendimiz ona hiçbir cevap vermedi. (Sabah vaktinde) şafak sökünce, henüz kimse kimseyi tanıyamayacak kadar ortalık karanlık iken Bilal`e emretti, sabah ezanını okudu. Sonra, güneş tam tepe noktasından batıya dönme (zeval) anında yine Bilal`e emretti, öğle ezanını okudu. Bu vakit için, -öbürlerinden daha iyi bilen- birisi: "Bu, gün ortası (nısfu`n-Nehar)" demişti. Sonra, güneş henüz yüksekte olduğu zaman emretti, Bilal akşam namazı için ezan okudu. Sonra ufuktaki aydınlık (şafak) kaybolunca yatsı için emretti, Bilal yatsı ezanını okudu. Sonra ertesi gün, sabah namazını tehir etti, O kadar geciktirdi ki, kişinin, "sabah vakti çıktı veya çıkmak üzere" demesi anında namazı tamamladı. Sonra öğleyi tehir etti, öyle ki, öğle namazını dün ikindiyi kıldığımız ana yakın bir vakitte kıldı. Sonra ikindiyi tehir etti. Bir kimsenin, "Güneş (ikindi) kızıllığına büründü" diyebileceği bir vakitte namazdan çıktı. Sonra akşamı, nerdeyse ufuktan aydınlığın (şafak) kaybolduğu ana kadar tehir etti.
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Bir rivayette de şöyle gelmiştir: Akşamı, ikinci günde, ufuktaki aydınlığın kaybolmasından önce kıldı. Sonra yatsıyı, gecenin ilk üçte birine kadar tehir etti. Sonra sabah oldu ve soru sahibini çağırdı: "İşte namazın vakti bu iki hudud arasındadır" buyurdu. (Metin Müslim`e aittir)
Sıra :
 
Fasil :
Ravi :
Hadis :
Ebu Davud`un bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Sabah namazını kişi arkadaşının yüzünü tanıyamayacak -veya kişi yanındakini tanımayacak- kadar (ortalığın karanlık olduğu) bir anda kıldı. Sonra ikindiyi öylesine tehir etti ki, namazdan çıktığı zaman güneş sararmıştı..." Rivayetin sonunda Ebu Davud der ki: Bu hadisi rivayet edenlerden bazısı şöyle dedi: "sonra yatsıyı gece yarısına kadar tehir ederek kıldı."
Sıra :