Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

GAZVELER BÖLÜMÜ

Kütüb-ü Sitte eserindeki GAZVELER BÖLÜMÜ fasılı ile ilgili konular ve hadisler

Ravi :
Hadis :
(Bedir günü savaş meydanından) geçiyordum. Ebu Cehl`in ayağından isabet alarak yıkılmış olduğunu gördüm. "Ey Allah`ın düşmanı! Ey Ebu Cehil, nihayet Allah seni de böyle rüsvay etti!" dedim (ve ilaveten): "Bu halde ondan korkacak değilim!" dedim. (Ebu Cehil): "Kavminin öldürdüğü kimseden daha şereflisi var mıdır?" diye cevap verdi. Ben, keskin olmayan bir kılıçla vurdum. Bu, bir işe yaramadı. Kendi kılıncı elinden düşünceye kadar vurdum. Onu alıp, onunla vurup geberttim. Resulullah (sav) onun kılıncını bana (ganimet hissemden fazla olarak) verdi.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Mekke halkı, esirlerinin fidye-i necatlarını gönderdikleri zaman, (Resulullah (sav)`ın kerimeleri) Zeyneb de kocası Ebul-As İbnu`r-Rebi`in fidye-i necatı olarak mal gönderdi. Bunun gönderdikleri arasında Hz. Hatice (ra)`nin Ebu`l-As`la evlenmesi sırasında Zeyneb`e vermiş olduğu bir kolye de vardı. Resulullah (sav) bu kolyeyi görünce son derece duygulandı ve: "İsterseniz Zeyneb`in esirini serbset bırakın ve kolyesini de ona iade edin!" buyurdular. Ashab: "Baş üstüne!" dedi. Resulullah (sav) Ebu`l`As`dan Zeyneb`i kendine göndermesi [hicretine izin vermesi] hususunda söz aldı -veya Ebul-As... vaadetti- Aleyhissalatu vesselam ensar`dan bir zatla Zeyd İbnu Harise (ra)`yi, Zeyneb`i getirmek üzere gönderdi ve onlara: "Batn-ı Ye`cic`e gidin. Orada, size Zeyneb uğrayacak, buraya gelinceye kadar ona refakat edin" emir buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) Bedir cihetine yola çıktı. Harratu`l-Vebere`ye varınca arkasından cüret ve şecaatiyle tanınan bir adam ona yetişti. Resulullah (sav)`ın Ashabı onu görünce sevindiler. Adam kavuşunca Resulullah`a: "Ben sana uymak ve seninle birlikte yaralanmak için geldim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Allah ve Resulüne inanıyor musunuz?" diye sordu. Adam: "Hayır!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse dön. Ben müşrikten yardım taleb etmem" buyurdu. Hz. Aişe devamla der ki: "Adam gitti sonra bir ağacın yanında Aleyhissalatu vesselam`a yine yetişti ve önceki söylediğini yine söyledi. Resulullah (sav) da önceki sözünü aynen tekrar etti: "Geri dön, ben müşrikten yardım taleb etmem" dedi. Adam döndü. Ancak Beyda`da tekrar yetişti. Önceki söylediğini aynen yine söyledi. Resulullah da: "Allah`a ve Resulüne inanıyor musun?" dedi. Adam bu sefer: "Evet!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "Öyleyse yürü!" buyurdu. Adam orduya katıldı.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Huzeyfe İbnu`l Yeman (ra) dedi ki: "Benim Bedr`e katılmama mani olan şey şudur: Ben ve babam el-Hüseyl ikimiz beraber yola çıkmıştık. Kureyş kafirleri bizi tuttular ve: "Siz muhakkak Muhammed`in yanına gitmek istiyorsunuz!" dediler. Biz de: "Hayır, ona gitmiyoruz, Medine`ye gitmek istiyoruz!" dedik. Bunun üzerine bizden, Muhammed`in safında yer alıp beraber savaşmayacağımız hususunda Allah`a ahd ve misak aldılar. Biz Medine`ye gelince, durumu Resulullah`a arzettik. "Haydi gidin. Biz onlara verdiğiniz sözü tutar, onlara karşı Allah`tan yardım dileriz!" buyurdular.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) Beni`n-Nadir hurmalığını kesti ve yaktı. Bu hurmalığa el Büveyre deniyordu. Büveyre hakkında Hassan İbnu Sabit (ra) şöyle demişti: "Büveyre`de tutuşan yangın, Beni Lüey reislerine ehemmiyetsiz geldi." Ebu Süfyan İbnu`l-Haris İbni Abdilmuttalib ona şöyle cevap verdi: "Allah bu yapılanı (yangını) devam ettirsin. -Büveyre`nin etrafını da cehennem yaksın. Yangından hangimizin uzakta olduğunu bileceksin.- Mekke, Medine`den hangisinin zarardîde olduğunu göreceksin." Müslim`in rivayetinde şu ziyade var: "Şu ayet bu hadise hakkında nazil olmuştur: "İnkarcı kitap ehlinin yurtlarında hurma ağaçlarını kesmeniz veya onları kesmeyip gövdeleri üzerinde ayakta bırakmanız Allah`ın izniyledir. Allah yoldan çıkanları böylece rezilliğe uğratır." (Haşr 5).
Sıra :
 
Hadis :
Bintu Muhayyisa, babasından naklediyor: "Allah Teala Hazretleri, Peygamberine, yahudilerin tasarladıkları suikasdi bildirince, Resulullah (sav): "Yahudi erkeklerden kimi yakalarsanız onu hemen öldürün!" ferman buyurdu. Bunun üzerine babam Muhayyısa (ra), yahudi tüccarlarından biri olan Şebibe`nin üzerine atılıp öldürdü. Amcam Huvayyısa o sırada henüz müslüman değildi ve babamdan daha yaşlıydı. Babama hem vuruyor ve hem de: "Ey Allah`ın düşmanı! (onu nasıl öldürürsün?) Karnındaki yağ belki de onun malından!" diyordu. Babam şu cevabı verdi: "Bana onu yapmamı öyle bir zat emretti ki, eğer seni öldürmemi emretse seni de sağ bırakmazdım." Amcam o esnada müslüman oldu."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Nadir ve Kureyza yahudileri Resulullah Aleyhissalatu vesselam ile savaştılar. O da Beni`n-Nadir`i sürdü. Kureyza`yı yerinde bıraktı. Kureyza`ya ihsanda dahi bulundu. Sonradan onlar da Resulullahla savaştılar. Aleyhissalatu vesselam da erkeklerini öldürdü, kadınlarını, mallarını, çocuklarını müslümanlar arasında taksim etti.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) (bir gün): "Ka`b İbnu`l-Eşref`in hakkından kim gelecek? Zira bu Allah ve Resulüne eza veriyor!" buyurdular. Muhammed İbnu Mesleme (ra) atılarak: "Onu öldürmemi ister misiniz?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Evet!" deyince Muhammed İbnu Mesleme: "Hakkınızda menfi şeyler söylememe de izin veriyor musunuz? [Güvenini kazanmamız için buna gerek olacak]" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "İstediğinizi söyleyin" buyurdu. Bunun üzerine Muhammed İbnu Mesleme (ra) Ka`b İbnu`l-Eşref`e gelip onunla konuştu, aralarındaki (eski) dostluğu hatırlattı ve: "Şu adam var ya, sadaka istiyor ve bize sıkıntı oluyor!" dedi. Ka`b bunu işitince: "Ha şöyle! Vallahi ondan daha da çekeceksiniz!" dedi. Muhammed İbnu Mesleme: "Biz ona şimdi gerçekten tabi olduk. Onu büsbütün terkedip sonunun ne olacağını seyretmekten de korkuyoruz" dedi. Ka`b "Söyle bana" dedi, "içinde ne var, ne yapmak istiyorsunuz?" Muhammed: "Onu yalnız bırakmak, ondan ayrılmak istiyoruz" deyince, Ka`b): "Şimdi beni mesrur ettin" dedi. Muhammed ilave etti: "Bana biraz ödünç vermeni talebediyorum." dedi. Ka`b da: "Bana rehin olarak ne bırakacaksın?" diye sordu. Muhammed İbnu Mesleme: "Ne istersin?" dedi. Ka`b: "Kadınlarınızı bana rehin bırakmalısın!" dedi. "Ama sen Arapların en yakışıklısısın. Sana kadınlarımızı nasıl rehin bırakalım? [Şu yakışıklılığın sebebiyle hangi kadın nefsini senden men edebilir?]" dedi. Ka`b: "Öyleyse çocuklarınızı rehin bırakırsınız!" dedi. "Ama nasıl olur, birimizin çocuğuna hakaret edip: "Bir veya iki vask hurma karşılığında rehin edildin" diye başıma kakarlar. Ama sana zırhları yani silahı rehin bırakalım" dedi. (Ka`b bu teklifi makul bulup:) "Pekala, bu olur!" dedi. Bunun üzerine Muhammed İbnu Mesleme, ona el Haris İbnu`l-Evs, Ebu Abs İbnu Cebr ve Abbad İbnu Bişr ile birlikte gelmek üzere randevulaştı. Bunlar geceleyin gelip onu (dışarı) çağırdılar. Ka`b yanlarına indi. Kadını: "Ben bazı sesler işitiyorum, bu sanki kan sesidir (gitme!)" dedi. Ancak O: "Hayır, bu gelen Muhammed İbnu Mesleme ile süt kardeşi ve Ebu Nale`dir. Mert kişi geceleyin yaralanmaya bile çağırılsa icabet eder!" dedi. Muhammed İbnu Mesleme arkadaşına: "Gelince, ben elimi başına uzatacağım. Onu tam yakaladım mı göreyim sizi!" dedi. Ka`b kılıncını kuşanmış olarak indi. "Sende tiyb kokusu hissediyoruz!" dediler. Ka`b: "Evet! nikahımda falan kadın var. Arap kadınlarının (sevdiği) kokuyu sürüyorum" dedi. Muhammed İbnu Mesleme: "Ondan koklamama müsaade eder misin?" dedi. Ka`b: Tabii ederim, kokla!" dedi. Muhammed yakalayıp kokladı. Sonra: "Bir kere daha koklamama müsaade eder misin?" dedi. Sonra onu yakaladı. "Göreyim sizi!" dedi ve orada öldürdüler.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav), Halid (ra)`i Beni Cezime`ye gönderdi. (Yurdlarına varınca Halid) onları önce İslam`a davet etti. Onlar "müslüman olduk!" demeyi güzel söyleyemediler, "Sabii olduk, Sabii olduk!" dediler. Halid de onları öldürmeye, esir etmeye başladı. Bizden her bir askere esirini verdi. Sonra bir gün geçince, herkese esirini öldürmeyi emretti. Ben: "Vallahi ben esirimi öldürmem! Arkadaşlarımdan da kimse esirini öldürmez!" dedim. Resulullah (sav)`a gelince, durumu haber verdik. Ellerini kaldırıp: "Allah`ım, Halid`in yaptığından beriyim!" dedi ve bunu iki sefer tekrar etti.
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) bir seriyye gönderdi ve birliğin başına Ensar`dan bir zat koydu ve askerlere komutanlarına itaat etmelerini emretti. (Sefer esnasında komutan, bir meseleden) öfkelenip: "Resulullah (sav) bana itaat etmenizi emretmedi mi?"dedi. Hepsi de: "Evet emretti!" dediler. "Öyleyse," dedi, "derhal bana odun toplayın!" Hemen odun toplanmıştı. Bu sefer: "Ateş atın!" emretti. Ashab (odun yığınına) ateş attı. Komutan: "İçine girin!" emretti. Girmek üzere ilerlediler. Ancak birbirlerinden tutup: "Biz, ateşten kaçarak Resulullah (sav)`a geldik (şimdi ateşe girmemiz olur mu?)" diyerek girmediler. Öyle durdular. Ateş söndü. Komutanın da öfkesi geçti. Bu vak`a Resulullah (sav)`a intikal edince: "Eğer girselerdi. Kıyamet gününe kadar bir daha ondan çıkamazlardı! Allah`a isyanda (kula) itaat yok! Taat masruftadır!" buyurdular.
Sıra :