Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
i'lâmu'ş-şeyh
Hadis şeyhinin bir hadisin veya hadislerin yazılı olduğu kitabın falan şeyhden rivayeti olduğunu talebeye bildirmesinden ibaret tahammulu'1-ilm metodlarından biridir. Şeyh yazdırdığı hadisi veya içinde rivayet ettiği hadisler bulunan bir yazılı metni ?bu benim falandan rivayetimdir? diyerek talebeye ilan eder. Şu var ki gerek icazet, gerekse mukâtebe yoluyla hadis rivayetinde açıkça veya zımnen rivayete izin bulunduğu halde i'lâmu'ş-şeyh böyle değildir. Bunda icazete, yani hadisleri rivayete izin verildiğine işaret eden bir husus yoktur.
İ'lâmu'ş-şeyh, hadis rivayetine izin vermek manasına gelmediğinden şeyhin ?bu benim rivayetim? diyerek şeyhinden rivayetini açıklamasının talebenin rivayetine yeterli olup olmadığı konusunda ihtilaf vardır. Nitekim hadis alimleri, fakihler ve usulcülere göre talibin, şeyhinin kimden rivayet ettiğini bildirdiği hadisi rivayet etmesi caizdir. İbn Cureyc, Abdullah b. Ömer el-Umeri, er-Râmehurmuzî, Şafiilerden Ebu'n-Nasr es-Sabbağ, Mâlikilerden Ebu'l-Abbas el-Velîd b. Bekr el-Gamrî ve Abdulmelik b. Habib ve usul âlimi Fahruddin er-Razî bunlardandır. Hatta er-Râmehurmuzî ile bazı zahirî alimler şeyhin ?bu benim rivayetimdir? dedikten so a ?onu benden rivayet etme? veya ?bunu benden rivayetine izin vermiyorum? diyerek rivayete müsaade etmese bile yine de talibin ondan rivayeti caiz olur? demişlerdir. Kadı İyad ise bu görüşü naklettikten so a şöyle der: ?Bu görüş sahihtir. Başka nazar gerektirmez; çünkü şeyhin hadisde hiçbir illet veya şüphe yokken talibi onu rivayetten men etmesi müessir değildir; zira hadisi ona tahdis etmiştir. Bundan dönmesi olmaz.? 469
Bununla birlikte şeyhin hadisin ve kitabın kimden rivayet edilmiş olduğunu mücerred i'lam etmesi ile rivayet caiz olmaz. Nitekim İmam Gazâlî, İbnu's-Salâh ve ona tabi olarak en-Nevevî bu görüştedirler. İmam Gazâlî şeyhinle rivayetinin caiz olmayabileceğini söyler. İbnu's-Salâh ile en-Nevevî ise şeyhin kimden rivayeti olduğunu mücerred bildirdiği hadislerin senetleri sahih olduğu takdirde bunlarla amel etmesinin vacip olduğuna kaildirler. 470
İ'lâmu'ş-şeyh, hadis rivayetine izin vermek manasına gelmediğinden şeyhin ?bu benim rivayetim? diyerek şeyhinden rivayetini açıklamasının talebenin rivayetine yeterli olup olmadığı konusunda ihtilaf vardır. Nitekim hadis alimleri, fakihler ve usulcülere göre talibin, şeyhinin kimden rivayet ettiğini bildirdiği hadisi rivayet etmesi caizdir. İbn Cureyc, Abdullah b. Ömer el-Umeri, er-Râmehurmuzî, Şafiilerden Ebu'n-Nasr es-Sabbağ, Mâlikilerden Ebu'l-Abbas el-Velîd b. Bekr el-Gamrî ve Abdulmelik b. Habib ve usul âlimi Fahruddin er-Razî bunlardandır. Hatta er-Râmehurmuzî ile bazı zahirî alimler şeyhin ?bu benim rivayetimdir? dedikten so a ?onu benden rivayet etme? veya ?bunu benden rivayetine izin vermiyorum? diyerek rivayete müsaade etmese bile yine de talibin ondan rivayeti caiz olur? demişlerdir. Kadı İyad ise bu görüşü naklettikten so a şöyle der: ?Bu görüş sahihtir. Başka nazar gerektirmez; çünkü şeyhin hadisde hiçbir illet veya şüphe yokken talibi onu rivayetten men etmesi müessir değildir; zira hadisi ona tahdis etmiştir. Bundan dönmesi olmaz.? 469
Bununla birlikte şeyhin hadisin ve kitabın kimden rivayet edilmiş olduğunu mücerred i'lam etmesi ile rivayet caiz olmaz. Nitekim İmam Gazâlî, İbnu's-Salâh ve ona tabi olarak en-Nevevî bu görüştedirler. İmam Gazâlî şeyhinle rivayetinin caiz olmayabileceğini söyler. İbnu's-Salâh ile en-Nevevî ise şeyhin kimden rivayeti olduğunu mücerred bildirdiği hadislerin senetleri sahih olduğu takdirde bunlarla amel etmesinin vacip olduğuna kaildirler. 470
---
i'lâmu'ş-şeyh ile ilgili benzer maddeler