Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Nu`mân b. Beşîr

Nu`mân b. Beşîr - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Baslik :
ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN KAÇINMAĞI TERGÎB EDEN NU`MÂN İBN-İ BEŞÎR HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: (kulağımla) işittim, Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Helâl belli, harâm da bellidir. İkisi arasında da (helâl mi, harâm mı belli olmayan bir takım) şüpheli şeyler vardır ki çok kimseler onları bilmezler. Şüpheli şeylerden her kim sakınırsa ırzını (yâni haysiyetini) da, dînini de kurtarmış olur. Her kim şüpheli şeylere dalarsa (içine girmek yasak olan beylik) koru etrâfında (davarlarını) otlatan bir çoban gibi çok sürmez içeriye dalabilir. Haberiniz olsun, her Pâdişâhın (kendine mahsûs) bir korusu olur. Gözünüzü açın, Allâh`ın yeryüzündeki korusu da harâm ettiği şeylerdir. Âgâh olunuz, cismin içinde bir lokmacık et (parçası) vardır ki iyi olursa bütün cesed iyi olur, bozuk olursa bütün cesed bozulur. İşte o (et parçası) kalbdir.
Sıra :
 
Baslik :
NAMAZDA SAFLARIN DÜZGÜN VE SIKI OLMASI HAKKINDA NU`MÂN İBN-İ BEŞÎR VE ENES İBN-İ MÂLİK (RADİYA`LLÂHU ANHÜMÂ) HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Ya saflarınızı düzeltiniz, ya Allâhu Teâlâ`nın yüzlerinizi ayrı ayrı taraflara çevireceğini muhakkak bilesiniz." buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
HALÂL İLE HARAM ARASINDAKİ UMÛR-I MÜŞTEBİHEYE DÂİR NU`MÂN İBN-İ BEŞÎR HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Halâl olan şeyler bellidir; haram olanlar da bellidir. Fakat halâl ile haram arasında birtakım şübheli şeyler vardır (ki bunlar halâl mıdır, haram mıdır? Çok kimseler bilmezler). Kim ki, kendisince günah olması sezilen bir şey`i terk ederse, o, hürmeti âşikâr olan şey`i çoktan bırakmış demektir. Kim ki, günah olması şübheli olan şey`e cür`et ederse, bu da hürmeti vâzıh muharremâta dalmağa yaklaşmıştır. Günahlar (, haramlar) Allah`ın korusudur (yasak yeridir). Hangi çoban ki, (davarlarını) koru etrâfında otlatırsa, çok sürmeden koruya dalabilir.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki: Allah`ın (men` ettiği) hudud üzerinde duran (, ilerlemiyen) kimse ile (ilerliyen) ve hududda vâkı` olan kimselerin benzeri, bir sefîne halkının meseli gibidir ki, onlar sefîne üzerine kur`a attılar: bâzısına sefînenin üstü (, güverte) düştü, bâzısına da altı (ambar kısmı) isâbet etti. Sefînenin altında bulunanlar (susayıp) sudan müstefîd olmak istedikleri zaman yukarı (çıkıyorlar ve bura) dakilerin üzerine uğra (yıp geçi) yorlardı. Bunlar (aralarında): biz, nasîbimiz (ambar) da bir delik açarsak (hem biz ezâlanmamış, hem de) üstümüzdekilere ezâ vermemiş oluruz, dediler. (Bunlardan birisi bir balta sallayarak sefînenin en aşağı bir yerini delmeğe başladı. Yukarıdakiler der-akab geldiler: - Sana da ne oluyor? diye sordular. O da: - Siz bizim yüzümüzden müteezzî oluyorsunuz, bize muhakkak su lâzımdır! dedi). Şimdi âlî tabaka sâhibleri, bu esâfil-i nâsı (fenâ) dilekleriyle başbaşa bıraksalardı, hepsi birden helâk olurlardı. Fakat bunların (cinâyetkâr) ellerini tutsalardı (hem) kendileri necat bulurlardı, hem de bu mücrimleri toptan kurtarırlardı.
Sıra :
 
Fasil :
Baslik :
BABANIN EVLÂTLARINDAN TERCÎHAN BİRİSİNE HİBESİ ADÂLETE MÜNÂFÎ OLDUĞUNA DÂİR NU`MÂN İBN-İ BEŞÎR HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre, müşârün-ileyh şöyle demiştir: Babam (Beşîr annemin zoriyle) bana bir (köle) hibe etmişti. (Anam) Revâha kızı Amre (babamla): - Bu hibeye sen, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i işhâd etmedikçe inanmam, dedi. Bunun üzerine Beşîr, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e geldi de: - Yâ Resûla`llah: ben Amre bint-i Revâha`dan olan oğluma bir (köle) hediye verdim. Fakat yâ Resûlullah Amre bana seni şâhid tutmamı emreyledi, dedi. Resûlullah: - Nu`mân`a hediyyen gibi öbür çocuklarına da hibe ettin mi? diye sordu. Beşîr: - Hayır etmedim, diye cevab verdi. Bunun üzerine Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Beşîr`e: - Allah`dan korkunuz da çocuklarınız arasında adâlet ediniz! buyurdu. Nu`mân diyor ki, artık babam Peygamber`in yanından dönüp geldi. Nu`mân`a verdiği hediyesini reddeyledi.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
MÜ`MİNLER BİRBİRLERİNE MERHAMETTE, MUHABBETTE, LÛTUF VE İHSANDA BİR VÜCUD GİBİDİR, HADÎSİ
Hadis :
Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu rivâyet olunmuştur: Bütün mü`minleri biribirlerine merhamette, muhabbette, lûtuf ve âtıfet hususlarında sanki bir vücûd misâli görürsün. O vücûdün bir uzvu hastalanınca, vücûdün öbür â`zâları birbirlerini hasta â`zânın elemine-uykusuzlukla, harâretle iştirâke çağırırlar (hasta uzvun elemini paylaşırlar).
Sıra :
 
Baslik :
CEHENNEM`DE EN HAFÎF AZÂB İLE İLGİLİ NU`MAN İBN-İ BEŞİR RADİYA`LLÂHU ANH`DEN RİVAYET
Hadis :
Rivâyete göre, Hazret-i Nu`mân Resûlu`lalh Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittim, demiştir: Kıyâmet gününde ehl-i cehennemin azâb cihetiyle en hafif cezâ göreni o kimsedir ki, onun iki ayağı altının çukurlarına iki ateş parçası konulacak, bunların te`sîriyle onun beyni bakır tencere ve kumkuma gibi kaynayacaktır.
Sıra :