Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Enes b. Mâlik

Enes b. Mâlik - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Baslik :
NAMAZ KILARKEN SECDEDE NASIL DAVRANILACAĞINA DÂİR ENES HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Secde ederken (secdenizi) yolunda yapınız. (Namaz kılan kimse) kollarını köpek gibi yere yaymasın. Tükürdüğü vakit de ne önüne, ne sağına tükürsün. Çünkü o, Rabbi ile münâcât ediyor.
Sıra :
 
Baslik :
NÂHOŞ VE LÜZUMSUZ SORU SORMANIN MENHÎ OLDUĞUNA DÂİR ENES HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: (Bir def`a) Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem güneş (nısfü`n-nehârdan) meylettiğinde (Hücre-i Saâdetten) çıktı. Öğleni kıldırdıktan sonra minbere (çıkıp) ayakta durdu. Kıyâmetten bahis buyurdu. O gün (pek) büyük şeyler olacağını haber verdi. Sonra: "Bana bir şey sormak isteyen varsa (şimdi) sorsun. Bu makâmımda durduğum müddetçe bana her ne sorarsanız (hemen) haber vereceğim." buyurdu. Halk (Nebî aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm`ın gazabından müteessir olarak) pek ziyâde ağlaştılar. (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem de) tekrar tekrar hep "Sorsanıza!" diyordu. Derken Abdullâh b. Huzâfe es-Sehmî (radiya`llâhu anh) ayağa kalkıp "Benim babam kimdir?" diye sordu. "Baban Huzâfe`dir." buyurdu. Sonra yine: "Sorsanıza!" (diye ilhâh) buyurdu. Bunun Üzerine Ömer b. el-Hattâb (radiya`llâhu anh) iki diz üstü gelip: "Yâ Resûlâ`llâh bu kadarı elverir. Biz) Allâhu Teâlâ`yı Rab, İslâm`ı din, Muhammed (salla`llâhu aleyhi ve sellem)`i Nebî olarak kabûl ve tasdîk ettik." dedi. Bunun üzerine (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem biraz) sükût buyurduktan sonra: "Demincek Cennet ile Cehennem şu duvarın yüzünde bana arz olundu. Ne böyle hayrın, ne de böyle şerrin mislini görmüş değilim." buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
İKİNDİNİN TA`CÎL VE TE`HÎRİ İLE İLGİLİ ENES (RADİYA`LLÂHU ANH) HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Biz (vaktiyle) ikindi namazını kılardık. Sonra insan Benû Amr b. Avf (yurdun)a giderdi de onları ikindiyi kılıyor bulurdu.
Sıra :
 
Baslik :
İKİNDİNİN TA`CÎL VE TE`HÎRİ İLE İLGİLİ ENES (RADİYA`LLÂHU ANH) HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, güneş henüz yüksek ve dipdiri iken ikindi namazını kıldırdı. (Namazdan sonra) avâlîye giden insan oraya varırdı da güneş hâlâ yüksek bulunurdu.
Sıra :
 
Baslik :
İŞÂ`NIN TE`HÎRİ VE BUNA GÖRE KILINMA ZAMÂNI İLE İLGİLİ SAHÂBE`NİN KULLANDIĞI ELFÂZ VE BU BÂBDA FUKAHÂNIN İHTİLÂFI
Hadis :
(Sened-i muttasıl ile) rivâyet olunan bu hadîsde (müşârün-ileyh): "(Gümüş) Hâtem-i Şerîf`inin parıltısı hâlâ gözümün önündedir." demiştir.
Sıra :
 
Baslik :
SABAH NAMAZININ EVVEL-İ VAKİTTE KILINDIĞINA DÂİR RİVÂYETLER
Hadis :
Şöyle demiştir: Zeyd b. Sâbit (-i Ensâri radiya`llâhu anh) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem ile berâber sahûr ettikten sonra namaza durduklarını bana anlattı. "(Sahûr ile namaz) arasında ne kadar (zaman) geçmişti?" diye sordum. "Elli, yâhud altmış (âyet okuyacak) kadar" dedi.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
"HER KİM BİR NAMAZI (KILMAYI) UNUTURSA (ONU) HATIRLADIĞINDA KILSIN..." HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.
Sıra :
 
Baslik :
"SİZ NAMAZA MUNTAZIR OLDUKÇA HEP NAMAZ İÇİNDESİNİZ" HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Siz namaza muntazır oldukça hep namaz içindesiniz.
Sıra :
 
Baslik :
"(YÜZ SENEYE KADAR) BUGÜN YERYÜZÜNDE OLANLARDAN HİÇ BİR KİMSE KALMIYACAKTIR" HADÎSİ
Hadis :
Yukarıda 96 ncı olarak geçen hadisi. -Burada da Abdullâh b. Ömer radiya`llâhu anhümâ Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "(Yüz seneye kadar) bugün yeryüzünde olanlardan hiçbir kimse kalmayacaktır." buyurduklarını rivâyet ettikten sonra: "Bu sözden murâd-ı (âlî-i) Nebevî o karnın (bu müddet içinde) munkarız olacağını haber vermek idi." demiştir.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
EZÂNIN ELFÂZI
Hadis :
Şöyle demiştir: Bilâl`e (elfâz-ı) ezânı ikişer ikişer, (elfâz-ı) ikâmeti de birer birer söylemesi emr olundu. Yalnız kad kâmeti`s-salâtü (lâfzı) müstesnâ (ki onu iki def`a söylemekle me`mûr oldu).
Sıra :