Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
Enes b. Mâlik
Enes b. Mâlik - Sahih Buhari kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi
Fasil :
Ravi :
Baslik :
NEBİYY-İ EKREM (S.A. VE S.)İN HER NAMAZ İÇİN ABDEST TÂZELEDİKLERİNE DÂİR ENES HADÎSİ
Hadis :
Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in her namaz vaktinde abdest al (mak mu`tâd-ı şerîfleri ol)dığı rivâyet olunuyor. (Ya siz nasıl yapardınız? suâline cevâben) Enes (radiya`llâhu anh): "(Bize gelince) her birimize hades vâkı` olmadıkca (bir vakitten ziyâde namaz için) bir abdest kifâyet ederdi." demiştir.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (S.A. VE S.)İN SU İLE İSTİNCÂ ETTİĞİNE DÂİR HAZRET-İ ENES HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (kazây-ı) hâceti için dışarıya çıktığında kendisine su götürürdüm. O da onunla yıkanırdı.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
HÂRRE VAK`ASI
Hadis :
Şöyle demiştir: Ukl veya Ureyne kabîlelerinden bâzı kimseler (Medîne`ye) geldiler. (Tutuldukları) mîde ağrısından (veya istiskâ hastalığından) dolayı Medîne`de ikâmet etmek istemediler. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (Beytü`l-mâl-i Müslimîne âid) sütlü develerin bulunduğu yere gidip develerin bevillerinden ve sütlerinden içmelerini emretti. (Oraya) gittiler. Sıhhat bulunca Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in çobanını öldürüp ve develerini önlerine katıp götürdüler. Bu haber sabah vakti geldi. (Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem) arkalarından (adam) koşturdu. Gün yükselince herifleri getirdiler. (Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem kısâs olarak) ellerinin, ayaklarının kesilmesini emretti. (Bu cânîlerin) gözleri de oyulup Harre (denilen yere) atıldılar ki (ölünceye kadar) su istediler de kendilerine su verilmedi.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
KOYUN AĞILLARINDA NAMAZ KILDIRILDIĞINA DAİR RİVAYET
Hadis :
Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in mescid binâ olunmadan evvel koyun ağıllarında namaz kıldırdığı rivâyet olunuyor.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
PEYGAMBER ALEYHİ`S-SELÂM`A KUREYŞ RÜESÂSININ EZÂSI VE RESÛLULLAH`IN BEDDUÂSI
Hadis :
"Salla`llâhu aleyhi ve sellem (namazda iken) elbîsesinin içine tükürdü." dediği rivâyet olunuyor.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
İHRAMDAN ÖNCE RESÛL-İ EKREM (S.A. VE S.)İN GÜZEL KOKU SÜRÜNDÜDÜĞÜNE DÂİR HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem gecenin, yâhud gündüzün bir saatinde (bütün) zevcât (-ı tâhirât)ını devr ederdi. Bunlar da onbir ve diğer rivâyetde dokuz (hâtûn) idi. "Buna tâkat getirir mi idi?" diye soran râvî (Katâde)ye: "Biz, aramızda ona (yâni Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e) otuz erkek kuvveti verilmiştir diye söyleşirdik." cevâbını vermiş.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
Mİ`RÂC KISSASI HAKKINDA ENES HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (kıssa-i Mi`râc`ı) bervech-i âtî haber verdiklerini Ebû Zer radiya`llâhu anh söylerdi: Ben, Mekke`de iken evimin sakfı (ansızın) yarıldı. Cibrîl alleyhi`s-selâm indi. Göğsümü yardıktan sonra (içini) Zemzem suyu ile yıkadı. Sonra hikmet ve îmân ile (lebâlep) dolu altın bir liğen getirip içindekini göğsümün içine boşalttı ve göğsümü kapa(yıp üzerini mühürle)di. Sonra elimden tutup beni semâya doğru çıkardı. Semâ-i dünyâya (yâni yere en yakın semâya) vardığımda Cibrîl aleyhi`s-selâm (O) semânın hâzinine: - Aç! dedi. - Kimdir o? - Cibrîl. - Berâberinde kimse var mı? - Muhammed salla`llâhu aleyhi ve sellem benimle berâberdir. - Ona (gelsin diye) haber gönderildi mi? - Evet, dedi. Kapı açılınca semâ-i dünyânın üstüne çıktık. Bir de göreyim ki bir kimse oturmuş, sağ tarafında bir takım karartılar, sol tarafında da diğer karaltılar var. (O kimse) sağ tarafına baktığında gülüyor, sol tarafına baktığında ağlıyor. (O zât): "Hoş geldin, safâ geldin Nebiyy-i sâlih; hoş geldin, safâ geldin, sâlih oğlum." dedi. Cibrîl`e "Bu kim?" diye sordum. "Âdem salla`llâhu aleyhi ve sellem`dir. Sağında, solunda olan bu karaltılar da evlâdının ruhlarıdır. Sağında onları ehl-i Cennet, sol tarafında olan karaltılar da ehl-i nârdır. Sağına bakınca güler, sol tarafına bakınca ağlar." dedi. Derken (Cibrîl) beni ikinci semâya doğru çıkardı. Hâzini`ne: "Aç." dedi. Hâzini de evvelkinin söylediklerini söyledikten sonra (kapıyı) açtı. Enes (radiya`llâhu anh) der ki: Ebû Zer, Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in semâvâtda Âdem, İdris, Mûsâ, İsâ, İbrâhîm salâvâtu`llâhi aleyhim hazârâtını bulduklarını söylediyse de (her birerlerinin) menziller(i nereleri olduğu)nu (ayrı ayrı) söylemeyip yalnızca Âdem`i semâ-i dünyâda, İbrâhîm`in altınca semâda bulmuş olduklarını söyledi. (Yine) Enes der ki: Cibrîl aleyhi`s-selâm, Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte İdrîs aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm`a uğradıklarında, İdrîs aleyhi`s-selâm: "Hoş geldin, safâ geldin Nebiyy-i sâlih. Hoş geldin, safâ geldin sâlih kardeş." demiş. (Nebî aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm buyurmuş ki:) "Bu kim?" diye sordum. (Cibrîl:) "Bu, İdrîs`dir." dedi. Sonra Mûsâ`ya uğradım. (O da:) "Hoş geldin, safâ geldin Nebiyy-i sâlih. Hoş geldin, safâ geldin sâlih kardeş." dedi. "Bu kim?" diye sordum. (Cibrîl:) "Bu Mûsâ`dır" dedi. Sonra İsâ`ya uğradım. (O da:) "Hoş geldin, safâ geldin sâlih kardeş. Hoş geldin, safâ geldin Nebiyy-i sâlih." dedi. "Bu kim?" dedim. (Cibrîl:) "Bu, İsâ`dır." dedi. Sonra İbrâhim`e uğradım. "Hoş geldin, safâ geldin Nebiyy-i sâlih. Hoş geldin, safâ geldin sâlih oğlum." dedi. "Bu kim?" dedim. (Cibrîl:) "Bu, İbrâhim salla`llâhu aleyhi ve sellem`dir." dedi. (Muhammed b. Şihâb-ı Zürhî`nin İbn-i Hazm tarîkından rivâyetine nazaran) İbn-i Abbâs ile Ebû Habbe el-Ensârî radiya`llâhu anhüm, Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz`in: "Sonra (Cibrîl aleyhi`s-selâm) beni yukarıya götüre götüre nihâyet aklâm (kazâ ve takdîr)in cızırtılarını duyacak yüksek bir yere çıktım." buyurduklarını söylerlerdi.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
HAYBER GAZÂSINA ÇIKAN RESÛLULLÂH (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN FETİHDEN ÖNCE SABÂH NAMAZINI KARANLIK İKEN KILMASI
Hadis :
Enes der ki herifler (sabah vakti) işlerinin başına (gitmek üzere evlerinden) çık(ıp da bizi gör)ünce: "Amanın, (işte) Muhammed!", (Râvî Abdü`l-Azîz b. Süheyb`in bâzılarından rivâyetine nazaran da:) "İşte Muhammed! İşte hamîs! Yâni ordu!" di(ye bağırış)dılar. Enes der ki: Hayber`i anveten (yâni harben) ele geçirdik. Seby toplandı. (Derken) Dihye (b.Halîfetü`l-Kelbî) gelip: "Yâ Nebiyya`llâh, bana sebyden bir câriye ver." dedi. "(Haydi) git de bir câriye al." buyurdu. (Dihye) Safiyye bint-i Huyey b. Ahtab`ı aldı. Biri, Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`e gelip: "Yâ Nebiyya`llâh, Dihye`ye (Benû) Kureyza ile (Benü`n-) Nadîr`in seyyidesi olan Safiyye bint-i Huyeyy`i verdin. (Halbuki) o, Senden başkasına münâsib olamaz." dedi. Bunun üzerine: "Onu da, onu da çağırınız." buyurdu. Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem Safiyye`ye nazar edince (Dihye`ye): "Bundan başka bir câriyeyi sebiyden al." di(ye emret)di. Enes der ki: (Resûl-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem) Safiyye`yi ı`tâk ve tezevvüç buyurdu ve âzâtlığını kendisine sadâk (yâni mehr) etti. Nihâyet yol üzerinde iken Ümmü Süleym, Safiyye`yi aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm için cihazlayıp gece olunca gerdeğe koydu. Artık Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem güveyi olmuştu. Sabah olunca: "Kimde bir şey varsa getirsin." buyurdu. Kimi yağ, (kimi başka şey) getirdi. (Râvî der ki: Enes) Sevîkı yâni kavudu da saydı zannederim. Enes der ki: (Hazır olan) cemâat, hays yap(ıp ye)diler ki, Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in velîmesi bu olmuş oldu.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
KARŞIDA, ÜZERİNDE TASVÎR BULUNAN BİR ÖRTÜ OLDUĞU HALDE NAMAZ KILMANIN KERÂHETİNE DÂİR ENESE (RADİYA`LLÂHU ANH) HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Âişe (radiya`llâhu anhâ) nın bir kırâmı vardı ki onunla odasının bir tarafın örtmüştü. Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (ona): "Şu kırâmını karşımdan al. Üzerindeki tasvirler namazda iken hep bana görünüp duruyor." buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
NÂFİLE NAMAZLARIN CEMÂATLE KILINABİLECEĞİNE VE KADINLARIN NAMAZDA EN GERİDE YER ALACAKLARINA DÂİR ENES (RADİYA`LLÂHU ANH) HADÎSİ
Hadis :
Rivâyet olunduğuna göre, ceddesi Müleyke (bint-i Mâlik b. Adiy radiya`llâhu anhâ) Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i tehyie ettiği bir taâma da`vet etmişti. (Resûl aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm Efendimiz) yedikten sonra: "(Haydin), kalkınız da size namaz kıldırayım." buyurmuş. Enes der ki: Kullanıla kullanıla simsiyah kesilmiş (eski) bir hasırımız (var idi. İşte onu almağ)a hemen davranıp üzerine (yumuşasın diye) biraz su serptim. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem namaza durdu. Yetim ile berâber ben de ardında (bir) saf olduk. Kocakaro da arkamızda durdu. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem bize iki rek`at kıldırdıktan sonra teşrîf etti.
Sıra :