Hz. Peygamber`in kanâati

HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ

"Biz Esvedeyn denilen - hurma ile suya doyup kandığımız zaman Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem vefât etti" dediği rivâyet olunmuştur.

RESÛL-İ EKREM`İN YEMEK HUSÛSUNDA NE DERECE KANÂATKÂR OLDUĞUNU GÖSTEREN ENES İBN-İ MÂLİK HADÎSİ

Rivâyete göre müşârün-ileyh: "Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Allah`a kavuşana kadar ne hâlis buğday unundan yapılmış ince yufka ekmek, ne de kızartılmış körpe kuzu kebabı yedi" demiştir.

AYNI MEVZÛDA ENES İBN-İ MÂLİK`İN DİĞER BİR HADÎSİ VE EBÛ HÜREYRE HADÎSİ

Gelen bir rivâyetete, müşârün-ileyh şöyle demiştir: Ben Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in sükürrüce (denilen küçük sofra gibi yemek teknesin) den yemek yediğini bilmiyorum. Hâlis buğday unundan yufka ekmek yapıldığını da hatırlamıyorum. Yüksek masa üstünde yemek yediğini de bilmiyorum.

EBÛ HÜREYRE`NİN İKİ HADÎSİ

Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Ashâb`ı arasında hurma taksîm etti. Herkese yedişer hurma verdi. Bana da yedi hurma verdi. Bunun birisi ağacında kemâle ermeden kurumuş koruk hurma idi. Fakat bu hurmaların içinde, bana ondan sevimlisi yoktu. Çiğnerken o, (sakız gibi dayanır) ağzımda çabuk erimezdi.

EBÛ HÜREYRE`NİN İKİ HADÎSİ

Rivâyete göre bir kere müşârün-ileyh önlerinde koyun kebabı yemekte olan bir cemâate uğramıştı. Bunlar Ebû Hüreyre`yi dâ`vet ettilerse de müşârün-ileyh icâbet etmeyip: "Vallahi Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şu dünyâdan arpa ekmeği ile karnı doymadan çıkıp gitti!" demiştir.

AYNI MEVZÛDA HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ

"Muhammed salla`llahu aleyhi ve sellem`in âli, Medîne`ye hicret ettikleri zaman vefât edinceye değin mütevâliyen üç gün buğday ekmeği ile karınlarını doyurmadılar" dediği rivâyet olunmuştur.