Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
KİTÂBÜ`Z-ZEKÂT
Sahih Buhari eserindeki KİTÂBÜ`Z-ZEKÂT fasılı ile ilgili konular ve hadisler
Fasil :
Ravi :
Baslik :
YED-İ ULYÂ, YED-İ SÜFLÂDAN HAYIRLI OLDUĞUNA DÂİR HAKÎM İBN-İ HİZÂM HADÎSİ
Hadis :
Şöyle rivâyet edilmiştir: Bir def`a Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem minber üzerinde sadakaya, fakirleri de tese`ülden tahzîr ile afîf olmağa teşvîk ederek) demişti ki: Yed-i ulyâ, yed-i süflâdan hayırlıdır. Çünki yed-i ulyâ münfikadır, (verir, yükselir). Yed-i süflâ ise sâiledir, (alır, alçalır).
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
HAYRA DELÂLET HUSÛSUNDA EBÛ MÛSE`L-EŞ`ARÎ HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e bir sâil geldiğinde, yâhud kendilerinden bir hâcet istenildiğinde o Hazret bize: "Siz de (bu işin husûli için bana) dalâlet ediniz, me`cûr olursunuz. Gerçi Cenâb-ı Hak Peygamberinin niyâz ve şefâati üzerine ne dilerse onu infâz edecektir" buyururdu.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
ESMÂ` BİNT-İ EBÎ BEKR`E RESÛL-İ EKREM: KESENİN AĞZINI BOĞMA, İNFÂK ET!. SONRA ALLAH DA SANA NASÎBİNİ İMSÂK EDER, BUYURMUŞTUR
Hadis :
Bana Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir: (Ey Esmâ`!) Kesenin ağzını boğma!, Allah da sana nasîbini imsâk eder. Bir rivâyette: Malını sayıp zaptetme!, Allah da sana nîmetlerini sayıp esirger. Bir rivâyette de: Sakın çömlekte para saklama! Sonra Allah da senden imsâk eder. (Ey Esmâ`!) Gücün yettiği kadar az olsa da sadaka ver!.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
ESMÂ` BİNT-İ EBÎ BEKR`E RESÛL-İ EKREM: KESENİN AĞZINI BOĞMA, İNFÂK ET!. SONRA ALLAH DA SANA NASÎBİNİ İMSÂK EDER, BUYURMUŞTUR
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Ben bir kere: - Yâ Resûla`llâh! Bana bâzı şeylerin hükmünden haber verir misin? Ben câhiliyyet devrinde sadaka, ıtk-ı rakabe, sıla-i rahm nev`inden birtakım ibâdetler işlerdim. Bu ibâdetlerde benim için ecir ve sevâb var mıdır, demiştim. Resûl-i Ekrem: - Ey Hakîm! Sen, mâzîdeki hayrâtının hasenâtını iktisâb ederek müslüman oldun,buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
ESMÂ` BİNT-İ EBÎ BEKR`E RESÛL-İ EKREM: KESENİN AĞZINI BOĞMA, İNFÂK ET!. SONRA ALLAH DA SANA NASÎBİNİ İMSÂK EDER, BUYURMUŞTUR
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Efendisinin emrini tamâmen, derhal gönül hoşluğiyle infâz eden ve me`mûrünbih sadakayı, emr olunan kimseye veren müslim, hür bir kesedar, sadaka veren iki hayır sâhibinin birisidir.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
MÜNFİKA HALEF VE BEDELİNİN, MÜMSİKE DE MALININ TELEFİ SÛRETİNDE MELEKLERİN DUASI HAKKINDA EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: İbâd (u`llâh)ın, kendisinde sabaha erdiği hiç bir gün yoktur ki, o günde iki Melek nâzil olmasın. Bunların birisi: Yâ Rab! Malını infâk edene bedelini ver! diye duâ eder. Öbirisi de: Yâ Rab! İmsâk edene (malının) telefini ver, diye bed-duâ eyler.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
BAHÎL İLE SAHÎNİN HÂLİNİ MUSAVVİR EBÛ HÜREYRE RİVÂYETİ
Hadis :
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittiği rivâyet edildilmiştir: Bahîl ile infâk eden cömerdin örneği, (şu) iki kimsenin meseli gibidir ki, bunların eynlerinde, iki göğüslerinden köprücük kemiklerine kadar (vücudlarını kaplayan) demirden cübbeleri vardır. (Bunlardan) münfik ve cömerd olan, sadaka verir vermez o demir zırh, onun bedeni üzerinde genişler, aşağı doğru uzar veya vücûdunu tamâmiyle kaplar. Hattâ (ayağının) parmaklarını örter. Zırh (ın zeyli) de (yerde sürünüp) sadaka veren kimsenin ayak izlerini siler, giderir. Bahîle gelince: o, hiç sadaka vermek istemez, derhal o zırhın bütün halkaları, vücûdun kendilerine muhâzî olan noktalarını (şiddetle) sıkar. Bahîl de bu sıkan zırhı genişletmeğe çalışır. Fakat muktedir olamaz.
Sıra :
Fasil :
Ravi :
Baslik :
HER FERD-İ MÜSLİMİN KENDİ HALİNE VE DERECE-İ MAİŞETİNE GÖRE BİR SADAKASI VARDIR
Hadis :
Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Resûl-i Ekrem (bir kere): - Her müslüman üzerine sadaka vermek vâcibdir, buyurmuştu. Ashâb-ı Kirâm: - Yâ Resûla`llâh! Ya sadaka edecek bir şey bulamayan (ne yapsın?) diye sordular. Resûl-i Ekrem: - Eliyle kazanır. Hem kendi nefsine faydalı olur, hem de tasadduk eder, buyurdu. Ashâb-ı Kirâm: - Ya bir kazanç yolu bulamazsa? diye sordular. Resûl-i Ekrem: - İhtiyac sâhibine, mazlûma yardım eder, buyurdu. Ashâb-ı Kirâm: - Böyle bir yardım yolu da bulamazsa, (gücü yetmezse) dediler: Resûl-i Ekrem: - Hayır işlesin, şerden de nefsini esirgesin. Bu da o kimse için sadakadır, buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
BİR ZEKÂTLIK KOYUNUN TAKSİMİ CAİZ MİDİR?
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Ensârî Nüseybe`ye, (yâni bana sadaka malından) bir koyun gönderilmişti. Nüseybe de bu koyunun etinden (bir parça) Âişe`ye göndermişti. Bu sırada Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem (gelip): - Yanınızda (yiyecek) bir şey var mı? diye sordu. (Hazret-i Âişe diyor ki,) bende bir şey yoktur. Yalnız Nüseybe`nin şu sadaka koyunundan (bana) gönderdiği bir parça et vardır, dedim. Aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm da: - Haydi getir! Zekât yerine ulaşmıştır, buyurdu.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Baslik :
ZEKÂTIN AYNEN VEYÂHUD BEDELEN VERİLMESİNİN CEVAZI
Hadis :
Ebû Bekr-i Sıddîk radiya`llâhu anh: Enes İbn-i Mâlik`e (zekât âmili ta`yîn ettiğinde) Allâh`ın, Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e (alınmasını) emrettiği (mikdârı mübeyyin) bir mektub vermişti (ki, ahkâm-ı âtiye bu muharrerat cümlesindendir): Kimin zekâtı ki, bir yaşını doldurmuş bir dişi deveye bâliğ olursa ve sâhib-i malın yanında bu sıfatta deve bulunmaz da yanında iki yaşında bir dişi deve bulunursa, mal sâhibinden zekât olarak bu hayvan kabûl edilir de sâî, (yaş farkını telâfî için) mal sâhibine ya yirmi dirhem, yâhud iki koyun verir. Sâhib-i mal indinde bir yaşında bir dişi deve bulunmaz da iki yaşında erkek deve bulunursa, bu da o kimseden zekât olarak kabûl edilir. Fakat fark olarak bir şey verilmez.
Sıra :