Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

BÂBU BED`İ`L-EZÂN

Sahih Buhari eserindeki BÂBU BED`İ`L-EZÂN fasılı ile ilgili konular ve hadisler

Baslik :
RESÛL-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN NAMAZDAN SONRA YÜZÜNÜ CEMÂATE ÇEVİRDİĞİ HAKKINDA SEMÜRE İBN-İ CÜNDEB (RADİYA`LLÂHU ANH) HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) bir namaz kıldımı (selâm verdikten sonra mübârek) yüzünü bize doğru döndürürdü.
Sıra :
 
Baslik :
YAĞMURUN FALAN YILDIZIN BATIP DOĞMASI İLE YAĞDIĞINA İNANAN KİMSENİN ALLÂH`A ÎMÂN ETMEYİP O YILDIZA ÎMÂN ETMİŞ OLACAĞINA DÂİR ZEYD İBN-İ HÂLİD-İ CÜHENÎ HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem Hudeybiye`de geceleyin yağan yağmurdan sonra bize sabah namazını kılırdı. Namazdan çıkınca (mübârek) yüzünü cemâate döndürüp: "Bilir misiniz, Rabb`ınız Azze ve Celle (Hazretleri) ne buyurdu?" diye suâl etti. "Allah ve Resûlü a`lemdir" dediler. Dedi ki (Allâhu Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri): "Kullarımdan kimi bana mü`min, kimi kâfir (olarak) sabahı etti. Her kim Allâh`ın fazl u rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı dedi ise, işte o bana îmân etmiş, yıldıza etmemiştir. Her kim de falan ve falan (yıldız)ın nev`i (yâni batıp doğması) ile üzerimize yağmur yağdı dediyse, işte o, bana îmân etmemiş, yıldıza etmiştir" buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
NAMAZDA İKEN MÜ`MİNİ DÜNYÂYA ÂİT HİÇBİR ŞEYİN MEŞGÛL ETMEMESİNE DÂİR UKBE İBNİ`L-HÂRİS HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: (Bir def`a) Medîne (-i Tâhire)`de Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in arkasında ikindi namazını kılmıştım. (Aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm Efendimiz) selâm verdi. Sonra kalkıp acele acele ve cemâatin omuzları üstünden aşarak zevcât-ı tâhirâtına mahsûs hücrelerin birini teşrîf etti. Halk (bu) sür`atinden ürktüler. (Biraz sonra) cemâatin yanına çıktı. Ve sür`atinden ürktüler. (Biraz sonra) cemâatin yanına çıktı. Ve sür`atinden şaşakaldıklarını görünce: "(Namazda iken bizde) biraz altun (olduğunu) der-hâtır ettim. Beni alıkoymasını istemedim de dağıtılmasını emret (meye git)tim" buyurdu.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN NAMAZDAN ÇIKINCA SOL TARAFA DÖNDÜĞÜNE DÂİR ABDULLÂH İBN-İ MES`ÛD HADÎSİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Herhangi biriniz (namazdan çıkarken) behemahâl sağ tarafına dön(üp işine git)mek üzerine vâcibdir zannederek şeytana (sakın bir) hisse ayırma(ya kalkışma)sın. Vallâhi ben, Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in sol tarafa döndüğünü çok kereler görmüşümdür.
Sıra :
 
Baslik :
NEBİYY-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN, SARMISAK YİYEREK MESCİDLERE VE İNSANLARIN YANINA GELMEKTEN NEHİY BUYURDUKLARINA DÂİR CÂBİR İBN-İ ABDİLLÂH HADÎSLERİ
Hadis :
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem sarmısağı murâd ederek: "Her kim bu yeşillikten yerse mescidlerimize, yanımıza gelmesin" buyurdu. -Râvî (Atâ` b. Ebî Rebâh) der ki: Câbir`e (yâhud Abdü`l-Melik b. Cüreyc der ki: Atâ` `ya): Acabâ hangi sarmısağı kasd buyuruyor? dedim. "Zannıma göre (sarmısağın) ancak çiğini, bir rivâyete göre kokusunu murad buyuruyordu" cevâbını verdi.
Sıra :
 
Baslik :
BU BÂBDA VÂRİD OLAN DİĞER RİVÂYETLER
Hadis :
(Sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor ki, Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Her kim sarmısak, soğan yemiş bulunursa bizden -yâhud mescidimizden- uzak durup evinde otursun" buyurdu. (Yine aynı sened ile) rivâyet olunur ki: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (bir kere) huzûr(-ı şerifler)ine, içinde tâze sebze bulunan bir tencere getiril(ip takdîm edil)di. (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem) onda nâhoş bir koku duydu. (Ne olduğunu) suâl buyurunca içinde olan sebzelerin ne olduğu kendisine haber verildi. Bunun üzerine Ashâb(-ı Kirâm`ın)dan nezdinde bulunan birine (işâret buyurarak: "Ona) götürünüz" buyurdu. (O Sahâbî de aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm Efendimiz`in) böyle yaptığını görünce yemek istemedi. Bunun üzerine: "Sen (bundan) ye. Zîrâ ben senin münâcât etmediklerinle münâcât ederim" buyurdu.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
RESÛLULLÂH (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN KABİR ÜZERİNE NAMAZ KILDIKLARINA DÂİR İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
Hadis :
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (bir def`a) kenarda kalmış bir kabre -yâhud da bir lakît, yâni tıfl-ı metrûk kabrine- yolu uğradığı ve (onu görünce) kendilerine imam ol(ub meytin üzerine namaz kıl)dığı ve (kendileri de ardında) saf bağladıkları (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
"CUM`A GÜNÜNÜN GUSLÜ, HER BÂLİĞ OLAN KİMSEYE VÂCİB (GİBİ)DİR" HADÎSİ
Hadis :
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "Cum`a gününün guslü her bâliğ olan kimseye vâcib (gibi)dir" buyurdukları (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor.
Sıra :
 
Konu :
Baslik :
RESÛL-İ EKREM (SALLA`LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM) İN BAYRAM NAMAZINA DÂİR İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
Hadis :
(Sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor ki, birinin ravi`ye: "Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte (bayram namazgâhına) çıkışta (hiç) bulundun mu?" demesi üzerine (müşârün-ileyh) şu cevâbı vermiştir: "Evet, (bulundum.) Ona olan yakınlığım da olmasaydı orada bulunamıyacaktım". -Râvî der ki: Yaşımın küçüklüğünden dolayı (bulunmıyacaktım) demek istedi. -(Yine İbn-i Abbâs radiya`llâhu anhümâ der ki: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem) Küseyyir b. es-Salt (b. Ma`dî Kerb-i Kindî) hânesinin hizâsındaki sütûnun yanına geldi. Sonra (orada) hutbe îrâd buyurdu. Sonra kadınlar(ın bulunduğu taraf)a gelip onlara va`z ve tezkîrde bulundu. Ve sadaka vermelerini fermân buyurdu. Bunun üzerine kadınlar(ın her biri) elini üzerindeki (yüzük ve sâire gibi) halklara (yâhud da boyuna) uzatıp (zînetini) Bilâl (radiya`llâhu anh)in eteğine atmaya başladı. Sonra Bilâl ile birlikte Hâne-i Saâdetlerine teşrîf ettiler.
Sıra :
 
Baslik :
"KADINLARINIZ SİZDEN GECELEYİN MESCİDE (GİDİP İBÂDET İÇİN) İZİN İSTEDİKLERİNDE, KENDİLERİNE İZİN VERİNİZ." HADÎSİ
Hadis :
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "Kadınlarınız sizden geceleyin mescide (gidip ibâdet için) izin istediklerinde, kendilerine izin veriniz" buyurduğunu (sened-i muttasıl ile) rivâyet ediyor.
Sıra :