Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

İmran İbnu`l-Husayn

İmran İbnu`l-Husayn - Kütüb-ü Sitte kitabındaki rivayet ettiği hadisi şerifler listesi

Konu :
Hadis :
Resulullah (sav)`a (Fecr suresinin baş tarafında geçen) "tek" ve "çift" tabiriyle ne kastedildiği sorulmuştu, şu cevabı verdi; "Bunlar namazlardır. (Bildiğiniz gibi) bazısı çifttir, bazısı da tektir."
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) Hacc süresinin ikinci ayetini şöyle okudu: ...
Sıra :
 
Hadis :
Sakif, Beni Ukayl`in müttefiki idi. Sakifliler, Resulullah (sav)`ın ashabından iki kişiyi esir ettiler. Buna mukabil Müslümanlar da Beni Ukayl`dan bir kişiyi esir ettiler, adamla birlikte Adba adlı deveyi de ele geçirdiler. Adam bağlı halde iken Resulullah (sav) yanına geldi. Adam: "Ey Muhammed!" dedi. Resulullah (sav): "Ne istiyorsun?" diye sordu: "Beni niye yakaladınız, hacıları geçene (yani Adba`ya) niye el koydunuz?" dedi. Resulullah (sav) meseleyi büyütmek için: "Seni müttefiklerin olan Sakifin cinayetinden dolayı yakaladım!" cevabını verdi, sonra oradan ayrılıp gitti. Adam tekrar seslenerek: "Ey Muhammed! Ey Muhammed" dedi. Resululah (sav) merhametli ve nezaketli idi. Adama dönerek: "Ne istiyorsun?" dedi. Adam: "Ben Müslümanım!" dedi. Resulullah (sav): "Sen bunu, daha önce, kendi umuruna malik iken söylemiş olsaydın, tamamiyle kurtulurdun" dedi ve adamdan uzaklaştı. Adam tekrar: "Ey Muhammed, ey Muhammed!" diye bağırdı. Resulullah (sav) geri gelerek: "Ne istiyorsun?" dedi. Adam: "Açım, doyur beni, susadım, su ver bana!" dedi. Resulullah (sav): "Hacetin bu mu?" dedi. Adam öbür iki kişiye mukabil fidye yapıldı. Ravi İmran sözüne şöyle devam etti: "Ensar`dan bir kadın esir edildi. Adba dahi ele geçirildi. Kadın bağa vurulmuştu. Halk develerini evlerinin önünde dinlendiriyorlardı. Bir akşam bu kadın ipten boşanarak develerin yanına geldi. Kadın deveye yaklaştı mı deve böğürüyordu. O da birini bırakıp öbürüne yaklaşıyordu. Sonunda Adba`ya yaklaştı. Bu böğürmedi." Ravi der ki: "Bu pişkin bir deve idi" -bir rivayette: "O terbiyeden geçmiş bir deve idi" denmiştir. Ebu Davud`da: "Uysal bir deve" denmiştir. Kadın devenin arkasına bindi, hayvanı sürüp yola revan oldu. Kadının kaçtığını hissettiler, arayıp taradılar, ama bulamadılar. Kadın, Allah kendisine kurtulma nasib ederse, deveyi Allah için kurban etmeyi adadı. Medine`ye gelince, halk onun kurtulduğunu görünce: "Adba, Resulullah (sav)`ın devesi!" diye bağrıştı. Kadın: "Ben nezretmişim. Allah beni kurtarırsa onu kurban edeceğim diye!" dedi. Resulullah (sav)`a, gelip bu durumu haber verdiler. O: "Sübhanallah! Hayvancağıza ne kötü mükafaat vermiş: Allah onu, bunun üzerinde kurtarırsa o tutup bunu kesecek ha! Olacak şey mi? Hayır! Günah olan bir nezre uyulmaz, şahsen sahip olmadığı bir şey üzerine yaptığı nezre de uymaz!" dedi.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Resulullah (sav)`a Cüheyneli, zinadan hamile kalmış bir kadın geldi ve: "Ey Allah`ın Resulü! Ben bir hadd cürmü işledim, cezasını bana tatbik et" dedi. Resulullah (sav) da kadının velisini çağırıp: "Buna iyi muamelede bulunun. Çocuğu doğurunca kadını bana getirin!" buyurdu. Velisi öyle yaptı. (Doğumdan sonra gelince) Resulullah (sav) kadının elbisesini üzerine bağlamalarını emretti. Sonra taşlamalarını söyledi ve taşlandı. Üzerine cenaze namazı kıldırdı. (Bunu gören) Hz. Ömer: "Bu zaniye kadına namaz mı kıldırıyorsun?" dedi. Aleyhissalatu vesselam Efendimiz: "Bu öyle bir tevbe yaptı ki, onun tevbesi Medine ahalisinden yetmiş kişiye taksim edilseydi onların hepsini rahmete bandırırdı. Sen Allah için canını vermekten daha efdal bir amel biliyor musun?" diye cevap verdi.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Bende basur vardı. Namazı nasıl kılacağım diye Resulullah (sav)`a sordum. "Ayakta kıl, muktedir olmazsan oturarak kıl, buna da muktedir olmazsan yan üzeri (yatarak) kıl" buyurdu.
Sıra :
 
Fasil :
Hadis :
Diğer bir rivayette geldiğine göre, İmran Resulullah (sav)`a kişinin oturarak kılacağı namaz hususunda sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Ayakta kılarsa bu efdaldir. Kim de oturarak kılarsa, ona ayakta kılanın ecrinin yarısı verilir. Kim de yatarak kılarsa ona da oturarak kılanın ecrinin yarısı verilir" buyurdu.
Sıra :