Hadis | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

KÜTÜBÜ SİTTE HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

CİHAD BÖLÜMÜ

Hadis :
Harb İbnu Ubeydillah, baba tarafından dedesi Umeyr es-Sakafi (ra)`den nakleder: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Haraç Yahudi ve Hıristiyanlardan alınan vergidir. Müslümanlara haraç yoktur." Bir rivayette "uşur yoktur" buyurmuştur.
Sıra :
1096
 
Ravi :
Hadis :
(Babam) Ömer (ra) Nebat ahalisinden buğday ve zeytinyağından öşrün yarısı (yirmide bir nisbetinde) vergi alırdı. Bu davranışıyla kasdı Medine`ye bunlardan çokça gelmesini sağlamaktı. Kıntiyye (denen buğday ve arpa dışında kalan, nohut, mercimek, bakla nevinden tahıl) dan da öşür alıyordu."
Sıra :
1097
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir yerde iki kıblenin varlığı uygun olmaz. Müslüman kimseye cizye yoktur." Süfyan merhum der ki: "Bunun manası şudur: "Bir zımmi, kendisine cizye vermesi gerektikten sonra (vergisini henüz ödemeden) Müslüman olursa, artık bu vergi ondan düşer."
Sıra :
1098
 
Ravi :
Hadis :
Kim kendi boynuna cizye akdi yaparsa, Resulullah (sav)`ın gittiği yoldan (sünnetten) beri olmuş olur.
Sıra :
1099
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) efendimiz buyurdular ki: "Kim bir araziyi haracı ile birlikte (satın) alırsa hicretinden rücü etmiş demektir. Kim de bir kafirin boynundan zilleti kaldırıp onu kendi boynuna koyarsa İslam`a sırtını dönmüş olur." Sinan İbnu Kays der ki: Halid İbnu Ma`dan bu hadisi benden işitince bana: "Bunu sana Şebib mi rivayet etti?" dedi. "Evet" dedim, "öyleyse" dedi, "gidince, söyle bu hadisi bana yazıp göndersin." Sinan İbnu Kays devamla dedi ki: "(Şebib`e) söyledim, onun için hadisi yazıverdi. Tekrar geldiğim zaman Halid İbnu Ma`dan kağıdı sordu. Ben de verdim. Okuyup bu hadisi işitince sahip olduğu arazinin hepsini terketti.
Sıra :
1100
 
Hadis :
Resulullah (sav) ile birlikte Hudeybiye sulhünde hazır bulunduk. (Sulh yapılıp) oradan döndüğümüz zaman, halk, develerini hızlandırarak (bir yere birikmeye) başladılar. Biz hayretle: "Bu insanlara ne oluyor, (niçin hayvanlarını hızlandırıp bir yere üşüşüyorlar?)" diye sorduk. "Resulullah (sav)`a vahiy gelmiş" dediler. Biz de, halkla birlikte harekete geçip develeri hızlandırdık, ilerleyince Resulullah (sav)`ı Kura`u`l-Gamim denen (Mekke ile Medine arasında Usfan`ın önünde bulanan) yerde bulduk. Devesinin üzerinde duruyordu. Halk toplanınca bize Fetih süresini tilavet buyurdular. Askerlerden biri: "Yani bu sulh bir fetih midir?" dedi. Resulullah (sav): "Evet!" deyip ilaveten: "Muhammed`in nefsini kudret elinde tutan Zat`a yemin ederim bu bir fetihtir" buyurdu. Süre-i celileyi okumaya devam eden Resulullah (sav): "Allah size, ele geçireceğiniz bol bol ganimetler vaadetmiştir. İman edenler için bir delil olması ve sizi doğru yola ulaştırması için bunları size hemen vermiş ve insanların size uzanan ellerini önlemiştir" mealindeki ayete kadar (Fetih 20) okudu. (Ayet`i kerimede işaret edilen acil ganimetle) Hayber kastediliyordu. Buradan ayrılınca Hayber`e gazveye çıktık. (Elde edilen ganimet) Hudeybiye`ye katılanlara taksim edildi. Bunlar bin beş yüz kişi idi. Bunlardan üç yüzü süvari idi. Ganimet on sekiz hisseye ayrıldı. Süvari olana iki, yaya olana bir hisse verildi."
Sıra :
1101
 
Hadis :
Resulullah (sav) Hayberi iki kısma ayırdı: Biri vukua gelecek hadiseler ve kendi ihtiyacı içindi, öbür kısmı da Müslümanlar arasında taksim etti. Bu kısmı on sekiz hisseye ayırdı.
Sıra :
1102
 
Hadis :
Resulullah (sav) Hayber`i beşe taksim edip beşte birini aldıktan sonra geri kalanı, Hudeybiye Seferi`ne katılanlardan Hayber`e iştirak eden ve etmeyenler arasında taksim etti.
Sıra :
1103
 
Hadis :
Resulullah (sav) Hayber (fethedildiği) sene, (babam) Zübeyr`e dört hisse ayırdı. Bir hisse Zübeyr için, bir hisse zilkurba [(ya giren Abdulmuttalib`in kızı ve Zübeyr`in annesi olan Safiyye (ra)] için, iki hisse de atı için.
Sıra :
1104
 
Hadis :
Haşrec İbnu Ziyad`ın babaannesinden (ra) anlattığına göre, babaannesi (Ümmü Ziyad el-Eşceiyye) Resullulah (sav) ile birlikte altı kadından biri olarak Hayber Gazvesine katılır. Kadın der ki: "Bizim de iştirak ettiğimiz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)`a ulaşınca Hz. Peygamber (sav) bizi yanına çağırttı. Gittik. Yüzünde öfke okunuyordu. Bize: "Kiminle çıktınız, kimin izniyle çıktınız?" diye çıkıştı. Biz: "Yün eğirip onunla Allah yolunda yardımcı oluruz. Okları (toplar gazilere) veririz, diye çıktık. Ayrıca yanımızda yaralıları tedavi için ilaç var, yemek de yaparız" dedik. Bunun üzerine: "Öyleyse kalın!" buyurdu. Cenab-ı Hakk Hayber`in fethini müyesser kılınca, bize de ganimetten, tıpkı erkeklere olduğu gibi pay ayırdı." Haşrec der ki: "Ey babaanneciğim, bu verilen ne idi?" diye sordum. "Hurma idi" diye cevap verdi.
Sıra :
1105