Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü
A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y ZHADİSLERİNDE ARAMA YAP
CİHAD BÖLÜMÜ
Kütüb-ü Sitte eserindeki CİHAD BÖLÜMÜ fasılı ile ilgili konular ve hadisler
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav)`ı dinleyen birisinden, Efendimiz`in şöyle söylediğini naklediyor: "Düşman size gece baskını yaparsa "Ha-mim La yunsarün deyin."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) gazveye çıkmaya karar verdiği zaman, şaşırtarak başka bir zan uyandırır ve: "Harb bir hiledir" derdi.
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: Gazve iki çeşittir: Birincisi kişinin Allah`ın rızasını aramak için yaptığı gazvedir. Bu maksadla gazve yapan imama da itaat eder, en kıymetli şeyini harcar, ortağına kolaylık gösterir, fesaddan kaçınır. Bunun uykusu da uyanıklığı da tamamen kendisi için ücret olur. Bir de övünmek, riyakarlıkta bulunmak ve kendini satmak için savaşan, imama isyan eden, arzda fesad çıkaran kimse vardır. Böyle gazveden asgari ücreti bile elde edemez."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav)`ın ashabı (ra) savaş sırasında ses çıkarmayı sevmezlerdi."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Anlattığına göre, cihada giderken, yola çıkıp, halkın geçeceği yere durarak, herkese duyuracak şekilde şöyle bağırırmış: "Ey insanlar: Kimin üzerinde bir borç olduğu halde, cihada katılır ve bilirse ki, öldüğü takdirde bu borç ödenmeyecektir, hemen geri dönsün, sakın peşime takılmasın. Zira, o, bu haliyle cihadın karşılığını alamaz." (Rezin`in ilavesidir.)
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Hz. Peygamber (sav)`e, şecaat olsun diye veya hamiyyet (kavmi, ailesi, dostu) için veya gösteriş için mukatele eden kimseler hakkında sorularak bunlardan hangisi "Allah yolundadır?" dendi. Resulullah: "Kim, Allah`ın kelamı yücelsin diye mukatele ederse, o Allah yolundadır" diye cevap verdi."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Bir adam gelerek Hz. Peygamber (sav)`e: "Ey Allah`ın Resulü, bir kimse Allah yolunda cihad arzu ettiği halde bir de dünyalık isterse durumu nedir?" diye sordu. Şu cevabı verdi: "Ona hiçbir sevab yoktur!" Adam aynı soruyu üç sefer tekrar etti, Resulullah (sav) da her seferinde: "Ona sevab yoktur!" diye cevap verdi."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Bir bedevi gelerek Resulullah (sav)`a iman etti. Sonra da sordu: "Seninle hicret edeyim mi?" Resulullah (sav) onu ashabından birine teslim edip meşgul olmasını söyledi. Sonra yapılan gazvede Resulullah (sav), bir miktar ganimet elde etmişti. Bunu taksim etti ve bedeviye de bir pay ayırdı. Bedevi: "Bu nedir?" diye sordu. Resulullah (sav): "Bu payı sana ayırdım" dedi. Adam: "Ben bunun için sana tabi olmuş değilim, ben -eli ile boğazını göstererek- şuraya bir ok atılıp ölmem ve cennete gitmem için sana tabi oldum" dedi. Resulullah (sav) da: "Sen Allah`a sadık oldun mu o da sana sadık olur (dilediğini verir)" dedi. Askerler bir müddet durdular. Sonra düşmanla mukatele etmek üzere kalktılar. Adamcağızı, az sonra sırtlayıp Hz.Peygamber (sav)`e getirdiler. Tam gösterdiği yere bir ok isabet etmiş ve ölmüştü. Resulullah (sav): "Bu, o adam mı?" diye sordu: "Evet, odur!" dediler. "Öyleyse o Allah`a doğru söyleyip sadakat gösterdi, Allah da ona sadakat gösterdi" dedi. Adam, Resulullah (sav)`ın cübbesi ile kefenlendi. Resulullah (sav) cenazeyi öne çıkardı, üzerine namaz kıldı. Okuduğu duadan işitilenler arasında şu da vardı: "Ey Allahım, bu senin bir kulundur. Senin yolunda hicret etmek üzere memleketinden ayrıldı. Şehid olarak öldürüldü. Ben buna şahidlik ediyorum."
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Abdurrahman İbnu Ebi Ukbe, babasından naklediyor: Babası İran asıllı bir azadlı idi. Der ki: "Resulullah (sav) ile birlikte Uhud Savaşı`na katıldım. Müşriklerden bir adama darbeyi indirdim ve: "Al, bu sana benden, ben İranlı bir köleden!" dedim. (Sözlerimi işitmiş bulunan) Resulullah (sav) bana doğru baktı ve: "Niye, ben Ensari bir köleyim demedin? Bir kavmin kızkardeşlerinin oğlu o kavimden sayılır" dedi. (Bu hadisin son cümlesi diğer kitaplarda da yer alır)
Sıra :
Fasil :
Konu :
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) bir ordunun veya seriyyenin başıa komutan tayin ettiği zaman, -hassaten komutana- Allah`a karşı muttaki olmasını, beraberindeki Müslümanlara da hayır tavsiye eder ve sonra şunları söylerdi: "Allah`ın adıyla ve Allah`ın rızası için savaşın. Allah`ı inkar eden kafirlerle çarpışın. Gaza edin fakat ganimete hıyanet etmeyin, haksızlıkda bulunmayın, ölülerin vücudlarına sataşıp burun ve kulaklarını kesmeyin, (önünüze çıkan) çocukları öldürmeyin! Müşrik düşmanlarla karşılaşınca onları önce üç şeyden birine çağır: Bunlardan birine cevap verirlerse onlardan bunu kabul et ve artık dokunma! Önce İslam`a davet et. İcabet ederlerse hemen kabul et ve elini onlardan çek. Sonra onları yurtlarından muhacirler diyarına hicrete davet et ve onlara haber ver ki, eğer bunu yapacak olurlarsa Muhacirleri va`dedilen bütün mükafaat ve vecibeler aynen onlara da terettüp edecektir. Hicretten imtina edecek olurlarsa bilsinler ki, Müslüman bedeviler hükmündedirler ve Allah`ın mü`minler üzerine cari olan hükmü onlara icra edilecektir; ganimet ve fey`den kendilerine hiçbir pay ayrılmayacaktır. Müslümanlarla birlikte cihada katılırlarsa o hariç, (o zaman ganimete iştirak ederler.) Bu şartlarda Müslüman olma teklifini kabul etmezlerse, onlardan cizye iste, müsbet cevap verirlerse hemen kabul et ve onları serbest bırak. Bundan da imtina ederlerse, onlara karşı Allah`tan yardım dile ve onlarla savaş. Bu durumda bir kale ahalisini muhasara ettiğinde onlar senden Allah ve Resulü`nün ahd ve emanını talep ederlerse kabul etme; onlar için, kendine ve ashabına ait bir eman tanı. Zira sizin kendi akdinizi veya arkadaşlarınızın ahdini bozmanız, Allah`ın ve Resulü`nün ahdini bozmaktan ehvendir. Eğer bir kale ahalisini kuşattığında onlar, senden Allah`ın hükmünü tatbik etmeni isterlerse sakın onlara Allah`ın hükmünü tatbik etme, lakin kendi hükmünü tatbik et. Zira Allah`ın onlar hakkındaki hükmüne isabet edip etmeyeceğini bilemezsin."
Sıra :