Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Ensârın fazîleti

Sahih Buhari eserindeki Ensârın fazîleti konusu ile ilgili hadisler

Baslik :
TEBÜK SEFERİNE DÂİR EBÛ HÜMEYD-İ SÂİDİ HADÎSİ
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Tebük gazvesinde biz de Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte gazâ etmiştik. Resûl-i Ekrem Vâdi`l-Kurâ`ya vardığında kendi bahçesinde çalışan bir kadına tesâdüf edildi. Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem Ashâbına: - Şu (bahçedeki) hurmayı tahmîn ediniz! buyurdu. (Biz tahmîn ettik). Resûlullâh da on vesk tahmin buyurdu. Ve bahçe sâhibi kadına: - (Hurma toplarken) buradan ne kadar (kile) çıktığını say! buyurdu. Tebük`e geldiğimizde Resûlullâh (bize): - Bu gece muhakkak şiddetli bir rüzgâr esecektir. Sakın kimse bulunduğu yerden ayağa kalkmasın!. Devesi olanlar da devesini (sıkı) bağlasın! buyurdu. Biz de develerimizi (sıkıca) bağladık. Ve (hakîkaten o gece) şiddetli bir rüzgâr esti. O sırada birisi ayağa kalkmıştı. Rüzgâr onu "Tay" dağına sürükleyip attı. (Bu sefer de) Eyle Melîki Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`e (Düldül adlı) beyaz bir katır hediye etmiş ve bir bürd(-i yemânî) giydirmişti. Resûlullâh da Melîke sâhil-i bahirdeki beldeleri halkı için bir emannâme yazdırmıştı. (Avdetde) Resûlullâh Vâdi`l-Kurâ`ya gelince, hurmalık sâhibi kadına: - Bahçenden ne kadar hurma geldi? diye sordu. O da: - Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in tahmîni vechile on vesk geldi, diye cevâb verdi. (Hey`et-i seferiyye Medîne`ye yaklaşınca) Resûlullâh: - Ben Medîne`ye (yetişmek için) acele ediyorum. Sizden kim bir an evvel benimle Medîne`ye varmak isterse, acele etsin! buyurdu. Medîne`ye yaklaşıp uzaktan görününce de (eliyle işâret ederek): - İşte Tâbe, (Medîne) buyurdu. "Uhud"ü görünce: - İşte dağcağız! Uhud bizi sever, biz de onu, buyurdu. (Sonra mahiyetindekilere): - Dikkat eder misiniz? Size Ensar mahallelerinin en hayırlısını haber vereyim!, buyrud. Ashâb-ı Kirâm: - Evet, haber ver! dediler. Resûlullâh: - (Evvelâ) Benî Neccar mahallesi, sonra Benî Abdi`l-Eşhel mahallesi, sonra Benî Sâide mahallesi, yâhud Benî Hâris İbn-i Hazrec mahallesi, buyurdu. Hulâsa: bütün Ensâr mahaller(i halkı)nda hayır, necâbet vardır, demek istemişti.
Sıra :
 
Baslik :
ENSÂR`IN FAZÎLETİ HAKKINDAKİ RİVAYETLER
Hadis :
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bir takım (Ensâr) kadınlarının ve çocuklarının düğün aşından dönerek (neş`eli) geldiklerini gördü de ayağa kalkıp dikilerek: - (Ey Ensâr kadınları ve çocukları!) Allah şâhid olsun ki, siz bana insanların en sevimlilerindensiniz! dedi ve bu sözünü üç kere tekrarladı.
Sıra :
 
Baslik :
ENSÂR BANA NÂSIN EN SEVİMLİSİDİR, HADÎSİ
Hadis :
Gelen bir rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kere Ensâr`dan bir kadın, kendi çocuğu ile berâber Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e gelmiş (ve bir hâcetini arzetmiş) ti. Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem cevap verdi, sonra iki kerre: Hayâtım yed-i kudretinde olan Allah`a yemîn ederim ki: Siz Ensâr cemâati bana insanların en sevimlilerindensiniz, buyurdu.
Sıra :
 
Ravi :
Baslik :
ENSÂR`IN AHFÂDINA RESÛL-İ EKREM`İN DUÂ BUYURMASI
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Ensâr: - Yâ Resûla`llah; her peygamberin etbâı (kendi sünnetine uyan ashâbı) vardır. Biz de bütün kanâatimizle sana uymuşuzdur. Allah`a duâ buyursanız da bizim etbâ` (ve ahfâd) ımızı, biz (im seciyyemizde kimseler) den kılsa! demişlerdi. Bunun üzerine Resûlullah onların dilekleri veçhile: - (Allah`ım, Ensâr`ın zürriyetlerini kendilerine itâatli kıl! diye) duâ buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
MEDÎNE`DE ENSÂR MAHALLERİNİ RESÛL-İ EKREM`İN HAYIR İLE YÂD ETMESİ
Hadis :
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Ensâr`ın hayırlı mahalleleri" buyurduğu rivâyet olunmuştur. Râvî Ebû Humeyd (devamla) hadîsin yukarıda geçen mâ-ba`dini de zikretmiştir. Sonra râvînin beyânına göre Sa`da İbn-i Ubâde Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e: - Yâ Resûla`llah! Ensâr`ın hayırlı mahalleleri sayılırken biz (Sâide oğulları) sona bırakılmışız! demiş. Resûlullah da: - Hayırlılardan olmanız size yetişmez mi? buyurmuştur.
Sıra :
 
Baslik :
ENSÂR`IN MUHÂCİRLERİ NEFİSLERİNE TERCÎH ETMELERİ
Hadis :
Rivâyet olunmuştur: Ensâr`dan bir kişi: - Yâ Resûla`llah! Beni zekât âmili veya bir beldeye vâli ta`yîn buyurmaz mısınız?. Nasıl ki, filânı (Muhâcirlerden Amr İbn-i Âs`ı) ta`yîn ettiniz! diye ta`rîz eyledi. Resûlullah cevâben: - "Ey Ensâr cemâati! Benden sonra yakında siz, (Böyle dünyâ işlerinde) başkalarının size tercîh edildiği zamâna kavuşacaksınız!. Bununla berâber yine siz sabrediniz!. Nihâyet (kıyâmet günü) kevser havuzunda bana mülâkî olacaksınız!." -Enes İbn-i Mâlik`ten gelen bir rivâyette- "sizin bana mülâkat yeriniz kevser havuzudur!" buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
RESÛL-İ EKREM`İN VEFÂTINDAN ÖNCE ÎRÂD ETTİĞİ SON HUTBESİNDE ENSÂR HAKKINDAKİ VASİYYETİ
Hadis :
Gelen rivâyete göre şöyle demiştir: (Resûlullah`ın ölüm hastalığı sırasında) Ebû Bekir ile Abbâs radiya`llahu anhümâ Ensâr toplantılarından birine uğramışlardı ki, Ensâr orada ağlıyorlardı. Ebû Bekir veya Abbâs: - Sizi nasıl bir fâcia ağlatıyor? diye sordu. Ensâr: - Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in bizimle berâber oturduğu zamânı hatırlıyoruz. (Onu kaybedeceğiz korkusiyle ağlıyoruz) dediler. Ebû Bekir, yâhut Abbâs, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in yanına girdi. Ve Resûlullah`a Ensâr`ın bu teessürünü arzetti. Enes İbn-i Mâlir (rivâyetine devamla) der ki: - Bunun üzerine Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem, başına (siyah) bir kumaş kenariyle bir çatkı çatmış olduğu halde mescide ve minbere çıktı bugünden sonra Resûlullah bir daha minbere çıkmadı. (Bu da son hutbesi oldu). Enes İbn-i Mâlik der ki: Resûlullah hemen minbere çıktı. Allah`a hamd ve senâ ettikten sonra: - Ashâb`ım, size Ensâr`ı vasıyyet ederim. Çünkü onlar, benim cemâatimdir ve sırdaşlarım, emînlerimdir. Onlar, üzerlerine düşen yardım vazîfesini (Akabe gecesi söz verdikleri gibi) yerine getirdiler. Şimdi (vazîfe mukabilindeki) hakları kalmıştır (ki, Cennettir.) Şu halde siz Ensâr`ın iyilik edenlerine teveccüh ve ikrâm ediniz!. (Hudûdun gayri) fenâlık yapanların kusurlarından da vazgeçiniz ve afvediniz! buyurdu.
Sıra :
 
Baslik :
BU HUSUSTA İBN-İ ABBÂS HADÎSİ
Hadis :
Rivâyete göre şöyle demiştir: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (ölüm hastalığından bir gün evvel) üzerinde bir ridâ ile ve ridâsını iki omuzu üzerine koyarak, ve (ağrıyan başı) üzerinde de siyah bir kumaş parçası çatmış olduğu halde (mescide) çıktı; tâ (minbere varıp) üzerine oturdu. Ve Allah`a hamd ve senâda bulunduktan sonra (Emmâ ba`du) diye başladığı bir hutbesini şu sûretle îrâd buyurdu: - Ey nâs! Hiç şüphesiz müslümanlar çoğalıyor; fakat Ensâr (günden güne) azalıyor. Hattâ onlar yemek içinde tuz mesâbesinde (azalmış) bulunuyorlar. Şu halde (ey Muhâcirler) sizden her kim -bir kimseye zarar verebilecek yâhut menfaati dokunacak- bir iş başına geçerse, Ensâr`ın iyilerinin hasenâtını alsın, kötülerinin seyyiâtını afvetsin!
Sıra :