Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Sahih Buhari konuları

Hadis :
Resulullah (sav), kendisini Yemen`e gönderdiği zaman, ihtilam olan herkesten (vergi olarak) bir dinar veya -Yemen`de imal edilen bir kumaş olan meafiriden, bir dinara tekabül eden miktarda almasını emretti."
Sıra :
 
Hadis :
Ca`fer İbnu Muhammed babasından naklediyor: "Ömer İbnul-Hattab (ra) Mecüsileri mevzubahis ederek: "Onlar hakkında nasıl hareket etmem gerektiğini bilmiyorum" dedi. Abdurrahman İbnu Avf (ra): "Sana şehadet ederim ben Resulullah (sav)`ın şöyle şöyle dediğini işittim: "Onlara, Ehl-i Kitab`a davrandığınız gibi davranın".
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Bana ulaştı ki, "Resulullah (sav) Bahreyn Mecusilerinden cizye almıştır, keza Hz. Ömer (ra) İran Mecusilerinden, Hz. Osman (ra) da Berberilerden cizye almıştır."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Anlattığına göre, Resulullah (sav) Dümetli Ükeydir`den de cizye aldı.
Sıra :
 
Hadis :
Harb İbnu Ubeydillah, baba tarafından dedesi Umeyr es-Sakafi (ra)`den nakleder: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Haraç Yahudi ve Hıristiyanlardan alınan vergidir. Müslümanlara haraç yoktur." Bir rivayette "uşur yoktur" buyurmuştur.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
(Babam) Ömer (ra) Nebat ahalisinden buğday ve zeytinyağından öşrün yarısı (yirmide bir nisbetinde) vergi alırdı. Bu davranışıyla kasdı Medine`ye bunlardan çokça gelmesini sağlamaktı. Kıntiyye (denen buğday ve arpa dışında kalan, nohut, mercimek, bakla nevinden tahıl) dan da öşür alıyordu."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir yerde iki kıblenin varlığı uygun olmaz. Müslüman kimseye cizye yoktur." Süfyan merhum der ki: "Bunun manası şudur: "Bir zımmi, kendisine cizye vermesi gerektikten sonra (vergisini henüz ödemeden) Müslüman olursa, artık bu vergi ondan düşer."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Kim kendi boynuna cizye akdi yaparsa, Resulullah (sav)`ın gittiği yoldan (sünnetten) beri olmuş olur.
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) efendimiz buyurdular ki: "Kim bir araziyi haracı ile birlikte (satın) alırsa hicretinden rücü etmiş demektir. Kim de bir kafirin boynundan zilleti kaldırıp onu kendi boynuna koyarsa İslam`a sırtını dönmüş olur." Sinan İbnu Kays der ki: Halid İbnu Ma`dan bu hadisi benden işitince bana: "Bunu sana Şebib mi rivayet etti?" dedi. "Evet" dedim, "öyleyse" dedi, "gidince, söyle bu hadisi bana yazıp göndersin." Sinan İbnu Kays devamla dedi ki: "(Şebib`e) söyledim, onun için hadisi yazıverdi. Tekrar geldiğim zaman Halid İbnu Ma`dan kağıdı sordu. Ben de verdim. Okuyup bu hadisi işitince sahip olduğu arazinin hepsini terketti.
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) ile birlikte Hudeybiye sulhünde hazır bulunduk. (Sulh yapılıp) oradan döndüğümüz zaman, halk, develerini hızlandırarak (bir yere birikmeye) başladılar. Biz hayretle: "Bu insanlara ne oluyor, (niçin hayvanlarını hızlandırıp bir yere üşüşüyorlar?)" diye sorduk. "Resulullah (sav)`a vahiy gelmiş" dediler. Biz de, halkla birlikte harekete geçip develeri hızlandırdık, ilerleyince Resulullah (sav)`ı Kura`u`l-Gamim denen (Mekke ile Medine arasında Usfan`ın önünde bulanan) yerde bulduk. Devesinin üzerinde duruyordu. Halk toplanınca bize Fetih süresini tilavet buyurdular. Askerlerden biri: "Yani bu sulh bir fetih midir?" dedi. Resulullah (sav): "Evet!" deyip ilaveten: "Muhammed`in nefsini kudret elinde tutan Zat`a yemin ederim bu bir fetihtir" buyurdu. Süre-i celileyi okumaya devam eden Resulullah (sav): "Allah size, ele geçireceğiniz bol bol ganimetler vaadetmiştir. İman edenler için bir delil olması ve sizi doğru yola ulaştırması için bunları size hemen vermiş ve insanların size uzanan ellerini önlemiştir" mealindeki ayete kadar (Fetih 20) okudu. (Ayet`i kerimede işaret edilen acil ganimetle) Hayber kastediliyordu. Buradan ayrılınca Hayber`e gazveye çıktık. (Elde edilen ganimet) Hudeybiye`ye katılanlara taksim edildi. Bunlar bin beş yüz kişi idi. Bunlardan üç yüzü süvari idi. Ganimet on sekiz hisseye ayrıldı. Süvari olana iki, yaya olana bir hisse verildi."
Sıra :