Hadis | Kütüb-ü Sitte | Buhari | Hadis Sözlüğü

A B C D E F G H I İ K L M N R S Ş T U V Y Z

HADİSLERİNDE ARAMA YAP

Fasil Ravi Konu Hadis

Sahih Buhari konuları

Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şu ve şu -yani serçe parmakla baş parmak- diyette eşittirler." (Tirmizi`nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "İki elin parmaklarıyla iki ayağın parmakları da eşittir. Her bir parmağın diyeti on devedir." Nesai`deki ziyade şöyledir: "Parmaklar hakkında diyet, onar onardır.")
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Muzıha olan yaraların diyeti beşer devedir."
Sıra :
 
Hadis :
Abdullah İbnu Ebi Bekr İbni Muhammedi İbni Amr İbni Hazm, babasından naklen anlatıyor: "Resulullah (sav)`ın İbnu Hazm`a diyetler hakkında yazdığı talimatta şu hususlar da vardı: "Nefis için (diyet olarak) yüz deve, burun tamamiyle koparılacak olursa diyet-i kamile, me`mume (denen ve beyin zarına kadar ulaşan yara) için diyetin üçte biri, caife (denen karın veya başın boşluğuna ulaşan yara) için de bunun kadar; göz için elli, ayak için de elli, vücudda bulunan her parmak için on deve, her diş için beş, muzıha (denen ve kemiğe ulaşan yara) için beş deve (lik diyet vardır)." [Nesai`nin bir rivayetinde şu ibare yer alır: "Nefis için diyet-i kamile; burun tamamen koparılmış ise diyet-i kamile, dil için diyet-i kamile, iki dudak için diyet-i kamile, sulb (bel kemiğinin kırılıp kişinin kamburlaşması) için diyet-i kamile iki yumurta (husye) için diyet-i kamile, zeker (erkek tenasül uzvu) için diyet-i kamile, sulb (bel kemiğinin kırılıp kişinin kamburlaşması) için diyet-i kamile, iki göz için diyet-i kamile, bir ayak için diyet-i kamilenin yarısı, me`mume (beyin zarına ulaşan yara) için diyet-i kamilenin üçte biri, caife (baş veya karın boşluğuna ulaşan yara) için diyet-i kamilenin üçte biri, münekkile (küçük kemik çıkan yara) için on beş deve, el veya ayak parmaklarından her biri için on deve, (her bir) diş için beş deve, muzıha (kemiğe ulaşan yara) için beş deve (diyet olarak verilir). Erkek, kadına karşı öldürülür, altını olanlardan (diyet-i kamile olarak) bin dinar alınır."]
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) hatanın diyetini, köylerde yaşayanlar için dört yüz dinar olarak veya buna denk kıymette gümüş olarak değerlendirir, bunu da develerin fiyatlarını esas alarak tesbit ederdi. (Söz gelimi) develer pahalanınca (diyetin dinar ve dirhem miktarında) yükseltme yapar, develerin kıymeti düşünce de (diyetin dinar ve dirhem miktarında) indirme yapardı. (Hataen işlenince cinayetlerin diyeti Resulullah (sav) zamanında dört yüz dinarla sekiz yüz dinar arasına ulaştı. Bunun gümüş nevinden muadili sekiz bin dirhem idi. Sığır besleyenlere (diyet olarak) iki yüz sığır hükmetti. Diyetini davar cinsinden vermek isteyene iki bin davara hükmetmiştir. Resulullah (sav) buyurdular ki: "Diyet, öldürülenin varisleri arasında yakınlık derecelerine göre, (yani Kur`an`da belirtilen nisbet üzere, diğer tereke malları gibi) taksim edilir. (Ashabu`l-feraiz`den) artan olursa asabe (denen akraba)ya geçer. Resulullah (sav) uzuvlar hakkında, daha önce geçtiği şekilde hükmetti."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Parmaklar diyette eşit değerdedir. Dişler de aralarında eşittirler. Köpek dişi, azı dişi eşittir. Bunlar öbürlerine diyet meselesinde denktirler."
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) yerinde sabit duran (bakar) kör gözün (cinayet sebebiyle) kapanması halinde, diyetinin, normal diyetinin üçte biri olacağına hükmetti. Keza sakat elin kesilmesi halinde, diyetinin normal diyetinin üçte biri kadar olacağına, siyahlaşmış dişin (cinayet sebebiyle) düşmesi halinde, normal diyetinin üçte biri olacağına hükmetti." [Ebu Davud "bu rivayetin sadece gözle ilgili kısmını- önceki rivayetin aynı babında), Nesai`de tam olarak tahric etmiştir. (Hadis 1910 numarada geçti).]
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Hüzeyl kabilesinden iki kadın birbirleriyle kavga ettiler. Biri diğerine bir taş atarak kadını da, karnındaki yavruyu da öldürdü. Dava Hz. Peygamber (sav)`e geldi. Efendimiz, ceninin diyetini bir gurre olarak hükme bağladı. Gurre kadın veya erkek bir köle demektir." Ebu Davud`un bir rivayetinde (4577. hadis) şu ziyade vardır: "... veya katır veya ata hükmetti. Kadının diyetini akilesi üzerine hükmetti. Kadına çocukları ve onlarla birlikte olanlar varis oldular."
Sıra :
 
Hadis :
Resulullah (sav) zamanında diyet-i kamilenin kıymeti sekiz bin dirhem idi. Ehl-i Kitab`ın diyeti de o gün, Müslümanların diyetinin yarısına denkti. Bu durum Hz. Ömer (ra)`in halife olmasına kadar devam etti. Halife olunca bir hutbesinde "Artık deve pahalandı" dedi ve diyeti altın sahiplerine bin dinar, gümüş sahiplerine on iki bin dirhem, sığır sahiplerine iki yüz sığır, davar sahiplerine iki bin koyun, elbise sahiplerine de iki yüz takım elbise olarak tesbit etti. Ehl-i zimmetin diyetini, (Hz. Peygamber devrinde ne idiyse) olduğu gibi bıraktı, hiçbir yükseltme yapmadı.
Sıra :
 
Hadis :
Ziyad İbnu Sa`d İbni Dumeyre es-Sülemi (an ebihi an ceddihi) (ra) -ki bunlar (Sa`d ve Dumeyre) Resulullah (sav) ile birlikte Huneyn`e katılmışlardı- anlatıyor: "Muhallem İbnu Cessame el-Leysi, Müslüman olduktan sonra Eşca` kabilesinden birisini öldürmüştü. Bu, Hz. Peygamber (sav)`in hüküm verdiği ilk diyet vak`ası oldu. Uyeyne öldürülen Eşcai`nin katli hususunda ileri geri konuştu. Çünkü (Uyeyne) kendisi de Gatafanlı idi. Akra İbnu Habis de Muhallem`in taraftarı (olarak müdafaa için) konuştu, çünkü o da Hındeften idi. Derken (münakaşa ilerledi) sesler yükselmeye başladı, tartışma ve bağırıp çağırmalar arttı, Resulullah (sav) müdahale ederek, "Ey Uyeyne, diyet kabul etmez misin?" diye sordu. "Hayır! Vallahi harb ve ızdırabtan benim kadınlarıma ulaştırılan, onun kadınlarına ulaşmadıkça kabul etmiyorum!" cevabını verdi. Sonra bağırmalar yükseldi, tartışma ve bağırıp çağırmalar arttı. Resulullah (sav) tekrar araya girip: "Ey Uyeyne, diyet kabul etmez misin?" dedi. Uyeyne önceki sözlerini aynen tekrar etti. Bu hal, Beni Leys`ten üzerinde silah ve elinde de deriden mamul bir kalkan bulunan Mukeytil adında birinin kalkıp, "Ey Allah`ın Resulü! Bunun (Muhallem`in) İslam`ın başında yaptığı şu cinayete misal olarak, su içmek üzere havuzun başına koşan koyun sürüsünü gösterebileceğim. Sürünün ilk gelenlerine (öldürülmek veya uzaklaştırılmak üzere taş veya ok) atılır, arkadan gelenler de korkarak kaçarlar. Bugün hüküm koy yarın değiştir!" demesine kadar devam etti. Resulullah (sav) bunun üzerine (Muhallem`e dönüp) hemen şu hükmü verdi. "Derhal huzurumuzda elli deve vereceksin, elli deve de Medine`ye dönüşümüzde vereceksin!" Bu vak`a Resulullah (sav)`ın seferlerinin birinde cereyan etmişti. Muhallem uzun boylu, esmer birisi idi, cemaatin kenarında bulunuyordu. O ölümden kurtuluncaya kadar halk oradan ayrılmadı. Resulullah`ın (bu nihai hükmünden sonra) önüne, iki gözünden de yaşlar akar vaziyette oturdu ve: "Ey Allah`ın Resulü! Ben size ulaşan cinayeti işlemiş bulunuyorum. Ben Allah`a tevbe ettim. Sen de benim için ey Allah`ın Resulü, Allah`tan mağrifet dileyiver!" dedi. Resulullah (sav) yüksek sesle: "Sen onu İslam`ın başında silahınla mı öldürdün! Allah`ım, Muhallem`i mağrifet etme!" dedi. Ebu Seleme şu ilavede bulunur: "Muhallem göz yaşlarını ridasının ucuyla silerek kalktı." İbnu İshak der ki: "Muhallem`in kavmi, Resulullah (sav)`ın daha sonra onun için Allah`a istiğfar ediverdiğine inanıyorlardı."
Sıra :
 
Ravi :
Hadis :
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Diyet aldıktan sonra (katili) öldüren kimseyi asla affetmem."
Sıra :